"AK Parti çadırında görevli arkadaşlar yoldan geçen anne ile kızına broşür vermek istiyor. Kadının almak istememesi üzerine gönüllüler ısrar edince, kadın sinirlenerek broşürü yırtıyor. Yaşanan gerginlik üzerine iki taraf birbirine saldırıyor. Herhangi bir adli vakadan biri bu. Bu olay AK Partili başkanın eline ‘başörtülü bacılarımıza saldırdılar' yazılı notla gidiyor. AK Partili başkan da konuyu o sıra toplantı yaptığı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na iletiyor. Çavuşoğlu da ‘ Antalya Işıklar Caddesinde ‘hayır' çalışması yapan bir grup ‘evet' çalışması yapan arkadaşlarımıza saldırdı, arkadaşlarımızın başörtüsünü çıkardı' açıklamasını yapıyor. Oysa kavganın ‘hayır' grubu ile ilgisi yok, ısrarlı bir şekilde broşür verme meselesi var. Arbede sırasında 15-20 kişilik AK Partili grubun arasında kalan kadının da gözlüğü kırılmış, kadın öfkeyle kızların saçını çekmiş. Normal bir sokak tartışmasını, arkadaşlar siyasi malzeme haline getirdi. Saadet partisi Antalya il yönetimindeyim ve avukatım. Bu arkadaşların ‘evet' oyu almak için her şeyi yapabileceğini biliyorum. Böyle bir olay yaşandığını duyunca hemen baro başkanını aradım. Konuyla ilgilenen avukatlardan bilgi edinerek müdahale ettim olaya. Bu tür gerginliklerin anında bastırılması lazım. Özellikle iktidar kanadının bu sorumluluğu yerine getirmesi lazım.
‘YARGI, SİYASETÇİLERİN ISITTIĞI ORTAMA ALET OLMADI'
‘DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI YAPAN BİR KİŞİNİN SORUMSUZ VE DÜŞÜNCESİZCE BİR LAF ETMESİ İBRETLİK BİR DURUMDUR'