Rusya'dan ithal edilen buğday ve mısıra yüzde 130, pirince yüzde 45, ayçiçek yağına yüzde 36, ayçiçeği küspesine yüzde 13.5 ve bakliyat ürünlerine yüzde 9.7 oranında vergi artışını getiren düzenlemeye geçildi.
Ankara, bu adımı iş dünyasının talepleri doğrultusunda attığını belirtirken, Rusya'nın, Türkiye'den domates alımına yönelik ambargoyu kaldırmamış olması da gerekçelerden biri olarak gösteriliyor.
Türkiye, Mısır'dan sonra Rusya'dan en çok buğday alan ikinci ülke. Sadece Temmuz 2016-Şubat 2017 döneminde Rusya'dan neredeyse iki milyon ton tahıl ithal edildi. Türkiye'nin Rusya'ya en fazla ihraç ettiği ürün ise domates.
Türkiye'nin tahıl ürünlerinin ithalini durdurması halinde Rusya'nın 500 milyon dolarlık kayıp yaşayabileceği öngörülüyor.
Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Ankara'nın 'tahıl' hamlesinin nedenleri ve sonuçlarını değerlendirdi.
Ali Ekber Yıldırım, Rusya ile tarım ticareti hacminin arttığı bir dönem yaşanırken, Kasım 2015'te Rus uçağını düşürmesi ile başlayan krizin, Türkiye'den tarım ürünleri ithalatına yönelik ambargoyla sonuçlandığını hatırlattı.
Bu noktada Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım'a göre Türkiye, elindeki kozu masaya sürdü; "Sen domatese izin vermezsen, ben de senden buğday almam" gibi bir rest çekti:
"Çünkü şu anda Rusya'dan en fazla buğday ithal eden ülke Türkiye. Yani domatese karşı kullanılabilecek en önemli üründü buğday. Benim gazeteci olarak edindiğim bilgi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla Türkiye, karşı bir argümanla Dünya Ticaret Örgütü'nün verdiği koruma önlemlerini devreye soktu. Vergisiz ithalata izin verilen ülkeler listesinden Rusya Federasyonu'nu çıkardı. Rusya, bir anda bu gümrük vergileriyle karşı karşıya kalmış oldu."
Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Türkiye'nin sözü geçen tahıl ürünlerinin ithaline 'yasak' getirmese de yüzde 130 verginin aslında 'fiili bir yasaklama' olduğunu söyledi.
Yıldırım, ambargoların da bir anlamda delindiğine dikkat çekerek, Türkiye'nin domates başta olmak üzere birçok ürününün dolaylı olarak Rusya'ya ulaştığını belirtti.
Yıldırım'a göre bu nedenle Türkiye Rusya'dan doğrudan buğday gibi tahıl ürünlerini ithal etmese de dolaylı olarak satın alabilir.
Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Türkiye'nin buğday ya da ayçiçek yağını Rusya dışında ülkelerden de ithal edilebileceğini belirtti, ancak çekincelerin de altını çizdi:
"Romanya, Bulgaristan, Ukrayna değişik ülkeler var ama oradaki fiyatlar, piyasa koşulları, ürünün kalitesi vb. hep etkili faktörler. Rusya, yıllardır alışılmış bir pazar. Onun yerine gidip yeni bir pazar bulmak ve çalışma daha zordur. Bir de gıdada belli bir damak tadı var, o ürüne karşı neredeyse bir bağımlılık oluşuyor. Örneğin Türkiye'de sadece Rusya Federasyonu'na özel domates üretiliyor. Rusya'daki tüketicinin talebi başka yönde, dolayısıyla ona uygun domates üretiliyor. Ben bu durumun çok uzun süre sürdürülebileceğine inanmıyorum."
Ali Ekber Yıldırım'a göre iki ülke arasındaki karşılıklı 'gıda' hamleleri, ilişkilerin henüz tam normalleştiğini gösteriyor.
Sıklıkla bir araya gelen liderlerin bu konuyu rahatlıkla çözüme kavuşturabileceğini belirten Yıldırım, buna karşın 'birbirlerini sınar' adımlar atıldığına dikkat çekti:
Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım'a göre bu işin bir kazananı yok.
Yıldırım, siyasi bir krizin faturasını iki ülkedeki üreticilere ve tüketicilere kesmenin, iki taraf açısından da bir sonuç getirmeyeceğini ifade etti.
Ali Ekber Yıldırım, Türkiye'nin 'karşı argüman' geliştirmek üzere attığı bu adımdan vazgeçeceğini öngördü, "Türkiye'nin yakın zamanda yine Rusya'dan buğday ve diğer ürünleri alacağını düşünüyorum. Türkiye bu ürünleri mutlaka ithalat etmek zorunda, çünkü Türkiye'deki üretim yetmez" dedi.