New York’ta ‘Hayır’ Buluşması https://t.co/81G0pA6uSV pic.twitter.com/aXH4WMLaDS
— Amerika'nın Sesi (@VOATurkish) 13 Şubat 2017
‘SARAY, TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN ‘HAYIR' OYU KULLANACAĞI ENDİŞESİYLE BÜYÜK BİR KORKUYA KAPILMIŞ DURUMDA'
Amerika'nın Sesi'nden Can Kamiloğlu'nun ve Aslı Pelit'in haberine göre, MHP'den ihraç edilen ve referandumda 'Hayır' diyeceğini açıklayan bağımsız milletvekili Ümit Özdağ, etkinlikte önemli iddialarda bulundu. Etkinliğe Skype bağlantısıyla katılan Özdağ, "Saray Türk milliyetçilerinin ‘Hayır' oyu kullanacağı endişesiyle büyük bir korkuya kapılmış durumda. Halkla bir araya gelmemizden korkuyorlar. Kontrollü bir kaos planlıyorlar" iddiasında bulundu.
Özdağ, "Arkadaşlarımıza ‘Eğer sivil toplum örgütü, bağımsız veya platform olarak ‘Hayır' propagandasına çıkarsanız sizi gözaltına alırız' deniliyor. Şu ana kadar ‘Hayır' çalışmalarında resmi gözaltı rakamı 45. Vandalizm yok. Şiddet yok. 45 kişi ‘Hayır' dediği için gözaltına alınmış" ifadelerini kullandı.
HÜKÜMET VE SARAY, KONTROL EDİLEBİLİR BİR KAOS İSTİYOR'
Özdağ şöyle devam etti: "Ben hükümetin ve Saray'ın şu anda ‘Türkiye'de bir Gezi olayı olsun' diye dua ettiğini düşünüyorum. Hatta elimde bunun kanıtları da var. Kontrol edilebilir bir kaos istiyorlar. Ve bu kaosta ‘Hayırcı'ların şiddet yanlısı görünmelerini, ondan sonra da devletin elindeki bütün imkanlarla bu gösterileri ezmeyi ama bir panik de yaratmayı ve bu panikten istifade ederek ‘Evet' oylarının artması düşünülüyor."
Kontrol edilebilecek bir kaosla muhalefet üzerindeki baskıyı her geçen gün biraz daha arttırıp muhalefeti sert tepki vermeye zorluyorlar. Bu yaklaşımın kanıtları da elimde olduğu için bunu gidip CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bütün ayrıntılarıyla paylaştım ve uyardım. Ortada böyle bir plan var ve bu plan tehlikeli bir plan. Hiç bir hükümetin kontrol edilebilir bir kaosu yaratma lüksü yok. Çünkü artık Türkiye'de hiç bir kaos kontrol edilemez. Bu da Türkiye'yi bilinmez bir yere götürür. Ortada böyle çok tehlikeli bir plan var. Türkiye bu tuzağa düşmemeli."
UĞUR DÜNDAR: BU BİR ALGI OPERASYONU
Skype bağlantısıyla konferansa katılan Uğur Dündar da, yeni anayasanın dünyada benzeri olmayan, bir tek adama ölümsüzlük dışında her türlü gücü ve yetkiyi verdiğini söyledi.
Böylelikle milli egemenliğin meclisten alınıp saraya götürüleceğini öne süren Dündar, bu referandumda bazı anket şirketlerinin de kasıtlı olarak ‘Evet' oyunun çıkacağı yönünde sonuçlar verdiğini öne sürüp bunun bir algı operasyonu olduğunu iddia etti. Dündar, "Bu algıyla, insanlarda ‘Nasıl olsa Evet çıkacak. Ben sandığa ne diye gideyim' düşüncesi yaratmak istiyorlar," dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ise Skype aracılığıyla katıldığı konferansta, Hayır oylarının oranın yüzde altmış olduğunu iddia etti: "Büyük sorunlarımız var. Türkiye'de ekonomi pek iyiye gitmiyor. Ama ekonomiden daha kötüye giden demokrasi, insan hakları ve hukuk söz konusu. Muhalifler olarak ağır baskı altındayız. 15 Temmuz'da yaşanan bu hain darbe sonrasında, iktidar bunu bir sivil darbeye kaldıraç olarak kullandı. Darbe üzerinde karanlık perdeye kaldırmamak için ellerinden geleni yaptılar. Türkiye OHAL koşullarında yönetiliyor. OHAL baskısı bütün muhalifler üzerinde çok ağır devam ediyor. Çok adaletsiz bir referanduma doğru gidiyoruz. Burada ‘Hayır' diyenlere iktidar tarafından terörist damgası vuruluyor. ‘Hayır' kampanyası yapanlar tutuklanıyor. Gençler baskı altında. Buna rağmen bence ‘Hayır' tercihi yüzde altmışın üzerinde. İktidarda bunu görüyor. Bir terörize etme çabası var. Korkutma çabası var. Buna rağmen Türk halkının vicdanı ‘Hayır'dan' yana."
Gazeteci-yazar Yılmaz Polat da, bu konferansın böyle bir binada yapılmasından etkilendiğini belirterek, Türkiye'de son dönemde yaşanan hukuksuzlara dikkat çekti. Polat, "Bu bina ceza hukukun öğretildiği bir fakülte. Ceza bizde bol ama hukuk var mı? Maalesef yok. Böyle bir konferansın bu binada yapılması beni çok etkiledi. Türkiye'de bu yapılanlar, hukuksuzluklar, Avrupa'da, Amerika'da hukuk fakültelerinde ders konusu olacak" dedi.
Yılmaz Polat, konuşmasında 15 yıldır iktidarda olan AKP'nin hedefinin Cumhuriyet olduğunu da öne sürdü: "Bu referandum, diktatörle halife olmak isteyenlerle, sizler gibi demokratik, cumhuriyete sahip çıkan Atatürkçü çağdaş bir hayat isteyen insanların kavgası."
Yurt dışında kullanılan oyların önemine dikkat çeken Polat, 12 Eylül sonrasında siyasi yasakların kalkması için yapılan referandumda o dönemde sadece gümrüklerde kullanılan oylarının büyük etkisi olduğunu savundu. Polat, "Yasaklar o dönemde yurt dışında seçmenlerin gümrüklerde kullandığı oylarla kaldırıldı" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin karanlık bir dönemden geçtiğini öne süren Polat, "AKP, cemaatçiler ve Türkiye'ye şeriat getirmek isteyenler, fakir fukaranın çocukları şehit olurken hiç umurlarında değil. Onların sadece bir şey umurlarında. Bir adamı halife yapmak. Başka hiç bir dertleri sıkıntıları yok" diye konuştu.
CHP Amerika Temsilcisi Yurter Özcan yaptığı konuşmada ise, referandumda oylanacak şeyin bir insanın mükemmeliyeti olduğunu savundu. Özcan, "Yasama, yürütme, yargı, bir devletin tepesindeki insanın elinde. Kimse bir şey sormayacak. Kimse bir şey danışmayacak" dedi.
Dün New York'ta katıldığım Cumhuriyet Buluşması'nda yaptığım
— Yurter Özcan (@YurterOzcan) 13 Şubat 2017
konuşma. https://t.co/M5NYxQz24K via @youtube
ABD'deki Türkler'in Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayan Özcan, Kurtuluş Savaşı döneminde ABD'nin New England bölgesinde yaşayan Türkler'in kendi aralarında topladıkları 150 bin doları Kızılay aracılığıyla Mustafa Kemal'e yollayıp Cumhuriyet'in kurulmasına katkıda bulunduklarını belirtti.
"Amerika'daki Türkler yolladıkları maddi ve manevi yardımlarla, ilaçlarla, tıbbi malzemeyle belki de Kurtuluş Savaşı'nın seyrini değiştirmiştir" diyen Özcan, bu dönemde de Cumhuriyet'e sahip çıkmak için ABD'de yaşayan Türkler'in sandığa gidip mutlaka oylarını kullanmaları gerektiğini söyledi.