ABD Merkez Bankası (FED) mart ayı toplantısında politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 0,75-1 aralığına yükseltti. Karar, 10 üyenin 9'unun oyu ile alındı.
Faiz kararının açıklanamsının ardından kameraların karşısına geçen Fed Başkanı Janet Yellen, 'ülke ekonomisinin istihdam ve enflasyon hedeflerine doğru ilerleme kaydettiği' mesajını verdi.
Yellan, bu yıl içinde kademeli olarak 2 kez daha faiz artırılacağını; gelecek yıl ise 3 faiz artırımı yapmayı öngördüklerini yineledi.
Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, ABD Merkez Bankası'nın yılın ilk faiz artırımını ve Başkan Yellen'ın mesajlarını değerlendirdi.
'FED, İLERİYE DÖNÜK FAİZ TAKVİMİNİ DEĞİŞTİRMEDİ'
Enver Erkan, bu kapsamda FED'in sadece faiz artırımıyla yetindiğini ve işin çokta ileri götürmediğini kaydetti.
"İleriye dönük faiz projeksiyonlarını gösteren nokta grafiğinde FED'in yukarı doğru bir hareketlenme yok. Yani 4 faiz artırımı pozisyonuna girmedi, aynı önceki toplantıda olduğu gibi, 3 faiz artırımı pozisyonunda kalmaya devam ediyor."
'FAİZ ARTIRIMINA MUHALEFET AZALDI'
Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, politika faizine yapılan 25 baz puanlık artırımın on komite üyesinin dokuzunun oyuyla alındığını anımsattı.
"Eskiden faiz artırılmasını isteyenler karara muhalefet ederken, şimdi faizin artmasını istemeyenler karara muhalefet" ifadelerini kullanan Enver Erkan, bunun gerekçesinin Amerikan ekonomisindeki toparlanma olduğuna vurgu yaptı.
'FED, TRUMP'IN EKONOMİ POLİTİKALARININ ETKİLERİNİ TAKİP EDECEK'
Erkan, Trump'ın ekonomi politikalarındaki belirsizliğin Fed'in keskin ve net bir şekilde beklentileri yukarı revize etmesini engelleyen bir durum olduğunun altını çizdi:
"FED ilk etapta, Trump'ın ekonomik reformlarının ne kadar uygulanabilir olduğunu takip edecek gibi görünüyor. Haliyle bu nokta da grafiğin yukarı veya aşağıya doğru gitmesi bir anlamda Trump'ın uygulayacağı ekonomik politikalar ve ekonomiye olan etkileri belirleyecek. En başta 'vergi indirimleri ve yerli üretim' gibi belli başlı ekonomi politikalarının özellikle büyüme görünümüne ne derecede etki edeceği önemli. Bir anlamda 2017 yılı içerisinde Amerikan büyüme verilerini, enflasyon verilerinin bir adım önüne koyacağız gibi görünüyor. Eğer ki Trump'ın öngördüğü ekonomik gelişmeler sağlanırsa bu, FED'i düşük faiz politikasını daha hızlı terketme konusunda zorlayacaktır."
'PİYASALARDA 'BALON' TARTIŞMALARI SÜRÜYOR'
Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, FED'in faiz politikasında belirleyici olan etmenlerden birinin de hisse senedi piyasasında oluşan fiyatlama alışkanlıkları olduğunu belirtti.
Hisse senetlerinin hala yukarı gidiyor olmasının, 'balon' tartışmalarını beraberinde getirdiğini kaydeden Enver Erkan, bunun FED'in handikaplarından biri olduğunu söyledi:
"FED bir anlamda da bunların önüne geçmek amacıyla faiz artırımı yapmak konusunda çok fazla risk almak istemiyor. Özellikle hem Amerika'da hisse senetleri fiyatlarında yukarı yönlü hareket ve tahvil tarafındaki satışlar, tahvil faizlerindeki yukarı yönlü hareket devam ederse bu FED'i faiz artırmaya yönlendiren etmenlerden biri olacaktır."
'FED, BU YIL 2 YERİNE 3 KEZ FAİZİ ARTIRABİLİR'
Analist Enver Erkan, bu etmenlere ekonomik gelişmelerin de eklenmesiyle, ABD Merkez Bankası'nın 'her çeyreğe bir faiz artırımı' düşecek şekilde faiz artırma olasılığının halen canlı olduğunu söyledi.
Yani FED, öngörülenin aksine yılın geri kalanında iki değil, üç faiz artırımı yapabilir:
"Bunu gösterecek olan en önemli etmen, FED'in bir sonraki basın toplantısı düzenleyeceği Haziran toplantısına kadar gelecek olan ekonomik veriler olacaktır. Ayrıca Trump rallisinden sonra oluşan piyasa fiyatlamalarının benzerini görmeye devam edecek olursak, FED'in haziran ayında da bir faiz artırımı yapması söz konusu olabilir. Ancak tabii Haziran, Eylül, Aralık, bu 3 aydan hangilerinde faiz artırımı olup olmayacağı da belli değil."
'MERKEZ BANKASI, RİSK ALACAK MI?'
Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, FED'in ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın olası politikasını da değerlendirdi.
Enver Erkan, Merkez Bankası'nın bir sonraki toplantısının, yeni takvime göre bir buçuk ay sonra olduğunu anımsatarak, 16 Nisan referandumunun önemli bir dönüm noktası olduğunun altını çizdi.
"Bunun öncesinde savunma mekanizmasını güçlendirmek gerekiyor mu?" sorusunun önemli olduğunu belirten Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merkez Bankası'nın uyguladığı para politikası artık geçmişe oranla daha sıkı. O şok dalgalarını artık çok fazla görmüyoruz. Merkez Bankası, 16 Nisan referandumu öncesinde manşet olmayı ister mi, çok bilinmez."
'AVRUPA'YLA YAŞANAN GERİLİM TURİZM GELİRİNİ OLUMSUZ ETKİLER'
Analist Enver Erkan, Türkiye ile bazı Avrupa ülkeleri arasında yaşanan gerilimin etkilerine de değindi.
Avrupa ile yaşanan gerilimin, geçtiğimiz yıl Rusya ile yaşanılan seviyede olmadığına dikkat çeken Erkan, son duruma 'geçici bir tansiyon yükselmesi' olarak bakmak gerektiğini ifade etti.
Enver Erkan, Hollanda ile olmasa da Almanya ile çok önemli ticari ilişkilerin olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin Avrupa'ya tam olarak sırtını dönebilecek bir pozisyonda olmadığını da belirtti.
Analist, özellikle turizm pazarındaki ilişkiye dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Avrupa önemli ihracat pazarlarımızdan bir tanesi. Turizm son yıllarda sıkıntı yaşadığımız sektörlerden biri. Gerek dış ülkelerle olan ilişkilerimizin inişli çıkışlı seyri gerekse de yurt içindeki jeopolitik riskler nedeniyle sanki bu yıl da kötü bir yıl geçireceğiz gibi görünüyor. Almanya ve Holanda'dan büyük bir turist potansiyeli söz konusu. Eğer Avrupa ile olan ilişkilerimizdeki gerilim yaz aylarında da devam edecek olursa, Alman ve Hollandalı turistlerde önemli bir düşüş söz konusu olabilir. Başta havayolu, taşımacılık, yeme-içme gibi ilgili sektörlerde de bunun yansımalarını görürüz. Bunun da reel ekonomik görüntüde olumsuz bir etkisi söz konusu olur."