Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Kültür Şurası'nda konuşan Erdoğan, şunları söyledi:
- Televizyonun, internetin, özellikle de sosyal medyanın kültürümüzü adeta yiyip bitirmesine göz yumamayız
'ÇAĞIMIZIN EN BÜYÜK SORUNLARINDAN BİRİ KÜLTÜREL SIĞLAŞMA'
Kültür faaliyetleri adı altında niteliksiz, milli kültürümüze uymayan, kültür hayatımıza katkı sağlamayan etkinlikler konusunda dikkatli olmalıyız. Çağımızın en büyük sorunlarından biri kültürel sığlaşmadır. Hiçbir derinliği ve kalıcılığı olmayan, günlük üretilip günlük tüketilen işlerle bir kültür ve medeniyet inşa edilemez. Kalıcı ve uzun vadeli işlere yoğunlaşmak zorundayız. Özellikle gençlerimizi bir ustanın, bir üstadın dizinin dibinde oturtarak gerçek sanat ve kültürü öğrenmeye teşvik etmeliyiz. Benim siyasetteki tecrübem bunu gösteriyor.
'14 YILDA KÜLTÜR ALANINDA ÖNEMLİ İŞLER YAPILDI'
- Geçtiğimiz 14 yılda kültür alanında çok önemli işler de yapıldı. Mesela doğrudan bakanlığa bağlı müze sayısı 93'ten 198'e, müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı 7,4 milyondan 17,3 milyona çıktı. Destek verilen özel tiyatro sayısı 59'dan 216'ya, sinemaya verilen destek miktarı da 6 milyon dolardan 176 milyon dolara yükseldi. Ülkemizdeki sinema seyircisi sayısı 23.5 milyondan 58 milyonun üzerine çıkarken, özellikle yerli filmler 31 milyon seyirciyle tarihimizin en yüksek seyirci potansiyeline ulaştı.
'İRFANDAN YOKSUN BİR KÜLTÜR HAMALLIKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL'
- İrfandan yoksun bir kültür, açık konuşayım hamallıktan başka bir şey değildir. Aynı şekilde ahlaktan yoksun bir kültür anlayışı bizi ancak yozlaşmaya götürür. Oysa sanat ve kültürün amacı, insanı akli ve ahlaki kemale ulaştırmaktır. İyinin, güzelin ve doğrunun peşinde koşan bir sanat ve kültür anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
'İSTANBUL'A FATİH'İN GÖZÜYLE BAKMAZSANIZ…'
- İstanbul'a Fatih'in gözüyle bakmazsanız taş ve beton yığınlarıyla denizin karışımından başka bir şey görmezseniz.
'DİRSEK ÇÜRÜTMEYE İHTİYACIMIZ VAR'
Milli kültür şuuruna ihtiyacımız bulunuyor. Unutmayınız siyasi iktidar seçimle, oyla, sandıkla olunabilir ama kültür iktidarı için çok daha farklı bir birikime, emeğe, çalışmaya, dirsek çürütmeye, alın teri dökmeye ihtiyacımız var. Kültürel yabancılaşmaya ve kültür emperyalizmine karşı yerli ve milli olan kültür değerlerimizi evrensel dille yeniden keşfetmeli, yeniden inşa etmeliyiz. Bir kültür ürününün formunun yerli ve milli olması, onun manasının ve mesajının evrensel olmasına asla engel değildir.
'TORUNUM DİRİLİŞ DİZİSİNİ TEKRAR TEKRAR SEYREDİYORSA…'
- Günümüzde de Diriliş Ertuğrul dizisi ülkemizin içinde ve dışında ilgiyle takip ediliyor. Eğer benim 6-7 yaşındaki, 13-14 yaşındaki torunum tekrarını da izlemek suretiyle aşina kesbediyorsa demek ki bunu kazanmışız.
'DÜNYA KÜLTÜREL BAKIMDAN TEKDÜZELEŞME YOLUNDA İLERLİYOR'
- Dünya son birkaç asırdır kültürel bakımdan tekdüzeleşme yolunda hızla ilerliyor, bu durum sadece Türk kültürü değil, diğer bütün kültürler bakımından da büyük bir tehdittir. Aslında bunu biz fırsata dönüştürebiliriz.
'SİZDEN RİCAM…'
- Benim sizden ricam: Bize 2023 vizyonumuza uygun, derinliği, gelecek vizyonu olan uygulanabilir bir yol haritası hazırlayın. Bunu çok iyi çalışın. Biz de bunu çok çalışalım ve uygulama alanına koyalım. Bu şurada uygulanabilir her önerinin bizzat takipçisi olacağımı, bununla ilgili bir heyeti oluşturacağımı burada özellikle açıklamak istiyorum. Burada Milli Kültür Şurası'nı topluyor olmamız da işte bu gayeye yöneliktir. Medeniyetimizden koparsak herşeyimizi kaybederiz. Kültürümüzü kaybedersek yok olurzu. Kimliğimizi, kişiliğimizi, özgürlüğümüzü terkedersek yılların içinde kaybolup gideriz. Her fırsatta tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet diyoruz.