Veli Ağbaba: OHAL açıklamasını tehdit mesajı olarak algılamak gerek

Başbakan Yıldırım'ın açıklamasını 'mesaj olarak' değerlendiren Ağbaba "OHAL Nisan'dan sonra Temmuz'a kadar uzatılacak. Bu açıklamayı 'hayır' diyen kitle örgütlerine, iş adamlarına, gruplara tehdit mesajı olarak algılamak gerek. Biliyorsunuz, OHAL döneminde KHK'lar ile her şey yapılabiliyor. Tam da konuştuğumuz konu bu, Türkiye'nin haberi olmadan ve Meclis'i yok sayarak OHAL ilan edebilme yetkisini kendilerinde görebiliyorlar" dedi.

'OHAL'DE KAMPANYA YÜRÜTMEK MÜMKÜN DEĞİL'

OHAL sürecinde referandum kampanyası yapmanın zorluklarını anlatan Ağbaba "OHAL sürecinde bir kampanya yürütmenin ne kadar zor olduğunu şu an sahada görebiliyoruz. Valiler bir genelge yayınlayarak STK'ların her türlü etkinliklerini durdurabiliyor, 'hayır' broşürü dağıtmayı engelleyebiliyor. Sayın Selin Sayek Böke ile Adıyaman'da çalışıyoruz. Örneğin, Ekim ayından beri Malatya'da sokakta basın açıklaması yapmak yasak. Atatürkçü Düşünce Derneği panelde konuşması için Metin Feyzioğlu'nu davet ediyor. 1 Nisan için Halk Eğitim Merkezi tutuluyor, parası ödeniyor. Ama 'hayır' propagandası yapılması ihtimali olduğu için tutulan panel yeri iptal ediliyor. Siyasi partilere veriliyor mu diye müracaat ettik. Bize de verilmedi. Yani burada Valilik ve iktidarın istemediği propagandayı yapmanız mümkün değil. STK'ların sokakta etkinlik yapması mümkün gözükmüyor. OHAL'de kampanya yürütmek mümkün değil. Bu ortamda 'evet' kampanyası yapmamak suç. Yerel yönetimler bizden aldıkları vergilerle 'evet' kampanyası yapıyor. Sendikalar, iş örgütleri, sivil toplum örgütleri 'evet' demeye zorlanıyor. Seçimin adil yapılması sadece 16 Nisan'da sandığa attığımız oyların doğru sayılması değil, seçim kampanyaları da seçim etiklerine dahil. 'Evet' için tüm olanakların kullanıldığı ama 'hayır' için olanak sağlanmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Kitlelere ulaşmak konusunda sıkıntılıyız. Medyamız yok" açıklamasını yaptı.

'HALK KORKUYA TESLİM OLMUŞ DURUMDA'

Çıktıkları seçim turunda halkın nabzını tutan Ağbaba "Dün Selin Sayek Böke ile bir mahalleye gittik. Sohbet edelim çağrısı yaptık. Bir grup kahveden çıkmadı. Niye gelmediklerini sordum. Burada konuşalım dediler. Bir amcaya neden korktuğunu söyledim. Amca şaşırdı 'bir şeyden korkmuyorum ama yine de korkuyorum. Ne olur ne olmaz' dedi. Amca "Yanına gelemediğimize bakma. biz hayırcıyız. Her şeyi verdik, bizden daha ne istiyorlar' dedi. Halk korkuya teslim olmuş durumda" dedi.