Binbaşı Şükrü Seymen’in kendilerine özel bir operasyon olduğunu söyleyip çağırdığını anlatan Sagun, şunları söyledi: “Havalimanında buluştuktan sonra Çiğli’ye geldik. İstanbul’da bize herhangi bir açıklama yapılmadı. Çiğli’de gerekli hazırlıklardan sonra sohbet sırasında Gökhan Paşa, bize TSK’nın yönetime el koyduğunu açıkladı. Biz de o anda Genelkurmay Başkanı’nın emriyle hareket ettiğimizi idrak ettik. Sonrasında sohbet sırasında da, Şükrü Seymen, Cumhurbaşkanı’nın alınacağını bize söyledi. Ama biz koruma amaçlı alınacağı algısını edindik. Bizim görevimiz Cumhurbaşkanı’nı sağ salim almaktı.”
Böylece, Sagun planlayıcı durumundaki Tuğgeneral Gökhan Şahin Sözmezateş ile Şükrü Seymen’den sonra Cumhurbaşkanı’nın alınacağını söyleyen ilk alt rütbeli asker oldu.
‘CUMHURBAŞKANI’NA SUİKAST EMRİ OLSAYDI ASLA ONU YERİNE GETİRMEZDİM’
Mahkeme Başkanı Melihşah Baştoğ’un, “Bu sırada yanınızda kimler vardı” sorusuna Sagun, “Bizim tim vardı” yanıtını verdi.
Sagun ayrıca, “Cumhurbaşkanı’na suikast emri olsaydı asla onu yerine getirmezdim. Bunun ağır bir müeyyidesinin olduğunun bilincindeyim. Bu olayın bir kalkışma olduğunu eğer duysaydım ben asla onlar gibi davranıp bunun içerisine girmezdim. FETÖ üyesi değilim” dedi.
Marmaris’e ulaşıp otelin bulunduğu bölgeye indikleri anda ise yanlarında kırmızı tişörtlü bir sivilin koşarak geldiğini ve kendilerine Erdoğan’ıbn kaldığı otelin yerini gösterdiğini söyleyen Sagun, “O kişi olmasa inanın biz otelin yerini de bulamazdık” dedi.
Sagun daha sonra ortadan kaybolan kırmızı tişörtlü esrarengiz kişiyi tanımadığını da belirtti.
İfadesinde polislerin ilk olarak kendisine ateş ettiğini ardından da çıktığını anlatan sanık Sagun, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanın nerede olduğu soruldu ama öyle hakaret sözleri duymadım. Sonra bize ateş edilince, ben de kendimi korumak için siper aldım. İsmail Yüzbaşı’nın bomba bıraktığını görmedim ama sonradan ifadelerden öğrendim. Ancak bombayı bırakıyorum demek bile polislerin zarar görmemesi içindir ve bu da bizim suikast için oraya gitmediğimizin göstergesidir. Suikast olsa bomba olduğunu söylemeden patlatırdık.”
Polislere dayak attığı suçlamasını da reddeden Sagun, hedef gözeterek ne polislere ne de helikoptere ateş ettiklerini savunarak, “İlk çatışmayı polisler başlattı. Görüntülerden sıralı gittiğimiz sırada ateş altında kalınca dağıldığımız görülür. Ateş çok yakınımıza gelince bölgeden ayrılmak zorunda kaldık. Hem bizden, hem de polislerde zayiatın en az olması için çaba gösterdik. Cumhurbaşkanı otelden ayrılmış, peki neden polis memurları boş bir otelde neyi koruma ihtiyacı duydu. Silahlı müdahaleyle neyi amaçladılar?” dedi.
Sagun’un bu sözleri üzerine Baştoğ da sert ifadeyle, “Silahlı birileri devletin güvenlik güçlerinin yanına geliyor ve silahlarını bırakmalarını istiyor. Kuzu kuzu bırakacaklar mıydı yani?” dedi.
‘BURADA HİZMET HAREKETİNDEN OLMAYAN VAR MI?’
Öte yandan Sagun, iddianamede yer alan ve kaçtıkları sırada “Burada hizmet hareketinden olmayan var mı?” kendi aralarında sorusu yöneltilmediğini de ileri sürdü.