Açıklamada, "Türkiye ve bazı AB üyesi ülkeler arasında son günlerde yaşanan tansiyonun ardından, konunun daha fazla tırmandırılmasından kaçınmak ve durumun sakinleşmesi için yollar bulmak gerekmektedir. AB üyesi ülkelerde miting ve toplantı yapılması kararları uluslararası ve ulusal kanunlarla uyumlu olarak üye ülkenin sorumluluğundadır" dendi.
'SORUNLU KONULAR AÇIK VE DOĞRUDAN İLETİŞİM KANALLARI İLE ÇÖZÜLEBİLİR'
Açıklamada "Avrupa Komisyonu Türkiye'ye, Hollanda ve diğer AB ülkeleri ile durumu daha da kötüleştirecek aşırı söylem ve eylemlerden kaçınması çağrısında bulunuyor. Sorunlu konular ancak açık ve doğrudan iletişim kanalları yoluyla çözülebilir. Biz AB-Türkiye ilişkilerinin çıkarı için dostane girişimlerimizi sürdüreceğiz" ifadeleri kullanıldı.
'KOMİSYON ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ MERCEK ALTINA ALACAK'
Açıklamada AB'nin, Türkiye'de olası bir anayasa değişikliğini, 'bir aday ülkenin ve Avrupa Konseyi üyesinin yükümlülükleri' çerçevesinde değerlendireceği bildirdirildi.
Teklif, AB nezdinde özellikle gücün tek elde toplanması, denge denetim mekanizmaları ve yargı bağımsızlığına ilişkin ayrıca değişikliğin OHAL altında yapılmasıyla ilgili soru işaretleri oluşturmuştu.
Komisyonun açıklamasında Venedik Komisyonu'nun görüşünün dikkatlice incelendiği, referandumdan ‘Evet' çıkması durumunda fiili durumun takibe alıncağı belirtildi.