‘Türkiye ve Almanya birbiriyle geçinemeyen ama aynı çatı altında yaşamaya mahkum evli bir çift’

Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a telefon ile bağlanan Baha Güngör, bu dozda bir gerilimin daha önce yaşanmadığını söyledi ve ekledi:

‘ALMAN-TÜRK İLİŞKİLERİNDE DAHA GERİLİMLİ GÜNLERE HAZIR OLMAMIZ LAZIM'

"Benim endişem bu daha zirve değil, Alman-Türk ilişkilerinde daha da gerilimli günlere hazır olmamız lazım. Çünkü şu an ne Almanya ne Türkiye görebildiğim kadarıyla geri adım atmaya ve hatta bir uzlaşma yoluna direksiyon kırmaya niyetli değiller. Bu duruma üzülüyorum. Sebebi, iki ülke yüz elli yıldır iyi giden ilişkileri, bazı kör noktalar yüzünden gözden kaybetmiş durumdalar.

‘ALMANYA'DA BİR OYLAMA YAPSAK YÜZDE ELLİ ‘BU YASAKLAR DOĞRU DEĞİL' DİYE SONUÇ ÇIKAR'

Almanya'nın aldığı bu kararlara bakınca geçmişteki uygulamalarıyla karşılaştırıldığında ciddi bir çelişki olduğunu düşünen Güngör, "70'li yıllarda Almanya'da bir gerçek vardı: Din özgürlüğü. Aşırı dincilere, siyasi özgürlüklere, bunların hepsine demokratik özgürlükler kapsamında müsade edilmiştir, göz yumulmuştur. İki bakanında toplantısının yasaklanması doğru değil. Almanya'da bir oylama yapsak yüzde elli ‘bu yasaklar doğru değil' diye sonuç çıkar. Bunun nedeni şu; Türkiye'de ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü yok diye mangalda kül bırakmayan Almanya'da nasıl oluyor da iki bakan gidiyor kendi vatandaşlarıyla buluşamıyor. Burada da diğer taraftan Türkiye karşıtı terör örgütleri olsun, dini örgütler olsun, başka etnik kökenden gelen örgütler olsun Türkiye karşıtı her tür gösteriyi yapmalarına izin veriliyor ve bu Alman toplumunu ikiye bölmüş durumda."

‘ALMANYA'NIN EN BÜYÜK ENDİŞESİ TÜRKLER VE KÜRTLER ARASINDA YAŞANACAK SORUNLAR'

Baha Güngör, Almanya'nın en büyük endişesinin Türkler ve Kürtler arasında yaşanabilecek sorunlar olduğunu ifade etti:

"Benim en büyük endişem bu toplum Türk olsun, Kürt olsun, Alevi olsun Almanya'da da bölünmüş durumda. Bu bölünmüşlüğün sonucu olarak ortaya çıkan çok tehlikeli bir tablo var çünkü burada Türkler, Kürtler çatışmaya başlayabilir diye endişem var. Bu da Alman tarafının en büyük endişelerinden biri olduğu için sertleşecektir Almanya. Şu an iki bakana yönelik yasak getirildi.

Yarın Cumhurbaşkanı gelse ne olacak? Cumhurbaşkanı olarak gelecek, ben konuşma yapacağım diyecek. Bunu yasaklamaları halinde Almanya'da çok büyük olaylar patlak verebilir. Bundan dolayı ben ifade özgürlüğünün Almanya'nın herkese tanımasını ve burada da iki Türk bakana ve Cumhurbaşkanı'na tanıması lazım. Ben Binali Yıldırım'ın bir toplantısına gitmiştim. Alman medyasına oradan haber geçtim. Orada da benim gördüğüm gayet sakin bir toplantıydı, hiçbir olay olmadı. Alman polisleri bu toplantıya konsantre olsun diye, lig maçları iptal edildi o bölgede. Ama hiçbir şey olmadı.

Ondan sonra Cumhurbaşkanı'nın gelipte konuşma yapacağı bir toplantının,böyle bir istek var galiba Ankara tarafından, temiz, olaysız geçmesini hiç beklemiyorum."

‘ALMANYA VE TÜRKİYE'NİN KOPMASI MÜMKÜN DEĞİL'

Zafer Arapkirli'nin, "Avrupa Parlamentosu'nda, Avrupa Konseyi'nde, pek çok alanda ortak düzlemlerde olan ülkelerden söz ediyoruz. Bundan sonra nereye gider olaylar?" sorusu üzerine, Güngör, "Bundan sonra gideceği yerde NATO üyesi olarak Suriye'deki savaş ortamı devam ederken, çok büyük sorunlar varken, Avrupa'nın güneyinde mülteci sorunu yaşanırken Türkiye ile Almanya arasındaki tümüyle bir kesinti beklemiyorum. Ama çok gerilimli olacak dediğim nokta belki büyükelçiler geri çekilebilir. Belki misillemeler yapılabilir. Ama bunun sonucunda Almanya ve Türkiye'nin kopması mümkün değil. Aslında birbiriyle geçinemeyen ama aynı çatı altında yaşamaya mahkum bir evli çift gibi. İlişki sürecektir iki ülke arasında. Bunun sonucu nereye varır bilmiyoruz. Referandumdan sonra hangi olaylar ortaya çıkacak, ne olacak, bunu beklemek lazım" şeklinde cevapladı.