CNN Türk'te Hakan Çelik'in programına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Rusya ile artık 'Normalleşiyoruz, normalleştik, istiyoruz' şeyleri bitti. Normalleşme süreci tamamlandı. Eski günlere döndük. Alacağımız ortak tedbirler var; ama ilk etapta en azından resmi pasaport sahipleri olsun, TIR şoförleri, havayollarımızda çalışan kabin görevlileri, Rusya'da iş yapan iş adamları, toplumun belli kesimlerine vize kalkıyor. Daha sonra tamamen kaldıracağız. Biz Rusya vatandaşlarına bu dönemde tekrar vize koymadık. Rusya'dan da beklentimiz bu.
Rusya ile iş dünyasının önündeki engellerin kalkması, vize konusunda bazı alınacak kararlar var. İlerleyen dönemlerde vize tamamen kalkacak. Rusya'nın diğer Batı ülkelerinden bir farkı var. Oturup konuştuğunuz zaman verdiği sözleri yerine getiriyor. Oturduk, anlaştık ve Halep'te de bunu gördük. 45 bin insanın tahliyesi konusunda sözünü tuttu.
Rusçamı ekonomik kullanıyorum, o yüzden bildiğimden daha iyi görünüyorum. Putin'le Rusça konuşuyoruz.
(Putin'in 'Askeri kurumlarımız ve istihbarat teşkilatlarımız düzeyinde bu kadar güven içeren ve etkili bir diyalog kurulmasını kimse beklemiyordu' sözünün hatırlatılması üzerine) Putin esprili bir dille "Bizi seven kalmadı ama sizi seven var mı bilmiyorum" dedi.
'TRUMP YÖNETİMİ, OBAMA GİBİ DEĞİL, SÖZLERİNİ TUTUYOR'
- ABD'nin Mümbiç, YPG konusunda sözleri var. 'Mümbiç operasyonu biter bitmez YPG çıkacak' demişlerdi ama böyle bir şey olmadı. Bunu eski ABD Başkanı Barack Obama da söyledi, eski Dışişleri Bakanı John Kerry de tekrar etti ama sözler tutulmadı. Terör konusunda ülkeler farklı düşünemez. Terör örgütü kullanılamaz. O sizi kullanır. Tabii ki FETÖ'yü vermezlerse ilişkilerimiz kötü etkilenir bunu herkes biliyor. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi Obama gibi değil, verdiği sözleri tutuyor.
'TÜRKİYE'DE HÜKÜMET 'TÜM SAVCILARI DEĞİŞTİRELİM' DESE…'
(Trump'ın Savcı Preet Bahara'nın istifasını istemesiyle ilgili) Rıza Sarraf davası savcısı Bahara, FETÖ ile ilişki içindeydi. Sık sık görüşüyorlardı. Türkiye'de hükümet 'Tüm savcıları değiştireceğim, istifa etsin' dese kıyamet kopar. Ama Amerika'da sistem böyle. Başka ülkelerde kral atıyor ama sorun yok. Sadece Bharara değil, 46 savcının istifasını istemişler. Tamamen politize olmuş bir savcıdır Bharara.
'HOLLANDA UÇUŞ İZNİMİ İPTAL EDERSE YAPTIRIMI OLUR'
Bugün Rotterdam'a gidiyorum. Ziyaret nedeniyle tansiyon artacaksa artsın. Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı gidecek, 'Yok efendim uçuş iznini iptal ederiz?' diye tehdit ediyorlar. Bunu Hollanda yaptı. Bunlar çok ağır sonuçlar doğurur.
Eğer Hollanda benim uçuş iznimi iptal ederse, eğer böyle bir şey yaparlarsa, ekonomik ve siyasi bizim Hollanda'ya karşı yaptırımımız çok ağır olur.
Şimdi Rotterdam'da… Bugün gideceğim. İnanamıyorsunuz, faşizan bir uygulama bunlar. Hepsi. Bazı mesajlar geliyor, Hollandalı vatandaşlar özür diliyor. Neden? Avrupa, Hollanda seçime gidiyor. Fransa'da bu yönde bir problem yok.
'WILDERS HEPSİNİN BOYNUNA KEMENTİ TAKTI'
- Bir (Hollandalı aşırı sağcı lider Geert) Wilders'ın kuyruğuna takılmışlar. Seversin sevmezsin Wilders, bugüne kadar kendi politikasında sağlam durdu. Baktı ki, bunlar zemin kayması var, kendine doğru geliyor. Hepsinin boynuna taktı kementi, istediği yere götürüyor.
Biz daha önce de seçim öncesi Avrupa'ya gittik ve vatandaşlarımızla buluştuk. Neden şimdi yapıyorlar? Referandumda taraf tutuyorlar. Hayır tarafını tutuyorlar. Hayır için çalışıyorlar. Çünkü Türkiye daha güçlü, istikrarlı, daha bağımsız olacak. Şu anda bile 'acaba Türkiye'de zemin kayması mı var, Türkiye şuraya, buraya mı gidiyor?' Onlara ben şunu soruyorum, 'Bahsettiğiniz ülkelerle siz ilişki içinde misiniz?' 'Evet'. 'Geniş alanda da başka kıtalarda da ekonomik çıkarlarınız dahil, her türlü çıkarlarınızı güçlendirmek için çaba sarf ediyor musunuz?' 'Evet'. Peki ben gittiğim zaman problem nedir, sorguluyorsunuz. Rusya'yı da kastediyorum. Sadece Rusya değil.
'BEN VATANDAŞLARIMI SEN REHİN ALASIN DİYE GÖNDERMEDİM Kİ'
Şu anda yaptıkları uygulama esasen bizim vatandaşlarımızı rehin alıyorlar. Şu anda Hollanda'nın yaptığı şey bu. Almanya'nın benim gidişime kadar uyguladığı politikalar da bu. Ben vatandaşlarımı sana rehin diye göndermedim ki. Senin ekonomine katkı sağlasın, diye gönderdim. Sizin esiriniz değiller ki. Nasıl olur da sen, bizim onlarla bağımızı koparmaya çalışıyorsun? Benim gitmemden dolayı tansiyon artacaksa artsın.
'BEN DIŞİŞLERİ BAKANIYIM, İSTEDİĞİM YERE GİDERİM'
- Benim gitmemin ne zararı var onlara? Ben bir bakanım ve dışişleri bakanıyım. İstediğim yere giderim.
'ALMAN İSTİHBARATI TEHDİT EDİYOR'
- Benim toplantı yapacağım düğün salonunun sahibi biri Urfalı, birisi Kayserili, PKK tehdit ediyor, ona rağmen 'Hayır' diyor. Alman istihbaratı tehdit ediyor. Hamburg'da 4 salonu tehdit ettiler. Almanya ile sözde müttefiğiz. Vatandaşın yerinin ruhsatını en sonunda iptal ediyorlar.
'ALMANYA YUMUŞADI'
Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'e dedim ki, 'Bunu nasıl izah edeceksiniz?' Dedi ki, 'O yerin fotoğraflarını gördün mü?'. Yahu fotoğraflar, içerideki kondisyon iyi olabilir, kötü olabilir, öyle olsaydı en başından böyle yapardınız. Kaldı ki buraya HDP'liler geldi, hepsi eş başkanları dahil hepsi geldi, burada toplantılar yaptı; konserler oldu, her gün düğün oluyor; yeni mi aklınıza geldi? Dedim ki, 'Bize böyle çocuğun bile inanmayacağı şeyleri söylemeyin, bu sistematik, organize bir şey. Bunlardan vazgeçin.' Şimdi Almanya yumuşadı, daha olumlu bir tutum sergiliyor. Pozisyonundan geri adım attı da, hatasını anladı da, bunun ilişkilerimize vereceği zararı da, bu zararın sadece Türkiye'nin değil daha fazla onların da aleyhine olabileceğini gördü diyebilirsiniz. Hatadan dönmesi doğru.
'ASKERLERİMİZ YUNANİSTAN'A KARŞI ÇOK SABIRLI'
- (Yunanistan'la ilgili) Bütün sorunlar bizim etrafımızda dönüyor. Kolay bir coğrafyada yaşamıyoruz. sizin elinizde olmayan gelişmeler olabilir. Biz gerginlikten yana değiliz ama Avrupa'daki ülkeler ırkçı partilerin elinde esir olmuş. Yunanistan'a gerekli uyarımızı yaptık. Askerlerimiz Yunanistan'a karşı çok sabırlı.
'KIZ GİBİ JAPONCA KONUŞUYORSUN DEDİLER, KADINLARIN TONLAMASI FARKLIYMIŞ'
Eskiden Japoncam iyiydi, şimdi daha kötü. Hatta telaffuzum da iyiydi. Japoncayı öğrenmeye başladığımızda öğretmenlerim kadınlardı. Sonra erkeklerle konuşurken gülmeye başladılar. "Neden?" diye sorduğumda "Kız gibi konuşuyorsun" dediler. Meğer kadınların tonlamaları daha farklıymış.
Şimdi her yerde Türk dizileri var. Çocuklara Türk isimleri veriliyor. hatta bazen benden dizilerde oynayan oyuncuları getirmemi istiyorlar.
'TRT, DİRİLİŞ'İN BÖLÜMLERİNİ ÖNCEDEN GÖNDERİYOR'
- Ben Dirliş'i izliyorum bilgisayarıma yükleyip uçakta izliyorum. TRT önceden gönderiyor bana iPad'e yüklüyorum. Kafa dağıtmak için iyi. Hiç bir bölümünü kaçırmıyorum. Vatanım Sensin, o da güzel bir dizi, eşim izliyor.