Hükümet, ekonomik büyümenin lokomotiflerinden biri olan inşaat sektörünü, teşvik paketleriyle destekliyor.
Bu kapsamda yeni inşa edilen konutlarda KDV oranı yüzde 8'e çekildi. Bu geçici uygulama Eylül 2017 sonuna kadar sürecek.
İnşaat malzemelerinin bazı kalemlerinde de KDV yüzde 18'den yüzde 1'e düşürüldü. Bunun yanı sıra yabancıya konut satışında KDV muafiyeti getiriliyor. Yapılacak düzenlemeyle yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da ilk konut ve iş yeri alımında KDV ödemeyecek.
Eva Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık şirketi Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, vergi düzenlemelerinin konut sektürüne etkilerini RS FM'de değerlendirdi.
'KDV İNDİRİMİ FİYATLARDA AVANTAJ SAĞLAYACAK'
Yazıcı, yeni düzenlemeyle KDV'nin yüzde 8'e düşürülmesinin, arsa fiyatlarının bu kadar yüksek olduğu, özellikle büyükşehirlerde üretilen konutların fiyatlarında avantaj sağlayacağını ifade etti.
Cansel Turgut Yazıcı sözlerini şöyle devam etti:
"Örneğin 500 bin liralık bir konutu almak istediğinizde yüzde 18 KDV ödeyeceğinize artık yüzde 8 ödeyeceksiniz. Yani 90 bin lira ödeyecekken bugün 40 bin lira ödeyeceksiniz. 50 binlik bir tasarruf söz konusu. Bu da konut yatırımcısı için ciddi bir rakam. Dolayısıyla bunun olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz."
'KVD İNDİRİMİ NEFES ALDIRSA DA BAŞKA DÜZENLEMELERE DE İHTİYAÇ VAR'
Eva Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık şirketi Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, vergi düzenlemelerinin gayrimenkul sektörüne nefes alma fırsatı sağlayacağını belirtti.
Uygulamanın Eylül 2017'de sona ereceğini hatırlatan Yazıcı'ya göre başka düzenlemelere de ihtiyaç var.
Bu fırsatın daha uzun vadeye yayılması gerektiğini kaydeden Yazıcı, "Hatta profesyonel düşünceme göre tek bir KDV oranı kullanılmalı ve tüm konut segmentlerine sürekli uygulanması gerekiyor" dedi.
Cansel Turgut Yazıcı, alıcı ve satıcı arasındaki tapu masraflarının da yüksek olduğuna dikkat çekti; tapu masraflarının daha düşük olabileceğinni ve tek taraflı ödeme modeline geçilebileceğini söyledi.
Mevzuatla ilgili de bir takım düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Yazıcı, "Gayrimenkul sektörüyle çok sorunu çözmeye çalışıyoruz ama o sektöre iyi bakmıyoruz" ifadesini kullandı.
'DÜŞÜK FAİZLİ KREDİYE İHTİYAÇ VAR'
Eva Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık şirketi Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı'nın dikkat çektiği bir başka konu da 'uzun vadeli, düşük faizli kredi ihtiyacı…'
Faiz oranlarının yüksek olduğunu belirten Yazıcı, kredi faizlerini iç kaynaklarla düşürmenin çok kolay olmadığını bu yüzden de tüketici açısından uzun vadeli bir finansal problemi olduğuna dikkat çekti.
'DÜŞÜK FAİZ İÇİN KAYNAK YARATILMALI'
Eva Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık şirketi Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, düşük faizli kredi yaratılması için adres olarak ise ikincil piyasaları gösterdi:
"Düşük faizin bir maliyeti var, ya bankaya ya da kuruma. Bu nedenle kaynak ihtiyacı var. Bu kaynak ikincil piyasalar olabilir. Yani yapılmış olan morgate kredilerinin paketlenip tekrar borsada işlem görmesi ve yeniden kaynak yaratılması sağlanabilir. Tabii tehlikeli bir enstrüman, ama çok iyi çalışan kurumlarımız var. Dolayısıyla ikincil piyasada ucuz kaynak yaratmak bu açıdan mümkün olabilir."
'KONUT KAMPANYALARININ ALANI GENİŞLETİLMELİ'
Cansel Turgut Yazıcı, kampanyanın sınırlı katılımcıyla yürütüldüğüne de dikkat çekerek, genele yayılması gerektiğini ifade etti:
"Stoğu konulan gayrimenkul sayısı da belli bir limitte. Türkiye'de ayda 120 bin konut satışı yapılıyor. Kampanyada sunulan konutların toplam miktarı ise 50 bin bile değil. O yüzden daha genele yayılabilmesi lazım. Ama yatırımcılar bunu yapamıyorlar çünkü böyle bir faiz oranının yükünü firmaya almak demek, satılan mülkte yüzde 20'lik fiyat indirimi yapmak demek. Geliştiriciler de şu anda yüzde 20'lik kar elde edemiyorlar. Dolayısıyla sektör bir yandan da kısır döngüye girmiş durumda. Geçici çözümlerle nefes alıyoruz ama bunlar hayat öpücüğü. Daha uzun süreli nefes aldıracak yardımlara ihtiyacı var gibi görülüyor."
'SEKTÖR 'YAP-SAT'A DÖNÜYOR'
Cansel Turgut Yazıcı, ağırlıklı olarak sermaye yapısı zayıf olan inşşat sektörünün zor durumda olduğu tespitini yaptı.
Yazıcı, sektördeki 'sat-yap' senaryosunun artık 'yap-sat'a yöneldiğine dikkat çekti, bunun ise sermaye açısından sektörü zorlayacağını söyledi:
"100 milyon dolarlık projeye, 10 milyon dolarla başlayabiliyorsunuz, yolda satıyor ve satarak inşaatınızı tamamlıyordunuz. Ancak 2016'nın son döneminde bu senaryo bitti. İnsanlar gördüklerini almak arzusundalar. Bu da 'sat-yap'tan 'yap-sat'a dönmemizi gerektiren bir dönemi işaret ediyor. Bu da sermaye gerektiriyor. Bu yüzden de gayrimenkul sektörü 2017 senesinde biraz yorulacak. Ama şöyle bir gerçek var: eğer doğru projeyi yapıyorsanız, doğru lokasyonda ürün geliştiriyor ve doğru fiyatlamayı yapabiliyorsanız o zaman her dönemde, kriz dönemlerinde bile, satış yapabiliyorsunuz. Dolayısıyla bu üç doğruyu birleştirebilen inşaat sektörü oyuncuları yine bu zorlu dönemi başarıyla atlatacak."