Altay, Böke'nin tehdit edilmesi hakkında şöyle konuştu: "TV programında bir telefonla böyle bir tehdit gelmiş kanala, doğrudur. Bunu çözmek devletin, emniyetin görevidir. Bunu çözmek istihbaratın işi. Amacının korku salmak, korku iklimi oluşturmak olduğunu düşünüyorum. 'Selin Sayek Böke'ye bile tehdit var bizde evimizden çıkmayalım' diye ucuz, külüstür, modası geçmiş bir tehdit olarak görüyoruz. Bizim burnumuz kanayabilir, önemli olan milletin saçının kılına halel getirmemek. Hayır demekten kimse korkmasın."
'AKP UMUDUNU 10 BİN SURİYELİ SEÇMENE BAĞLAMIŞSA VAY HALİNE'
Altay, Suriyeliler'e vatandaşlık verilmesine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Bankamatik misali oymatik haline dönüştürmek, sandıkmatik seçme haline dönüştürmek, siyasi ahlakla bağdaşmaz. İyi yetişmişleri vatandaş yapacağım, iyi olmayanları sokağa salacağım mantığı ahlaki değildir. AKP, Suriye'den gelen 5-10 bin seçmene umuduna bağlamışsa vay gel bunun haline."
'HAYIR ÇIKINCA ERDOĞAN KAYBETMEZ'
Referandum kampanyalarının 'Evetçiler-Hayırcılar çatışmasına' dönüşmesini arzu etmediklerini vurgulayan Altay şöyle devam devam etti: "'Evet' için gayret edenler ve 'Hayır' için gayret edenler bir, eşit ve aynı saygıya layıktır. Bize düşen, getirilen teklifin milletin bekası için uygun olmadığını anlatmaktır. Onlar da peş peşe kuracakları üç cümle varsa onu kurup millete onu anlatacaklar. Gerilimin, kamplaşmanın, kutuplaşmanın terör örgütlerinin açık hedef haline geldiği noktada kimseye bir faydası yoktur. İsteyen özgürce 'Evet' ya da 'Hayır' diyecek. 'Hayır' çıkarsa kazanan Türkiye olacak. Erdoğan, Binali Yıldırım, AKP kaybetmeyecek. Tıpkı 1 Mart tezkeresindeki öngörümüzde olduğu gibi; onlarda demokrasi kazandığı için kazanmış olacak."
'HAYIR KAMPANYASI YÜRÜTMENİN TEMİNATI HUKUK VE TBMM'DİR'
'Her şeye rağmen aksak, topal bir demokrasinin' var olduğunu, 'Türkiye'nin hukuk devleti' olduğunu belirten Altay, vatandaşlara seslendi: "Demokrasi için hayır diyecek vatandaşlarıma sesleniyorum. Korkmayın, endişe etmeyin. 'Hayır' kampanyasını özgürce yürütün, bunun teminatı hukuk ve TBMM'dir. Orta yerdeki demokrasimizdir teminatı. Kimsenin endişe etmesine ve korkmasına gerek yok. Özgürce 'Hayır' desin insanlar, istiyorlarsa 'Evet' de diyebilirler. Ama Türkiye'nin bekası 'Hayır'dan geçer. Bir tarafta devletin janjanlı imkanlarıyla yürütülen bir kampanya var. Diğer tarafta da milletin yüreğini ortaya koyarak demokrasi aşkıyla yürüttüğü kampanya var."
'SANDIKLAR ÖYLE BİR PATLAYACAK Kİ, CUMHURBAŞKANI 3 AY UYUYAMAYACAK'
Engin Altay, Başbakan Binali Yıldırım'ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun televizyon programında bir araya gelmeleri teklifine sıcak bakmadığı açıklamasına yönelik şunları kaydetti: "AKP genel başkanının, genel başkan yardımcılarının ve grup başkanvekillerinin neden 'Evet' verilmesi noktasında peş peşe kuracakları üç cümle yok. Sayın başkanın varsa, hodri meydan hangi kanal olursa olsun, en yandaş kanal dahil, her gün bize küfür eden kanal dahi olsa hodri meydan gelin konuşalım. Bir teklif ortaya attınız, teklifi tartışmaya korkuyorsunuz. Millete korku iklimi oluşturarak tekliften sonuç almaya çalıyorsunuz. Millet size gülüyor. Sandıkları göreceksiniz. 'Sandıkları patlatmaya var mısınız' diyor ya sayın Cumhurbaşkanı, o sandıklar öyle bir patlayacak ki sayın Cumhurbaşkanı ondan sonra üç ay uyku uyuyamayacak herhalde."
'AZERBAYCAN'DAKİ MANZARA, TÜRKİYE'DE DEMOKRASİNİN ŞART OLDUĞUNU GÖSTERDİ'
CHP'li Altay, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in eşi Mehriban Aliyeva'yı cumhurbaşkanı yardımcılığına atamasını, "Azerbaycan'daki manzara, Türkiye'ye gösterdi ki demokrasi şart. Tam demokrasinin, özgürlükçü demokrasinin ne kadar değerli, kıymetli, vazgeçilmez olduğunu oradaki son gelişme, seçmenlerimize, 'Evet'çisiyle 'Hayır'cısıyla bir kez daha gösterdi. Benim saatlerce konuşup anlatamayacağım tabloyu Azerbaycan'daki gelişme Türkiye'deki herkese, her kesime göstermiş oldu" şeklinde değerlendirdi.