Yüksekdağ'ın, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 27 Kasım 2013 tarihli kararıyla katıldığı bir cenaze töreninde örgüt propagandası yaptığı suçlamasıyla 10 ay hapis cezasına mahkum edildiği ifade edilen önergede, kararın Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından 22 Eylül 2016 tarihinde onandığı belirtildi. Önergede, şu görüşlere yer verildi:
‘TÜRKİYE AİHM'İN ÖNÜNDE DEFALARCA MAHKUM EDİLMİŞTİR'
‘CEZAYI VERENLER İHRAÇ EDİLDİ, TUTUKLANDI, SUÇLAMA HÜKÜMSÜZ OLMALI'
Yüksekdağ'a bu cezayı veren mahkeme heyetinin tamamının ve savcının Darbe Girişimi dolayısıyla ihraç edildikleri ve üyelerden 2 kişi ile beraber savcının aynı soruşturma kapsamında tutuklu olduğu gerçeği göz önüne alındığında bu suçlamanın hükümsüz olması gerektiği ortadadır."
‘YARGILAMA ANAYASAYA AYKIRI BİR BİÇİMDE DEVAM ETMİŞTİR'
'DÜŞÜRME KARARI ANAYASAYA AYKIRI'
Araştırma önergesinde Anayasa'nın ‘Milletvekili seçilme yeterliliği' başlıklı 76. Maddesi de hatırlatılarak, şu görüşlere yer verildi:
"76. madde uyarınca, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis cezasına hüküm giyenler ile süre sınırlaması olmaksızın terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar milletvekili seçilemezler. Bu hüküm aynı zamanda Anayasa'nın 84/2. maddesi uyarınca milletvekilliğinin düşürülmesi için de, İçtüzüğün 135. maddesinin göndermesiyle aranan şartlardır. Ancak Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülebilmesi için, katıldığı bir cenazeden dolayı aldığı örgüt propagandası cezasının terör eylemlerini tahrik ve teşvik suçları kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira tarihsel olarak baktığımızda bunların ayrı olarak düzenlenen suç kategorileri olduğu bilinmektedir.
'DÜŞÜRME KARARININ DAYANDIRILDIĞI MADDEYİ AK PARTİ-CHP KABUL ETTİ'
Yine, 1998'de Mahkeme'nin Recep Tayyip Erdoğan'ı, TCK'nın 312/2 maddesinden 'Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek' suçundan bir yıl cezasına çarptırması ve Yargıtay'ın kararı onamasıyla hükmün kesinleşmesi sonrasında AK Parti grubunun sunduğu, Anayasa'nın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesinde yer alan ‘ideolojik veya anarşik eylemlere' ifadesi ile ‘affa uğramış olsalar bile' tabiri çıkarılarak yerine, ‘terör eylemi' tanımlamasının getirilmiştir. Eş Genel Başkanımızın Milletvekilliğinin düşürme kararının dayandırıldığı madde 2002 yılında AK Parti ve CHP tarafından kabul edilen 76. maddedir."
'AKTAŞ, TUNCEL, ALAN KARARLARI OKUNMAMIŞTI, TEAMÜLE DE AYKIRI'
Önergede, geçmiş yıllarda milletvekilliği esnasında hüküm giyen milletvekilleri Kemal Aktaş, Sebahat Tuncel ve Engin Alan'ın kararlarının TBMM'de okunmadığı, milletvekilliklerinin bu yola düşürülmediğine dikkat çekildi. Önergede, "Görülmektedir ki, Yüksekdağ'a ilişkin alınan karar, sadece Anayasaya ve içtüzüğe değil teamüllere de aykırıdır. TBMM'deki 3. büyük siyasal parti konumundaki bir partinin kadın Eş Başkanı Yüksekdağ'ın sürekli hedef gösterilmesi ve gelinen son noktada milletvekilliğinin düşürülmesi kararı, hukuki olmaktan çok siyasi nitelikte olup, kadın mücadelesine de yöneliktir ve milyonlarca seçmenin ve kadının iradesinin yok sayılması anlamındadır" denildi.
'ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALI'
Önergede, Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararının, Anayasaya, Meclis iç tüzüğüne, uluslararası mevzuata, teamüllere, TBMM tarihindeki benzer deneyimlere ve kamu vicdanına aykırılıklarla dolu olduğu, bu nedenle de konuyla ilgili TBMM'de araştırma komisyonu kurulması gerektiği kaydedildi.