Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, tarafsız bir üçüncü kişinin, uyuşmazlığın çözümüne yardımcı olarak katkıda bulunduğu, mahkemelerde yürütülen dava yolunun yanında işleyen, seçimlik nitelikteki bir yöntem.
'İKİ TARAFIN ORTAK MENFAATİ ESAS ALINIR'
Uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemlerinden en çok kullanılanı ise arabuluculuk. Bu yöntemlerde taraflar eski menfaat dengesini bırakıp, geleceğe yönelik olarak en uygun menfaat dengesini oluşturmaya çalışıyorlar. Arabuluculuk, meydana gelen uyuşmazlığın, tarafların iradi olarak başvurmaları sonucu, arabulucu olarak adlandırılan tarafsız ve güvenilir bir üçüncü kişi yardımıyla, üzerinde anlaştıkları yöntem ve esaslara göre, karşılıklı iletişimle, iki tarafın ortak menfaati esas alınarak çözümlenmesi anlamına geliyor.
‘İRADİLİK VE EŞİTLİK'
Arabuluculuk Derneği Başkanı Güllüoğlu, arabuluculukta ‘iradilik ve eşitliğin' geçerli olduğunu ifade etti. Güllüoğlu'na göre, taraflar, arabulucuya başvurarak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbestler. Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahipler. Eşitlik hemen her konuda, özellikle de, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle göz önünde tutulması gereken anayasal bir ilke. Taraflardan birini dışlayarak veya ona daha az söz hakkı vererek varılan sonuçta, gerçek bir uzlaşmadan ya da anlaşmadan söz edilemiyor. Devlet yargısı önünde eşit olan tarafların, iradi olarak başlatıp yürüttükleri arabuluculuk sürecinde de eşit olmamaları düşünülemiyor.
GİZLİLİK İLKESİ
Yasemin Güllüoğlu, arabuluculukta gizlilik ilkesinin geçerli olduğunu ifade etti:
"Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça arabulucu, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde kendisine sunulan veya diğer bir şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile diğer kayıtları gizli tutmakla yükümlü. Aksi kararlaştırılmadıkça taraflar da bu konudaki gizliliğe uymak zorundadırlar. Arabuluculuk faaliyeti sırasında fotoğraf çekilemez, ses ve görüntü kaydı yapılamaz. Gizlilik kuralına aykırı hareket eden arabulucunun; hukuki ve cezai sorumluluğu saklı olup, sicilden silinmesine de karar verilebilir. Buna aykırı hareket ederek bir kişinin hukuken korunan menfaatinin zarar görmesine neden olan kişi altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Yargısal çözümle, arabuluculuk yoluyla çözüm karşılaştırıldığında, arabuluculuk yoluyla çözümün yararları şu noktalarda toplanabilir:
- Yargısal çözüm uzun sürer; arabuluculuk daha kısa sürede tamamlanır.
- Yargısal çözümde karar yetkisi üçüncü kişinin elinde olduğundan, sonuç belirsizdir; tahmin edilemez; arabuluculukta sonuç tarafların kontrolündedir.
- Yargısal çözümde geçmişe bakılır, bozulan menfaat dengesinin yeniden kurulması amaçlanır; arabuluculukta geleceğe bakılır, hukuki durumun değil, geleceğe yönelik menfaatin korunması esastır.
- Yargısal çözüm yolunda, kural olarak alenilik esastır; arabuluculukta güvenilirlik ve gizlilik önemlidir.
- Yargısal çözümde tarafların doğrudan iletişimi zayıftır, yargılama makamı aracılığıyla ve onun kontrolünde iletişim kurulur; arabuluculukta, tarafların doğrudan iletişimi söz konusu olur, arabulucu bu iletişime yardımcı olup katkıda bulunur.
- Yargısal çözümün psikolojik ve sosyolojik mahiyeti yüksektir, gerginlik ve çatışma sıcak kalır, çözüm yeni sorunlar doğurabilir; arabuluculukta bu maliyet daha azdır, yeni sorun doğurma ihtimali en aza indirilmiştir.
- Yargısal çözüm sonunda verilen kararla bir taraf, bazen iki taraf kaybeder, arabuluculukta iki taraf da kazanır.