00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
5 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
12:35
19 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:05
115 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
6 dk
HABERLER
17:00
5 dk
HABERLER
18:00
7 dk
HABERLER
11:00
6 dk
HABERLER
12:00
6 dk
TARİHTE BUGÜN
12:11
3 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
12:29
19 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:06
114 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
6 dk
HABERLER
18:00
5 dk
TARİHTE BUGÜN
20:30
3 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
Dünya haritası - Sputnik Türkiye
DÜNYA
Rusya, ABD, Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından son dakika haberleri, analizler ve özel dosyalar.

Fikret İlkiz: Gazeteciler tutuklanmaz

08032017 - Seyru Sabah
Abone ol
Haber ve yazıları gerekçe gösterilerek tutuklanan Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurularak salıverme kararı verilmesi talep edildi. Cumhuriyet gazetesi avukatı Fikret İlkiz, hukuki süreci Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a anlattı.

Akın Atalay - Sputnik Türkiye
Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri için AİHM'e başvuru yapıldı
Amaçlarının tutukluluğun sona ermesi ve soruşturmanın tamamlanması olduğunu belirten avukat Fikret İlkiz, "Hem Anayasa'da hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde ‘kişi özgürlüğü ve güvenliği' ile ilgili düzenlemeler var. Özellikle bizim iç hukukumuzda önce ceza muhakemesi kanun hükümlerine göre tutukluluk hali belirlenmiş durumda. Bu soruşturma için verilmiş olan tutuklama kararlarıyla ilgili olarakta siz örneğin sulh ceza yargıçlarına başvurmak suretiyle tutukluluğun kaldırılmasını isteyebilirsiniz. Bunun temel gerekçesi, soruşturma içerisinde aslında tutukluluk halinin devamı bakımından bir neden olmadığını ileri sürmek suretiyle yaparsınız. Amacınız da bu anlamdaki tutukluluğun sona ermesi ve soruşturmanın tamamlanması gayesidir. Biz bütün bu aşamaları Türkiye'de 129 gündür yaptık, yapıyoruz ve devam ediyor aslında.

‘ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN BİR YANIT ALAMADIK'

Geçen süre içerisinde biz önce Anayasa Mahkemesi'ne bir başvuru yaptık. Temel gerekçemiz şuydu:

‘Kişi özgürlüğü ve güvenliği' hakkı nedeniyle anayasanın 19. maddesine göre bu tutukluluk halinin sona erdirilmesi gerektiğini çünkü uzaması nedeniyle bir hak ihlali olduğunu ileri sürdük. Anayasa mahkemesine yaptığımız bu başvuruya, ‘Evet sizlerin başvurusunu aldık, şu esasa kaydettik, inceleyeceğiz' şeklinde bir yanıt henüz alamadık ama başvuru yaptığımızı biliyoruz. İstanbul'daki ceza usülü hükümlerine göre başvurumuzu Anayasa Mahkemesi'ne gönderdik" şeklinde konuştu.

‘ANAYASA MAHKEMESİ BAŞVURUYU DERHAL ELE ALIP SONUÇLANDIRMALIDIR'

İlkiz neden AİHM'e başvurduklarını anlattı:

Cumhuriyet gazetesi - Sputnik Türkiye
Cumhuriyet'in tutuklu yazar ve yöneticilerinden AYM'ye başvuru
"Sistem şöyle çalışır: Anayasa mahkemesi bu anlamdaki bireysel başvuruyu aldığı andan itibaren ‘başvurunuzu aldık şu esasa kaydettik, incelemeye alınmıştır, bilginiz olsun' der ve bir bilgi yazısı gönderir. Anladığımız kadarıyla ve gelişen olaylara baktığımız zaman bu anlamdaki olağanüstü hal nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne onların da beklemediğinin ötesinde çok sayıda başvuru var. Bunların hepsi anayasada yer alan ve sözleşmede yer alan hak ihlalleriyle ilgili. O zaman tırnak içinde söylüyorum Anayasa Mahkemesi işlerinin çokluğu nedeniyle "Evet başvurunuzu incelemeye aldık" demek için bize bir yazı göndermemiş durumda demek ki işleri böyle algılamak gerekir. Ama kişi özgürlüğü ve güvenliği bakımından herhangi bir mahkemenin, herhangi bir yargı mercinin işi çoktur kavramı, böyle ifade ederseniz, bu bile bir hak ihlali niteliğindedir. Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu derhal ele alıp sonuçlandırmalıdır. Bu yapılmadı. Bundan dolayı biz artık Anayasa Mahkemesi'nin sonuç alabilmemiz için etkili bir yargı yolu olmaktan çıktığı düşüncesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yaptık. Çünkü Anayasa Mahkemesi, başvurunuz konusunda bir karar vermeden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine göre AİHM'e başvuru yapamazsınız. Çünkü Anayasa Mahkemesi iç hukuku yollarınızın tüketildiği son yargı mercidir. Ama ‘kişi hak ve özgürlüğü' söz konusu olduğu için bu anlamda iş çokluğu ya da yanıt alamamaktan kaynaklanan değerlendirme yapmak suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurumuzu gönderdik."

‘BUNUN BİR HAK İHLALİ OLDUĞUNA KARAR VERİN'

Cumhuriyet gazetesi - protesto - Sputnik Türkiye
Cumhuriyet gazetesi yöneticilerinin tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi
AİHM'e başvurularında, "Biz Türkiye'de artık sonuç alamıyoruz. En son kabul edilmiş olan yargı merci olarak Anayasa Mahkemesi başvurumuzu sonuçlandırmadı. O halde bunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni hükümlerini dikkate almak suretiyle siz sonuçlandırın. Tutukluluk hallerini inceleyin. Bunun bir hak ihlali olduğuna karar verin. Bunun artık uzun tutukluluk olduğuna karar verin. Ve bu hak ihlalini tespit etmek suretiyle kararınızı bize bildirin" dediklerini söyleyen Fikret İlkiz, AİHM bir hak ihlali kararı verirse ne olabileceğini de anlattı:

"Anayasa Mahkemesi ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir hak ihlali kararı verirse Türkiye'deki uygulamalarını bu hak ihlalinin özelliğine ve verilen kararın içeriğine bakarak değerlendirirsiniz. Bu şunu gerektirebilir: Ya yeni bir kanun yaparsınız, örneğin hak ihlaline sebep olan kanunun o maddelerini değiştirirsiniz veya o anlamda başka bir hukuki tedbir alarak hak ihlalini giderirsiniz. Hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin hem Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlalleri nedeniyle vermiş olduğu kararları bu şekilde iç hukuka bir etkisi, bir öğretici yanı, bir onarma gücü vardır.

‘GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN İHLALİDİR'

Türkiye'de bu tür uzun tutukluluk halleri artık verilmiş olan kararlara bakmak suretiyle böyle uygulanmamalıdır. Örneğin tutuklama kararları verilmemelidir. Örneğin Ahmet Şık ve Nedim Şener'in Türkiye kararına bakın. Uzun tutukluluk hali nedeniyle hak ihlali vardır denmiştir ama çok daha önemli bir tespit yapılmıştır. Bu şekildeki soruşturmaları açmak suretiyle gazetecilerin tutuklanması ifade özgürlüğünün ihlalidir, denmiştir. O zaman 2010, 2012 yıllarına rastlayan bu kararları dikkate almak suretiyle,bir imtiyaz olarak algılanmamasının altını çiziyorum, gazeteciler tutuklanmaz. Gerekçeside çok açıktır. Çünkü gazetecilik faaliyeti suç sayılmaz. O yüzden önümüzde Ahmet Şık, Nedim Şener kararlarının var olmasına rağmen henüz bu konuda gerekli adımları atmamış bir yargı sistemi içerisinde Cumhuriyet gazetesi için verilecek olan bir karar aynı şekilde tutuklu gazetecileri de etkileyecektir. Etkisi budur ve sonuçlarının bu olması da bizim tarafımızdan bir beklentidir."

 

 

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала