HDP'nin bugünkü grup toplantısında 2,5 aylık tutukluluğunun ardından 3 Şubat'ta tahliye edilen Mardin Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Ahmet Türk kısa bir konuşma yaptı. Türk, "Şiddet politikalarıyla halklar susturulamaz. Demokratik, ortak bir gelecek hedefliyorsak, hep birlikte barış mücadelesi verelim" dedi.
'AKADEMİSYENLERİN CÜBBELERİ BARIŞ BAYRAĞI OLACAK'
Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu milletvekillerine ilişkin karar almamasını eleştiren Önder, "Anayasa Mahkemesi'ne, yüksek yargıya ve bütün yargıçlarımıza sesleniyorum; Bizim isteğimizde gayrimeşru bir şey yok. Bizim isteğimiz tektir. Bağımsız vicdanınıza ve adalete uygun davranın yeter" dedi.
'KAYYIMIN İLK HEDEFİ KÜRTÇE'
'BAHARIN GELİŞİNİ 16 NİSAN'DA KUTLAYACAĞIZ'
16 Nisan'da gerçekleşecek olan referanduma atıfta bulunan Önder, "Önümüzde referandum var, öncelikle seçmen kütükleri meselesinde kayıtlı oldukları yerde oy kullanamayacak insanlarımızın nasıl davranmaları gerektiği hususunda il ve ilçe binalarımızda bilgilendirme masaları kuruldu. Buradan bilgi alabilirler. Bu üç cemrenin üçüncüsü Mart'ın altısında değil, Nisan'ın 16'sında düşecek. Bunu sağlamak da hepimizin ellerinde, hep birlikte yılmadan, usanmadan buna çalışırsak baharın gelişini 16 Nisan'da kutlayacağız" diye konuştu.
Önder: Bize diyorlar ki 'Hukuka güvenin, gelin ifade verin'. Adaletin kestiği parmak acımaz. Ama adaletin! https://t.co/DznqAfqNLU
— HDP (@HDPgenelmerkezi) February 21, 2017
Önder'in konuşmasından öne çıkan diğer ifadeler şöyle:
'KÜLLİYEN YALANDIR, TEŞEBBÜS DE YOKTUR'
- (Muhalefete yakın araştırma şirketi sahibi olan birisinin ve muhalefetten milletvekillerinin, 'Kürtlerin hükümetle anlaşma halinde olduğunu' söylediklerini ve kendisinin Başbakan Binali Yıldırım ile görüştüğünün iddia edildiğini anımsatan Önder) Külliyen yalandır. Bir görüşme de yok, böyle bir teşebbüste yoktur. Biz bu görüşmeyi ilkesel olarak her zaman talep ediyoruz. Diyaloktan ve müzakereden başka bir yol, demokratik siyasetten başka bir çözücü mekanizma tanımadığımızı defalarca deklare ettik. El altından sanki görüşülüyormuş gibi yapma propagandası bu halkın süzgecinden geçmez. O mercimek kadar aklınızla bunu körükleyip durmayın. Buradan alenen ve açık bir şekilde söylüyoruz, çağrımız var ama ortada böyle bir müzakere ve diyalog yok.
'GAYET MIY MIY BİR YORUMLA…'
- Gerek yargıda gerekse bütün kamu personelinde muazzam bir kıyım yaşanıyor. Yaklaşık 100 binin üzerinde insan işinden, aşından, ekmeğinden ediliyor. Savunması alınıyor mu? Yok. Suçu varsa kendisine söyleniyor mu Yok. Ne deniyor Gayet mıy mıy bir yorumla, 'Bazı yanlışlıklar olmuş olabilir, onun için de bir komisyon kuruyoruz' diyorlar. Efendiler, sizin için sadece 'bazı yanlışlar' dediğiniz yüzbinlerce haneye açlık, yoksulluk ve sıkıntı olarak yansıyor.