Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede FETÖ'nün toplumun her kesimine sızıp yönetimi altına alma stratejisi uyguladığı belirtilerek, hedef kitlelerinden birinin de Türkiye Cumhuriyeti'nin Alevi İslam inancına sahip vatandaşları olduğu savunuldu.
Projenin başlamasından itibaren çeşitli protesto gösterileri yapıldığı, cebir şiddet uygulandığı, farklı inanç gruplarını birleştirmek yerine çatışma ve kaos çıkardığı anlatılan iddianamede, projenin “Fethullah Gülen'in ve örgütünün sözde barışçı kişiliğinin reklamı dışında kimseye faydası dokunmadığı" belirtildi.
'PROJEYİ HAYATA GEÇİRMEK İÇİN VAKFI KURDUKLARI…'
"Şüphelilerin FETÖ’nün cami-cemevi projesinin hayata geçirilmesi için Hacı Bektaşi Veli Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfı'nı 25 Aralık 2012 günü kurdukları, bu vakfın Büyükkoyuncu Hizmet Vakfı'ndan Ankara Mamak Tuzluçayır’da 38106 ada, 2 parselde kayıtlı araziyi bağış yoluyla devraldığı” bildirilen iddianamede, arsa üzerine şüphelilerin yöneticisi olduğu vakfın cami ve cemevi inşa ettirmeye başladığı, cami ve cemevi inşaatının civarda yaşayan kişilerce benimsenmediği, çeşitli cebir şiddet gösterileriyle tepkinin dışa vurulduğu aktarıldı.
"Projenin Tuzluçayır bölgesinde birleştirici değil, tersine toplumu ayırıcı ve kutuplaştırıcı etki doğurduğuna” yer verilen iddianamede, “FETÖ’nün, projeyi Alevi inancına sahip vatandaşlar üzerinde etkinlik kazanmak için başlattığı ve projenin Fethullah Gülen’in isteği üzerine Alevilerden sorumlu imam Süleyman Uysal ve yardımcısı Ziya Demirel tarafından organize edildiği” ifade edildi.
CEM VAKFI BAŞKANI İZZETTİN DOĞAN'IN İFADESİNE BAŞVURULDU
Cem Vakfı Başkanı İzzet Doğan'ın tanık sıfatıyla ifadesine başvurulduğuna yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"İzzettin Doğan ve eski Ankara Şube Başkanı ölen Şahin Akıncı’nın bu işe ikna edildiği, FETÖ’nün, cami-cemevi projesinin giderlerini gizlice karşıladığı, örgütün arsa temin ettiği ve inşaat için gerekli finans kaynağı sağladığı, şüphelilerin doğrudan hiyerarşiye dahil FETÖ üyesi olmadıkları, ancak FETÖ’nün cami-cemevi projesi içerisinde yer alarak örgütün stratejik amacına hizmet ettikleri, örgütün Alevi inancına sahip vatandaşlar üzerinde etkinlik kurması faaliyeti içerisinde kasten yer alarak örgüte üye olmamakla birlikte yardım eden şüpheli durumunda oldukları anlaşılmıştır."
İddianamede, şüpheliler Haydar Malçok, Kemal Kaya, Mehmet Recep Ti̇ryaki̇, Muharrem Tandoğan ve Neci̇p Kayalı'nın "terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçunu işledikleri savunuldu. İddianamenin kabulü halinde şüpheliler 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.