257 SAYFALIK İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan 257 sayfalık iddianamede, 41'i tutuklu 46 şüpheli bulunuyor. Terör saldırısında 45 kişinin hayatını kaybettiği belirtilen iddianamede, terör saldırısında yaralanan ve malı zarar gören 207 kişi de iddianamede 'müşteki' sıfatıyla yer alıyor.
SALDIRI DETAYLARI
İddianamede, Atatürk Havalimanı'na yönelik 28 Haziran'da gerçekleştirilen saldırılarda, sanıkların o günkü ulaşım ve iletişim bilgilerine de yer verildi.
Eylemcilerin taksiyle havalimanına ulaştıkları ve taksi şoförüyle ulaşım için pazarlık yaptıkları anlatılan iddianamede, taksi şoförü Mahmut Bağış'ın, savcılık ifadesine değinildi.
Bağış'ın beyanlarına göre, sanıklardan birinin Türkçe bildiği, diğerlerinin ise kendi aralarında sessizce konuştuğu kaydedildi.
İddianamede, Bağış'ın şu sözlerine yer verildi: "Şahıs, aksanlı bir şekilde Türkçe konuşarak, 'Airporta kaça götürürsün' dedi. Ben de '40 lira' dedim. Benimle pazarlık yapmaya kalktılar. Havalimanına hareket ettik. Yolda biraz sohbet ettik. Ben onlara nereye gideceklerini sordum. Öndeki şahıs bana aksanlı Türkçesiyle 'Antalya'ya gidiyoruz' diye cevap verdi. Bu sırada ellerinde bulunan ekmeği yiyorlardı. Havalimanına vardığımızda, öndeki şahıs dış hatlar terminali demesi üzerine oraya yöneldim ve onları indirdim. Şahıslar, ellerindeki ekmeği yiyerek terminale doğru hızlı hızlı gittiler."
KEŞİF GÖRÜNTÜLERİ KAMERADA
Sanıklardan intihar bombacısı Vadım Osmanov ve Rakhım Bulgarov'un, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali gidiş katına geldikleri, şüphelenen polisin şahısları durdurmaya çalıştığı anlatılan iddianamede, şöyle devam edildi: "Bir polis memurunun şüpheli Bulgarov'u kontrol amaçlı durdurması üzerine Bulgarov ateş açmış ve bu noktada üzerindeki bombayı patlatmıştır. Dış hatlar gidiş kapısından giren Osmanov ile kimliği tespit edilemeyen bir başka şahıs ise iki ayrı noktaya ayrılmış, kimliği tespit edilemeyen şahıs, uzun namlulu silahlarla güvenlik noktasına ateş açmış, vurulunca da üzerindeki bombayı patlattığı anlaşılmıştır. Osmanov ise yürüyen merdivenleri kullanarak yolcu karşılama salonuna yönelmiş ve üzerindeki bombayı patlatmıştır."
Görüntü ve fotoğraflara da yer verilen iddianamede, canlı bomba eylemini gerçekleştiren sanıkların Atatürk Havalimanındaki keşif görüntülerinin güvenlik kameralarına da yansıdığı kaydedildi. İddianamede, canlı bomba eylemini gerçekleştiren saldırganların, olaydan önce 3 Haziran, 8 Haziran ve 23 Haziran 2016'da Atatürk Havalimanına gelerek keşif yaptıkları kaydedildi.
İddianamede, sanıklardan 16'sının Rus vatandaşı, diğer sanıkların ise Çeçenistan, Cezayir, Tunus, Mısır, Suriye ve Türkiye vatandaşı olduğu anlatıldı.
'ÇEVREYE ATEŞ EDERKEN GÜLÜMSÜYORLARDI'
İddianamede tanık olarak yer alan ve havalimanında görevli bir polis memurunun da beyanlarına yer verildi. Söz konusu polis memuru Süleyman Atakur, şunları kaydetti: "Şahsı görünce cep telefonumu çıkararak arkadaşlara 'Hemen buraya gelin' diye mesaj attım. Bu esnada ikinci ve üçüncü şahısın yanlarındaki çantada uzun namlulu silahlar çıkardıklarını gördüm. Bu esnada elimdeki telefonu attım ve silahımı çektim. Ancak ateş etmeye fırsat bulamadan bana ateş etmeye başladılar. Mermi çekirdeğinin kulağımın yanından geçtiğini hissettim. Vurulduğumu zannettim. Çevreye gelişigüzel ateş ediyor ve koşuyorlardı. Bunu yaparken de gülümsüyorlardı. Kısa süre sonra ayağa kalktım ve etrafıma baktım, insanların yerde yattıklarını, bazılarının vurulmuş olduklarını gördüm. Herkes şoktaydı. Kısa süre sonra iki patlama sesi duydum."
46'ŞAR KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİSLERİ İSTENDİ
İddianamede şüphelilerin 'Terör örgütü kurmak ve yönetmek', 'Örgütü üye olmak', 'Anayasa'yı ihlal', 'Tasarlayarak adam öldürme', 'Tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüs' ve 'Mala zarar vermek' suçlarından 46'şar kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 2 bin 132'şer yıldan 3 bin 342'şer yıla kadar hapisleri isteniyor.