Moritz, gazeteye yaptığı açıklamada, "Bu öğretmenler tarafından ana dilde verilen derslerde ne öğretildiği, bizim eğitim kurumlarımızın yetki ve denetim alanının tamamen dışında kalıyor” dedi.
Gazetenin haberinde, GEW Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Teşkilatı'nın elde ettiği Türkçe ve İslam din dersi programının, derslerde sadece Türkçe öğretilmediğini gösterdiği belirtildi. GEW Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Teşkilat Başkan Yardımcısı Sebastian Krebs, ‘bu ders programlarının açık bir şekilde uyuma engel olucu özelliğinin bulunduğunu’ dile getirdi. Haberde bu dersler, ‘milliyetçi ve dini’ olarak nitelendirildi.
Alman Filologlar Birliği Genel Başkanı Heinz-Peter Meidinger de Alman okul sisteminde, Türkiye'nin etkisinin artmasını sorun olarak değerlendirdi. Meidinger, gazeteye yaptığı açıklamada, başkonsolosluklara bağlı çalışan bu öğretmenlerin verdiği derslerin ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ile yapılan işbirliğinin son bulmasını talep etti. Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak faaliyet gösteren DİTİB, birçok eyalette ders programlarının hazırlanması, öğretmenlere gerekli onayların verilmesi ve eğitimleri konusunda danışmanlık hizmeti sağlıyor. DİTİB'in artık güvenilir bir ortak olmadığını savunan Meidinger, DİTİB'in Türk öğretmenler üzerinde etkili olduğuna dikkat çekti.
Haberde ayrıca başkonsoloslukların ailelere ve öğretmenlere çağrıda bulunarak, hükümet karşıtı olanları bildirmelerinin istendiği iddia edildi. Almanya Kürt Cemaati Genel Sekreteri Cahit Başar ifade özgürlüğünün kısıtlanması halinde, Alman okullarının Türk ve Kürt öğrencileri için korku dolu bir yere dönüşeceği konusunda uyarıda bulundu.
EĞİTİM MÜŞAVİRİ SUÇLAMALARI REDDETTİ
TC Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Cemal Yıldız ise GEW ve Alman Filologlar Birliği'nin eleştirilerini reddetti. "Bugün de geçmişte de her hangi bir etkiden veya ideolojik bir yönlendirmeden söz etminin mümkün olmadığını” vurgulayan Yıldız, anadildeki derslerin "70'li yıllardan beri verildiğini ve çok iyi işlediğini belirtti.