Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunmasını ilk veren kişi, Ömer Halisdemir tarafından vurulan darbeci general Semih Terzi'nin emir astsubayı Başçavuş Ahmet Kara oldu.
Olay günü Terzi'yle Kuzey Irak'a gidip geldiklerini, Silopi'ye döndükten sonra Terzi'nin saat 21.30 sıralarında kendisini odasına çağırdığını belirten Kara, "Diyarbakır'a gideceğimizi söyleyerek hazırlık yapmamı istedi. Hazırlık yaptıktan sonra yaklaşık 1 saat 10 dakikalık helikopter yolculuğunun ardından Diyarbakır'a ulaştık. Burada bizi kimsenin karşılamaması beni şüphelendirdi" dedi.
Terzi'nin kendisine "Ankara'dan uçak gelecek onu kaçırmayalım" dediğini anlatan Kara, "Bu arada dinlenme salonunu gittim. Televizyon açmaya çalıştım. Semiz Terzi bizi burada görünce 'Dışarı çıkın size kim televizyon açın dedi' diye emir verdi. Uçağın gelişini takip etmemizi istedi. Daha sonra tabur komutanlarını yanına çağırdı. İçerde ne konuşuldu bilmiyorum. O sırada kasa uçağı geldi 12. tabur personeli malzemeleri uçağa yerleştirmeye başladı. Uçağın hazır olduğunu söylediğimde 'Hadi bizde gidelim' dedi. Uçağa bindikten sonra teknisyene uçağın Ankara'ya gidip gitmediğini sordurdu" dedi.
Etimesgut'ta havaalanına indiklerinde iki helikopterin çalışır vaziyette olduğunu gördüğünü belirten Kara, "İlk helikopterle biz Özel Kuvvetler'e gittik. Burada bizi Ümit Bak ve Ali Kapucu karşıladı. Helikopterden indikten sonra kapıya yaklaşık 30 metre kala birkaç ateş sesi duydum. Semih Terzi ile aramızda 3-5 metre vardı. Karargah binasına doğru koştum Mehmet Ali Çelik'e 'Ne oluyor' diye sordum. 'Ben de bilmiyorum' dedi. Bir ambulans istendi. Sonra vurulanın Semih Terzi olduğunu gördüm. Terzi cep telefonunu Ümit Bak'a uzatarak, 'Bakarsın' dedi. Sonra Semih Terzi helikopterle hastaneye kaldırıldı. Biz de hastaneye gittik. Burada bir komutana neler olduğunu sordum. O da bana 'kalkışma var, şerefsizler halka ateş açıyorlar' dedi. Ben darbe girişimi olduğunu hastanede öğrendim.
Hemen Halil Soysal Paşa'yı aradım ve olayla ilgili olmadığımızı söyledim. Fuat Çelik albayı aramamı söyledi. O da bana 'ne işiniz var Ankara'da' dedi. Hastanede beklememizi söyledi. Sonra bizi Destek Grup Komutanlığına götürdüler. Polisler bizi teslim alana kadar burada bekledik. Bu süre zarfında silahımı kılıfından dahi çıkarmadım" diye konuştu.
'DİYARBAKIR'DAN HAVALANINCA IŞİD'E OPERASYONA GİTTİĞİMİZİ DÜŞÜNDÜK'
Terzi'nin özel kuvvetlerde çok başarılı bir komutan olarak isim yaptığını ve böyle bir kalkışmanın içinde yer alacağını tahmin bile edemediğini söyleyen Kara, "Biz Diyarbakır'dan havalandığımızda IŞİD'e karşı operasyona gittiğimizi düşündük. Darbe ile ilgili bir bilgim yoktu. Bana Semih Terzi böyle bir emir vermedi. Bilgi de vermedi. Darbeden haberimiz olsaydı bile bastırmaya gidiyoruz diye düşünürdüm. Ömer Halisdemir gibi darbe girişiminden bilgim olsaydı, onun bildiği her şeyi bilseydim ve böyle bir emir alsaydım ben de onun yaptığını yapardım" diye konuştu.