Hakkında 8 Eylül 2015 tarihinde yaptığı bir açıklamada 'Çocuk katili başbakan' ifadelerini kullandığı için 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini alenen aşağılama' suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Demirtaş, Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi'nden SEGBİS sistemi ile katıldı.
Hakkındaki suçlamanın yaptığı konuşmayla ilgili olduğunu belirten Demirtaş, "Konuşma şiddete teşvik etmiyorsa, şiddete çağırmıyorsa ve ırkçılık değilse AİHM, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlarına göre takipsizlik kararı verilmeliydi. Savcı bunu irdelememişse, iddianamenin reddedilmesi ve yargılamanın başlamaması gerekir. Bir milletvekilinin konuşmasının yasama sorumsuzluğu kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilmelidir. Anayasanın sorumsuzluk maddesi, muhalefetin düşüncesini açıklarken herhangi bir yargı baskısına maruz kalmasını önlemek için getirilmiş bir parlamenter güvencedir. Bu konuşmamın parlamentoda yapılıp yapılmadığına dair en küçük bir araştırma yapılmamış. Mahkemenin sırf bundan dolayı, durum açıklığa kavuşmadan iddianameyi yüzüme okuyup, suçlama yöneltmesi usule aykırıdır. Şu anda yargıladığınız kişi sıradan bir yurttaş değildir. Meclisin üçüncü büyük partisinin milletvekili, eş genel başkanı yargılanacaksa, soruşturmanın tüm aşamasında ciddiyet ve yasaya uygunluk sağlanmalıydı. Bu iddianame ile ben suçlanmıyorum. Bu iddianame ile bana karşı suç işleniyor. Bana tanınmış sorumsuzluk gibi özel koruma mekanizması ihlal ediliyor. Bu nedenle açılmış olan davanın düşürülmesini talep ediyorum. Mahkemenin konuşmayı TBMM'de yapıp yapmadığımı sormasını talep ediyorum. TBMM'den cevap gelinceye kadar yargılama durdurulmalıdır" diye konuştu.
MAHKEMEDEN ARA KARAR
Avukat savunmalarının ardından ara kararlarını açıklayan Mahkeme, TBMM'ye müzekkere yazılarak Demirtaş'ın 3 ayrı tarihte grup toplantılarında yaptığı konuşmaların bilgi, tutanak ve görüntülerinin gönderilmesini istenmesine karar verdi ve duruşmayı erteledi.