'15 Temmuz Hürriyet ve CNN Türk'e baskın' iddianamesi: Çekinmeden vurun

Hürriyet'ten Fırat Alkaç'ın haberine göre, Başsavcıvekili İsmail Uçar'ın onaylayıp İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği 269 sayfalık iddianame özetle şöyle:

'AMAÇ ŞOK ETKİSİ YARATMAK'

"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz gecesi 00.37 sıralarında FaceTime isimli program üzerinden CNN Türk canlı yayınına bağlanarak Silahlı Kuvvetler içerisinde küçük bir azınlığın bir kalkışma içerisinde olduğunu söyleyerek tüm vatandaşlarımızı ülkemize ve demokrasiye sahip çıkmak amacı ile meydanlara ve havalimanına davet etmiştir. Devlet erkanının kararlı tutumu, kalkışmanın TSK içerisindeki küçük bir azınlık tarafından gerçekleştirildiğinin bildirilmesi, vatandaşlarımızın demokrasiye, milli iradeye ve ülkemize sahip çıkmak için meydanlara davet edilmesi üzerine, darbe girişimine katılan şüphelilerin motivasyonunu sağlamak, halkımız üzerinde, görsel basın üzerinden şok etkisi yaratmak amacı ile CNN Türk, Kanal D ve Hürriyet binalarının işgal edilerek yayının kesilmesine karar verilmiştir. Bu amaçla albay Ahmet Zeki Gerehan, şüpheliler Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan’a sıkıyönetim ilan edildiğini bildirerek CNN Türk binasının boşaltılması ve yayının kesilmesi emrini vermiştir.

1. Ordu Komutanlığı Karargâh Destek Garnizon Komutanlığı Karargâh Bölüğü’nde yüzbaşı Süleyman Ahmet Kaya, yüzbaşı Erdal Şeker, yüzbaşı Mehmet Fatih Aslan ile 11 er helikoptere binerek Doğan Medya Center’a intikale geçmişlerdir. Helikopterde bulundukları sırada üç yüzbaşı, erlere şarjör takmalarını, tüfeğin kayışını ellerine dolamalarını, eğer tüfeklerini almak isteyen olursa ‘çekinmeden vurmaları’ emrini vermişlerdir.

'SİLAHLARI DOĞRULTTULAR'

Şüpheliler saat 03.10 sıralarında Doğan Medya Center’ın açık otoparkına inmişlerdir. Subaylar, iniş yaptıktan sonra ellerinde bulunan uzun namlulu silahlar ile havaya ateş açarak ‘Genelkurmay yönetime el koydu, asker yönetime el koydu’ şeklinde bağırmışlardır. Şüpheliler en alt katta bulunduğu sırada Hürriyet binasının üçüncü katındaki Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin telefon ile şüphelileri kameraya almaya başlamıştır. Bu durumu gören şüpheliler silahlarını Murat Yetkin’e çevirerek çekim yapmamasını söylemişlerdir. Şüpheliler bina personelini lobide toplamışlar ve silahlarını üzerlerine doğrultmuşlardır.

'TAKVİYE EKİP İSTEDİLER'

Doğan Medya Center’a giren askerler takviye birlik isteyince Topkule Kışlası’ndan binbaşı Mehmet Türk’ün komutasında öğrenci subay ve astsubay öğrencilerden oluşan 17 kişi saat 04.00 sıralarında destek amacı ile helikopter ile Doğan Medya Center’a intikal ettiler. Helikopter Doğan Medya Center üzerinde iniş için alçalmaya çalıştığı sırada polis memurlarını ve vatandaşlarımızı piyade tüfekleri ile yoğun ateş altına almışlardır. Helikopterin paleti çatıya değmiş ancak polis memurlarının fedakârca mücadelesi sonucu iki öğrenci subayın da yaralanmasını dikkate alarak Topkule Kışlası’na dönüş yapmışlardır.”

'ASKER KURŞUNUYLA ÖLDÜ'

Doğan Medya Center binasının yakınında vurularak hayatını kaybeden 28 yaşındaki Vedat Barceğci kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Barceğci, evli ve bir kız çocuğu babasıydı. İddianamede şöyle denildi: “Şüpheli Süleyman Ahmet Kaya müşteki polis memurlarına ‘mühimmatımız var çatışırız’ diye bağırmıştır. Müşteki polis memurlarının megafonla yaptıkları ‘teslim olun’ çağrılarına şüpheli Kaya polis memurlarına ve toplanarak tepki gösteren vatandaşlarımıza ateş etmek sureti ile karşılık vermiştir. Şüpheli Kaya’nın yaptığı atışlar sonucunda Vedat Barceğci isimli vatandaşımız yaşamını yitirmiştir. Kaya ileri doğru sürünmeye başlamış ve şüpheli erlere de ileri doğru sürünmeleri ve ateş etmeleri yönünde emir vermiştir. Nitekim bu emri üzerine de şüpheli er Abdullah Akar müşteki polis memurlarına ve vatandaşlarımıza doğru 2-3 el ateş etmiştir.”

İFADELERDE O GECE: ‘BURAYA EL KOYUYORUZ’

Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin: Binadaki herkesi aşağıya çağırdılar. Arkadaşlarımı korumak için onlarla konuşmaya başladım. Yüzbaşı benimle konuşurken elinde sürekli tabanca vardı. Buraya neden, ne hakla geldiklerini sordum. Yüzbaşı bana ‘Buraya el koyuyoruz’ dedi. ‘Böyle emir aldım’ dedi.

'YAYINI KESMEDİK'

CNN TÜRK Genel Müdürü Erdoğan Aktaş: Askerler CNN Türk yayın katına geldiler. Merdivenlerde onları karşıladım o anda iki er bana doğru silah doğrultarak bağırıp çağırıp burayı boşaltmamızı ve yayını durdurmamızı söylediler. Yayın kesildiğini zannediyorlardı. Binanın çeşitli yerlerinde telsiz mikrofonla yayın yapmaya çalışıyordum. Daha sonra polis geldi ve güvenliği sağladıklarını söyledikten sonra 3. kata gittim. Halkın binayı terk etmesi sağlandıktan sonra yayına devam ettim.

'ATEŞ EDEREK YÜRÜDÜLER'

Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar: Askerler yürürken havaya ateş ediyordu. Giriş katın 1. katına çıkan merdivenlerin ortasında askerlerle karşılaştım, askerler ‘Boşaltın yayını durdurun’ diye bağırıyorlardı. Yüzbaşı rütbesindeki bir şahıs ‘Ordu komutanının emri var’ dedi. Ben de kendisine 1. Ordu Komutanı’nın açıklamasının yayınladık’ dedim. Kendisi de ‘Karışma çekil’ dedi. Yayını durdurmaya çalışıyorlardı.

‘KAMERAYI VER, VURURUM’

CNN Türk kameramanı Ahmet Akpolat: Yayını kesmek için yayın odasını arıyorlardı. Asansörden inerken rütbeli bir asker üzerime yürüdü. ‘Ver o kamerayı’ dedi. ‘Çekmiyorum’ dedim. Rütbeli bir asker kameramdan tutarak çekiştirmeye başladı. Ben bırakmayınca arbede yaşandı. Silahının dipciğini kaldırdı ve “Ver yoksa vururum” dedi. Ben de ‘Vurursan vur. Kamerayı veremem’ dedim. Arkamdan bir asker boğazıma sarılmıştı. Hayatımın tehlikede olduğunu düşündüm ve kartı bu rütbeli askere verdim.”

DARBECİ 19 ASKER

Yüzbaşılar: Erdal Şeker, Mehmet Akif Aslan, Süleyman Ahmet Kaya, Astsubay: Muhammet Orhan Kaya Çavuş: Üzeyir Erol Onbaşı: Bünyamin Baki Çiçek,  Erler: Abdullah Akar, Ahmet Mülayim, Feyyaz Okan Ak, Harun Ayan,  Harun Darı, Muhammed Çınar, Numan Burak Altınbaş, Osman Pekdoğan, Ferdi Irmak, Sertaç Kara, Şevket Kök, Vakkas İlker Söyler, Yıldırım Erdem.

'TANKLAR ANTENLERİ VURSUN'

İddianameye göre ‘Yurtta Sulh’ isimli WhatsApp grubunda yazışmalar özetle şöyleydi:

“Saat 00.40’ta Uzay Şahin: Özel TV’lerin susturulması gerekiyor.

01.03’te Nurullah Zeki Atmaca: Çamlıca’daki antenlere müdahale edilmeli acilen.

01.17’de Uzay Şahin: Çamlıca tepesini gören tanklar antenleri vursunlar.

02.02’de Müslüm Kaya: Yayınları kesmemiz lazım.

02.37’de Ahmet Zeki Gerehan: Selimiye’de 3 sb 11 asker hazır.”

'PERSONELE ATEŞ AÇILDI'

CNN Türk binasında 15 Temmuz gecesi güvenlikten sorumlu müdür Hüseyin Ulaş Hürriyet binası ile iletişim kuramayınca binanın önüne geldi. İddianamede özetle şöyle denildi: “Ulaş’ı gören şüpheliler ‘Gel buraya’ diye bağırmışlardır. Ulaş’ın geriye dönmesi üzerine arkasından iki el ateş açmışlardır. Şüpheli Mehmet Akif Aslan tabancası ile bir el havaya ateş açmıştır. Şüpheliler CNN Türk canlı yayınının yapıldığı üçüncü kata çıktıklarında çalışanlar haber merkezi girişine set çekerek şüphelilere engel olmaya çalışmışlardır. CNN Türk’te spiker olarak görev yapan tanık Başak Şengül’ün canlı yayına devam etmesi CNN Türk Genel Müdürü müşteki Erdoğan Aktaş tarafından bildirilmiş ve canlı yayının yapıldığı salon kilitlenmiştir. Nedim Şener şüphelilerin üzerine yürüyerek ‘Çıkın buradan burası bizim evimiz şerefsizler’ diye tepki göstermiştir. Yüzbaşı Mehmet Akif Aslan müşteki Nedim Şener’e silah doğrultarak ‘Çık buradan vururuz seni’ diyerek tehditte bulunmuştur. Ayrıca şüpheli er Ferdi Irmak da Nedim Şener’i ‘Aşağı in vururuz’ diyerek tehdit etmiştir.”

SUÇLAMALAR

İddianamede 19 darbeci askerin ‘Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs’, ’Cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya TBMM’nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs’, ’Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’ten 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve ’silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 5 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi. Ayrıca şüpheli yüzbaşı Süleyman Ahmet Kaya’nın Vedat Barceğci’nin öldürülmesi nedeniyle ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet ve ’silahla tehdit’, ’kasten öldürmeye teşebbüs (9 kez)’ ve ‘basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi’ suçlarından 125 yıldan 215 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.