00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
5 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
12:35
19 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:05
115 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
6 dk
HABERLER
17:00
5 dk
HABERLER
18:00
7 dk
HABERLER
11:00
6 dk
HABERLER
12:00
6 dk
TARİHTE BUGÜN
12:11
3 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
12:29
19 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:06
114 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
6 dk
HABERLER
18:00
5 dk
TARİHTE BUGÜN
20:30
3 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0

ANAR Genel Müdürü Uslu: MHP'de 'Evet' oyları üçte bir civarında

21032017_Bidebunudinle
Abone ol
MHP seçmenleri, merkezi yönetimin AK Parti ile yaptığı ‘koalisyona’ hemfikir mi? Peki MHP-AK Parti işbirliği referandumdan ‘evet’ çıkmasına yetecek mi? Buna karşın, CHP referandum stratejisi ‘hayır’ oylarını artırır mı? Tüm bu soruları kamuoyu araştırmaları yapan ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, Yavuz Oğhan’dan 'Bidebunudinle' programında yanıtladı.

ANAR Genel Müdürü Uslu, 16 Nisan'da yapılacak referandum ile ilgili olarak uluslararası krizlerin iç kamuoyunda belirleyiciliği olmadığına işaret etti.

'ULUSLARARASI KRİZLERİN İÇ KAMUOYUNDA BELİRLEYİCİLİĞİ YOK'

Mavi Marmara - Sputnik Türkiye
GÖRÜŞ
CHP’li Altay: One minute’ın ne kadar görsel bir efekt olduğu böylece anlaşılmış oldu
Uslu 2009'da İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda, eski Başbakan ve şu anki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres arasında yaşanan ‘one minute' krizini örnek göstererek, uluslararası krizlerin iç kamuoyunda belirleyici olmadığını vurguladı. İsrail ile yaşanan krizden 60 gün sonra Türkiye'de belediye seçimleri yapıldığını hatırlatan Uslu, AK Parti'nin 9- 10 puan civarında oy kaybettiğine dikkat çekerek, ‘uluslararası krizlerin en derinleştiği' anlarda dahi, söz konusu krizlerin iç kamuoyu için belirleyici olmadığının altını çizdi. Uslu 2009'da Davos'ta yaşanan krizi, günümüzde AB ülkeleri ile yaşanan krizle mukayese ederek şöyle konuştu: Herkes o zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın tavrının çok doğru olduğu ve doğru bir duruş gösterdiği konusunda hem fikirdi. Ama orada hak veriyor olması aynı zamanda gelip belediye başkanlığı seçiminde AK Parti adaylarına oy vermesi sonucunu doğurmadı. Seçmen ikisini birbirinden ayırdı. Şimdiki krizde de, partiler, kanaat önderleri ve de seçmenlerin büyük bir çoğunluğu Avrupa'nın yaptığının, ‘terbiyesizlik, saygısızlık ve antidemokratik' bir uygulama olduğu konusunda hem fikir. Ama bunun referandumla ilişkisini kurup ‘Hollanda madem böyle yapıyor, ben de evet diyeyim' sonucunu doğuracağını ben düşünmüyorum. Biri uluslararası bir mesele, diğeri de ülkenin geleceğini ilgilendiren bir mesele. Evet, bundan etkilenecek bazı küçük gruplar vardır. Avrupa'da yaşayan daha milliyetçi duyarlılığa sahip seçmen, Avrupa ülkelerinin tutumuna kızıp sandığa gidebilir. Ya da MHP'li ama evet demeyen seçmen yaşananlara kızıp ‘evet' diyebilir. Bunların sonucu seçim sonuçlarını etkileyebilecek düzeyde midir bilmiyorum" değerlendirmesini yaparak somut veriler üzerinden sonucun anlaşılacağını belirtti.

'AVRUPA İLE YAŞANAN SORUNLARI AK PARTİ'NİN SİNEYE ÇEKMESİ OLUMSUZ SONUÇLAR DOĞURABİLİRDİ'

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı - Sputnik Türkiye
AB'ye Hollanda tepkisi
AK Parti'nin AB ile yaşanan krizi iç siyaset malzemesi olarak kullanmasını değerlendiren Uslu, AK Parti'nin ‘alışageldik' bir siyasi bir duruşu olduğunu anımsatarak söz konusu krizin referanduma yansımalarını değerlendirdi. Uslu konuyla ilgili olarak "AK Parti'nin yaşananlara tepki vermemesi ‘evet' oylarını arttırmayabilir ama sineye çekmeleri AK Parti için olumsuz sonuçlar doğrulabilirdi. Bence kazandıracaklarından çok kaybedebileceklerini önlemek için sergiledikleri bir tavırdı çünkü seçmen AK Parti'yi hep bu tür meselelerde dik duruşuyla tanıdı. Sineye çekseydi insanlarda bir hayal kırıklığı yaratırdı. Oysa ki, şimdi hayal kırıklığı yaratmadı. Ama bu, evet oylarını arttırır mı/arttırmaz mı, onu bilemiyorum" ifadelerini kullandı.

'ERDOĞAN'IN KENARDA DURMASI YANLIŞ BİR BEKLENTİDİR'

ANAR Genel Müdürü Uslu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarafsız olması gerekirken mitinglerde konuşma yapmasını da "Sayın Cumhurbaşkanı AK Parti hareketinin doğal lideri ve insanların ondan beklentileri var. Başta bu tarzı çok yadırgandı fakat seçmen tarafından da hep ödüllendirildi. Erdoğan, belediye başkanı döneminde de başbakanlık döneminde de aynı tepkiyi veriyordu" diyerek referandum gibi ülkenin geleceğini belirleyecek bir konuda Cumhurbaşkanı'nın siyasete müdahale etmemesini düşünmenin yanlış bir beklenti olacağını belirtti.

'AK PARTİ'DE FİRE ORANI ÇOK DÜŞÜK GÖZÜKÜYOR'

MHP-AK Parti işbirliğinin referanduma etkisini değerlendiren Uslu "Esas MHP'de sorun var. AK Parti büyük oranda konsolidasyonu sağladı aslında. MHP tabanına sorduğunuzda yarısı zaten oy vermeyeceğini söylüyor. Bir de kararsız olanlar var. Onlardan da fire olması durumu yüksek. Ancak MHP içerisindeki bu konsolide olmama halinin paketle ilgisi yok. Çok öncesinde başlayan bir süreç nedeniyle MHP'de fikir ayrılığı ortaya çıktı. Oy verme sürecine girdiğimiz için bir anda bu görünür hale geldi. MHP tabanın önemli bir kısmı MHP'nin üst yönetiminin değişmesi gerektiğini söylüyor" dedi. MHP seçmeninin oy oranına da değinen Uslu "Şu an 'Evet' oyları üçte bir civarında görünüyor. O da yüzde 10-11'lik bir partide 3 puana denk geliyor. Esas nokta, yüzde 63 gibi bir rakamın gerçekleşmeyecek olmasının temel nedeni MHP'deki bu durum. AK Parti'de fire oranı çok düşük gözüküyor" diyerek MHP içindeki ayrımın oy oranını etkileyeceğine dikkat çekti.

'CHP YAPILABİLECEK EN İYİ KAMPANYAYI YAPIYOR'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl - Sputnik Türkiye
CHP, referandum kampanyasında kullanacağı sloganla otobüsleri tanıttı
Uslu, CHP'nin logosuz, parti adını kullanmadan yaptığı referandum kampanyası için de olumlu değerlendirmelerde bulunurken, söz konusu kampanyanın referandum dengeleri etkilemek bakımından yetersiz olabileceğine işaret etti. Uslu CHP'nin referandum kampanyasına dair "Bence CHP yapılabilecek en iyi kampanyayı yapıyor. Parti kimliğini tamamen bıraktı, polemiğe girmiyor. Duruşu ve söylemiyle ikna yeteneğini kullanmaya çalışıyor. CHP'nin yüzde 25'lik oy potansiyeliyle yüzde 40'a çıkması gerekiyor ki, ‘hayır' dedirtebilsin. Çok zor bir iş yapıyor ama bence en rasyonel kampanya yöntemini uyguluyor. Ama kendi oyunun üzerinde bir topluluğu ikna etmeyi başardı" değerlendirmesini yaptı. Öte yanda Uslu CHP'nin yaşadığı sıkıntılara da değindi. Uslu ana muhalafet partisinin kampanyasıyla ilgili olarak "Muhalefet şu ana kadar ülkede olan biten her şey çok kötü. Çok kötü yönetiliyor diyordu. Hükümet şimdi ‘bu sistem içerisinde biz elimizden gelenin en iyisini yaptık. Bu sistem ülkenin ayak bağı ve bundan kurtulmalıyız. Her zaman yüzde 50 alan iktidarın da gelmeyeceğini düşünürseniz koalisyon krizleri kapıda. Niye bu krizleri yaşayalım gelin değiştirelim' diyor. Ama şimdi de muhalefet ‘hayır değiştirmeyelim' diyor. Bu savunulması çok zor bir durum. ‘Siz yönetemiyorsunuz' tespiti artık kurtarmaz. CHP'nin açmazı burada başlıyor. Bir taraftan her şey çok kötü gidiyor diyor ama bunun sistemik bir kriz olmadığını iddia ediyor. ‘Sistemin sorunu yok sizin sorununuz var' ifadelerini kullandı.

'HDP SADECE KENDİ SEÇMENİNE SESLENEBİLİYOR'

HDP'nin durumuna da değinen Uslu "HDP kampanya yürütemiyor yalnızca kendi seçmenine seslenebiliyor. Türkiye'nin geri kalanı HDP'nin sesini duymuyor. Sadece kendi bölgelerine çekildiler ve seçmenlerini hayır vermek üzere sandığa götürmeye çalışıyorlar" değerlendirmesini yaptı.

'OY FARKI ÇOK KÜÇÜK OLDUĞU İÇİN EVET YA DA HAYIR DİYEMEYİZ'

Bazı anketlerde ‘evet-hayır' oylarının başa baş gittiğine de değine Uslu, anketlerdeki değerlerin birbirine çok yakın olduğunu söyledi ve "Oy farkı çok küçük olduğu için evet ya da hayır diyemeyiz. Bu fark, siyasal olarak anlamlı olabilir ama istatistiksel olarak bir anlam taşımıyor" açıklamasını yaptı.

Referanduma katılım oranını da değerlendiren Uslu "Rekor olmasa bile yüksek bir katılım olacak. Yüzde 85'ler oranında bir katılım olacağını öngörüyorum. Sandığa gitmeyeceğini söyleyenler çok az. Ama katılımın yüksek olmasının ‘hayır' oyunu artıracağını da düşünmüyorum"' dedi.

 

 

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала