Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ermenistanlı mevkidaşı Serj Sarkisyan, askeri ve bölgesel sorunlar üzerinde yoğunlaştı. Zira bu konular, ülkenin dış politikasını belirleyen kişi ve silahlı kuvvetlerin başkomutanı olarak tamamen Rus liderinin yetkisi kapsamında bulunuyor.
Ziyaret öncesinde yaşanan olaylar ve Ermeni heyetinin programı da Sarkisyan'ın öncelikle askeri ve bölgesel sorunları görüşmek için geldiğini gösteriyor.
Elbette Ermenistan'ın ekonomik sorunları oldukça büyük. Ülkenin Avrasya Ekonomik Birliği'ne entegrasyonu Erivan'da beklenen hızlı sonucu vermedi.
BÖLGENİN İSTİKRARI GÜNDEMDE
Rusya'nın kilit öneme sahip stratejik müttefiki olarak Ermenistan'ın statüsü öncelikle Kafkasya'daki özel askeri ve stratejik konumuna dayanıyor. İkili ekonomik işbirliğinin öncelikli alanları ve Moskova'nın bu ülkenin ekonomisinin güçlenmesine ve sosyal alanının istikrara kavuşmasına olan ilgisi de bu temelde belirleniyor. İki ülkenin, güvenliği sağlama partnerleri olarak ayrıcalığı bu ittifakın dayanıklılık ve sürdürülebilirliğini garanti ediyor.
Ayrıca Gümrü'de Rusya'yla ortak askeri fabrikanın kurulması olasılığını da gündeme getiren Sarkisyan, böyle bir fabrikanın Ermenistan'ın savunma yeteneğini büyük ölçüde artıracağını ve silah ithalatına olan bağlılığını azaltacağını söyledi.
BAKÜ-ERİVAN HATTI
Erivan'ın askeri konulara özel ilgisi, Dağlık Karabağ konusunda Azerbaycan'la yapılan görüşmelerin çıkmaza girmesinden kaynaklanıyor. Taraflar uzlaşmaz duruş sergilerken, geçen yıl cephe hattında değişikliklere yol açan sıcak çatışmalar yaşandı.
Bakü ve Erivan, mevcut çıkmazdan uluslararası etkinliği artırarak çıkmaya çalışıyor. Sarksisyan'ın Moskova ziyaretine eş zamanlı olarak Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev de Fransa'ya gitti. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Minsk Grubu eş başkanı olarak ülkesinin Dağlık Karabağ için çabaları artırma sözünü verdi ve diğer eş başkanlar olan Rusya ile ABD'den bu sürece katkıda bulunmayı talep etti.
Azeri liderinden birkaç gün önce Sarkisyan da Paris'i ziyaret etmiş, aynı sözleri duymuştu. Ancak Hollande'ın, Aliyev'le ortak basın toplantısında, Fransa'nın Karabağ'daki statükonun sürmesinin kabul edilemez gördüğü yönündeki açıklamaları net bir şekilde Bakü karşısında reverans olarak değerlendirilebilir, zira bu ifade Azerbaycan'ın duruşuyla örtüşüyor.
ERİVAN'IN DİPLOMATİK HAMLESİ
Bu bağlamda Sarkisyan'ın Rusya'yla askeri ve teknik işbirliğini genişletme çağrısı, diplomatik konumunu güçlendirme çabası olarak gösterilebilir. Kabaca, Moskova'ya ‘korumaya değer bir şeyler var' mantığıyla Ermenistan'daki askeri varlığını artırma teklif ediliyor.
Azerbaycan'ın politikası, Rusya'ya yönelik dostça olsa da çok daha bağımsız ve çok yönlü. Azerbaycan, Suriye'deki Rusya-Türkiye-İran işbirliğinin güçlendirilmesi açısından Rusya için önemli.
RUSYA KAFKASYA'DA SAĞLAM BİR BARIŞA İLGİ DUYUYOR
Ama Rusya'nın Dağlık Karabağ'da taraflardan birinin zaferine değil sağlam bir barışın sağlanmasına ilgi duyduğunu anlamak gerekir. Zira hakkı yenen taraf her halükarda rövanşı kovalayacak, bu da gelecekte Kafkasya'daki durumu istikrarsızlaştırmanın yanında Rusya sınırlarındaki bölgesel krize küresel oyuncuları da çekecek.