Galatasaray Kulübü Kongre Üyesi Cop: Galatasaray yönetimi kontrolü kaybetmiş durumda

Cumartesi günü Galatasaray Mali Genel Kurulu vardı. Orada Hakan Şükür, Arif Erdem, Zekeriya Öz, Şahabettin Harput gibi FETÖ davasıyla bağlantılı isimlerin ihracı gündeme geldi. Politikacı, bürokrat konumunda olan Zekeriya Öz, Şahabettin Harput ihraç edildi ama Hakan Şükür ile Arif Erdem için genel kurul, yönetimin bu konudaki önerisini oy çokluğuyla reddetti. Ardından Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, bu kararın reddedilmesine tepki göstermiş, Galatasaray'ın bu kararı düzeltmesi gerektiğini belirtmişti. Bunun üzerine Galatasaray Yönetim Kurulu dün akşam aldığı kararla aidat ödemedikleri gerekçesine dayandırarak bu isimleri ihraç etti.

RS FM'e telefonla bağlanan Galatasaray Kulübü Kongre Üyesi Burak Cop, Galatasaray Yönetimi'nin kontrolü kaybetmiş durumda olduğunu ve alınan kararın makul görülebilecek bir karar olmadığı değerlendirmesinde bulundu.

Genel kurulun, her zaman yönetim kurulundan üstün olduğunu belirten Cop, "Kontrolü kaybetmiş ve camiayı iyice içinde bulunduğumuz tartışmalara yuvarlayacak olan Galatasaray Yönetiminin yapabileceği en büyük hizmet istifa etmesi olur" şeklinde konuştu.

‘İHRAÇLARIN YANLIŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'

Galatasaray Kulübü Kongre Üyesi Burak Cop, cumartesi günü yapılan Galatasaray Mali Genel Kurulu toplantısına katılamadığını söyledi:

"Genel kurula katılabilseydim Arif Erdem ile Hakan Şükür'ün ihraçlarının aleyhinde oy kullanırdım. Yani o gün verilen kararı destekliyorum. İhraçlarının yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü her şeyden önce hüküm giymemiş isimler olduklarını belirtmek lazım. Ayrıca Dernekler Kanunu veya Türk Medeni Kanununa bakıldığı zaman velev ki herhangi bir suçtan hüküm giyilsin, terör örgütü üyeliği söz gelimi, bunun bir derneğe üyeliğinin önünde mani oluşturmadığını görmek lazım."

Zafer Arapkirli, "Cumartesi günü Hakan Şükür ve Arif Erdem'in ihraçları talep edildiğinde şu gerekçeye dayandırılmış: Galatasaray'ın tüzüğünde kulübün Atatürkçü gençler yetiştirmek gibi bir amacından söz ediliyor. Bu maddeye aykırı tavırları nedeniyle ihraçları söz konusuydu. İhraçları aidat gerekçesine dayandırıldı ama en başta FETÖ ile bağlantılı olmaları Atatürkçülüğe aykırı bir hareket olduğu için gündeme getirildi. Bu ikisi arasında bir çelişki var. Bu madde ile ilgili ne diyeceksin?" sorusunu yöneltti.

‘BU 90'LI YILLARDAN BERİ BİLİNEN BİR ŞEY'

Galatasaray Kulübü Kongre Üyesi Cop, "O maddenin onların aleyhinde kullanılması için bugün mü beklenildi? Daha 90'lı yıllarda özellikle Hakan Şükür'ün başını çektiği o zamanın deyişiyle bir tarikatçı yapılanma vardı. Galatasaray camiasını rahatsız eden bir yapılanmaydı. Hakan Şükür baş tacıydı bir açıdan. Fakat bir açıdan tarikat ve cemaat bağlantısından ötürü çok eleştirildi. Bu 90'lı yıllardan beri bilinen bir şey. Galatasaray'ın tüzüğünün Atatürkçü gençler yetiştirme maddesine dayanarak böyle bir tasarrufta bulunulacaksa 20 yıl beklenmiş olmasının pek bir anlamı yok. Daha da önemlisi Galatasaray tüzüğünün 20. maddesi üyeliğin sona ermesi, üyelikten çıkarılma nedenlerinden söz ediliyor. Bu nedenlere baktığımızda bahsettiğimiz isimlerle ilgili tek madde, üyelik koşullarının kaybedilmesi.

‘SİYASİ BASKI'

Kanun metinlerine baktığımızda da doğrudan böyle bir ihracı gerektiren bir hüküm görmüyoruz. Dolayısıyla herhangi bir kanuni metne dayanarak böyle bir kararın alınabileceğini düşünmüyorum. O zaman ne geliyor akla: Siyasi baskı" şeklinde yanıtladı.

Burak Cop, aidatı ödememesi gerekçesiyle ihraç edilenlerin tekrardan üyeliğe başvurma hakkı olduğunu ve alınan kararın hükümetten gelen parmak sallamalar üzerine telaşla alınmış olduğunu söyledi.