'Geri Kabul Anlaşması'nın Türkiye'ye yanıt vermesini engellediği' yönünde Alman kamuoyunda var olan düşüncenin doğru olmadığına işaret eden Merkel, bu yöndeki iddialar için "Hayır, hiçbir şekilde… Benim provokasyon yarışına girmeye niyetim yok" karşılığını verdi
'SUÇLAMALARIN SON BULMASI GEREK'
Merkel, "Almanya'nın Hollanda ile dayanışmaya girerek onlar gibi Türk siyasilerin anayasa referandumu konusunda yapacakları toplantıları yasaklaması gerekmez mi?" sorusuna da "Hollandalılar bizim tam desteğimize sahip; ben bunu, Türkiye'den gelen suçlamalardan sonra açıkça söyledim. Suçlamaların son bulması gerek. Hollandalılar Nazi zulmünden çok çekmiş bir halk. Bugün onları Nazizm ile suçlamak kabul edilemez. Türk yetkililerin referandum toplantıları konusu Hollanda'da şu şekilde oldu. Hollandalılar Türk yetkililerden parlamento seçimi öncesinde bu tür toplantılar yapmaktan kaçınmalarını talep etti. Başlangıçta Türk hükümeti buna uyacak gibi görünüyordu. Bunun farklı yönde geliştiğini biliyoruz" yanıtını verdi.
Erdoğan, planlanan bazı referandum kampanyalarını iptal etmesinden dolayı Almanya'yı 'faşist eylemlerde' bulunmakla suçlarken, Hollanda'nın yasağı sonrası da bu ülkeyi 'Nazi kalıntısı' olarak nitelemişti.
'KİMSEYE GELECEK İÇİN AÇIK ÇEK VERMİYORUZ'
Merkel, Almanya'da referandum düzenlemek isteyen Türk siyasetçilerin, kimin hangi nedenle katılacağını açıklamaları gerektiğini ve Alman yasaları ile Alman anayasası ilkelerine uymaları gerektiğini belirtti.
Merkel, "Ayrıca olayı her geçen gün yeniden değerlendiriyoruz ve kimseye gelecek için açık çek vermiyoruz" ifadesini kullandı.
'PKK'YA DESTEK SUÇLAMASI ABSÜRT'
Merkel, Erdoğan'ın bu hafta, kendisinin PKK'yı desteklediği yolundaki suçlamasının da absürt olduğunu söyledi.
MERKEL-TRUMP GÖRÜŞMESİNDE ANA KONULAR TİCARET VE SAVUNMA
Görüşme aslında salı günü olacaktı ancak ABD'deki kar fırtınası buluşmayı geciktirdi.
Merkel'in Beyaz Saray ziyaretinin gerekçesini, temmuz ayında Hamburg'da yapılacak olan G20 zirvesi oluştursa da temkinli karakteriyle bilinen Merkel, öfkeli ve hesaplanmamış çıkışlarıyla tanınan Trump ile Oval Ofis'te yapacağı görüşmede NATO, Rusya, küresel ticaret ve diğer konulardaki farklılıkları azaltmaya çalışacak.
Trump Almanya menşeili otomobil şirketlerine gümrük vergisi getirme tehdidinde bulunmuştu. Merkel'e ziyaretinde Siemens, Schaeffer ve BMW şirketlerinin en üst düzey yöneticileri de eşlik edecek.
Trump ayrıca Almanya'nın savunma harcamalarını arttırmasını istiyordu. Ancak bu konu 2. Dünya Savaşı sonrası askeri olarak pasif bir gelenek geliştiren Almanya için hassas bir konu teşkil ediyor.
Trump göreve gelmeden önce Merkel'in sığınmacıları kabülünü 'yıkıcı bir hata' diye nitelemiş ve Merkel'in 'Almanya'yı mahvettiğini' söylemişti.
Merkel ise Trump'ın vize yasağını eleştirerek demokratik değerlere saygı göstermesi çağrısında bulunmuştu.
AB'NİN GELECEĞİ DE GÖRÜŞMEDE ELE ALINACAK
Trump, göreve başladıktan hemen sonra İngiltere'nin aldığı Avrupa Birliği'nden ayrılma kararının mimarı sayılan eski UKIP lideri Nigel Farage'yi kabul etmekle AB'ye biçtiği değeri göstermiş olmuştu.
Merkel görüşme öncesi ABD'ye hem Almanya hem de AB temsilcisi olarak gittiğini vurgulayıp, "Tabii ki bizim için ülkemizin ve AB üyeliğimizin aynı paranın iki yüzü olduğunu ifade edeceğim' dedi.