Kanal D'nin, 'Hayır' dediği için işten çıkardığı gazeteci İrfan Değirmenci, RS FM'de Yavuz Oğhan'dan Bi De Bunu Dinle programına katılarak tepkilerini dile getirdi.
"Ben Ankara'da Yavuz Oğhan müdürken stajyer muhabirdim. Sonra başka yerlerde de birlikte çalıştık. Gazetecilik yapabilmek için bedel ödemek gerektiği zaman bedel ödedik. Bu ülkede daha ağır bedeller ödeyenler de oldu. Yirmi yıldır televizyon haberciliğinde farklı televizyonlarda transfer ola ola ilerledim. Hiç işten kovulma deneyimi yaşamamıştım, şimdi onu yaşıyorum. Bir garip Değirmenci ilkelerine dair bir açıklamam olacak. Bir garip Değirmenci'yim ben. Bir emekli baba ile emekli annenin evladı, ama üç kuruş paraya da tamah etmeyen bir insanım. Bu Ülkenin büyük çoğunluğu gibi maaşıyla geçinmeye çalışan bu ülkenin namuslu, dürüst büyük çoğunluğu gibi, o çoğunluktan bir insanım. Şimdi bu yapılan son açıklamayı harf harf, cümle cümle, satır satır okuyorum. Ve elbette bir garip Değirmenci'nin de ilkelerine dair söyleyecek elinde kalan son mecra olan 1 milyon 700 bin takipçili Twitter hesabı var. Kendi özgür ifade platformum. Ben de o platformda bir iki cümle yanıt vereceğim elbette."
Değirmenci, Doğan Yayın İlkeleri Kurulu Başkan Vekili Volkan Vural tarafından yapılan ikinci açıklamaya şu yanıtı verdi:
Değirmenci'nin 'Hayır' dediği için işten atılmasının ardında, aynı kurumda 'Evet' dediği için hakkında hiçbir işlem yapılmayan gazetecilerin olması tepkilere neden oldu. En son yazar Orhan Pamuk'la yapılan söyleşinin 'Hayır' diyeceğini açıkladığı için yayınlanmaması, Kanal D'den sonra Hürriyet gazetesini de eleştirilerin odağına oturttu.
Değirmenci yaşanan gelişmelerin ardından gazeteciliğin geleceğine ilişkin endişeli olduğunu belirtti:
"Artık iş şirazesinden çıkmış durumda. Hakikatten ülke ciddi bir durumda. Başta sorumluluk sahipleri olmak üzere herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. Ben üç gündür her kesimden destek telefonları alıyorum. Ovacık'taki komünist belediye başkanından (Mehmet Maçoğlu), şehit analarına, MHP'nin muhaliflerinden CHP'ye HDP'ye… AK Parti içindeki vicdan sahibi insanlardan, birlikte çalıştığım tesettürlü arkadaşlarıma kadar. Milli Gazete'den, her kesimden inanılmaz telefon alıyorum. (Vatan Partisi lideri) Doğu Perinçek aradı mesela…"
'BEN VATAN HAİNİ DEĞİLİM KAHRAMAN DA DEĞİLİM'
İrfan Değirmenci'ye gelen destek telefonları, mutlu ettiği kadar düşündürücü de geliyor. Zira Değirmenci'ye göre ortada bir yanlışlık var:
İşine son verilmesinin ardından sosyal medya hesabından kendini sokaklara vurduğunu söyleyen İrfan Değirmenci şimdi ne yapacak? Geleceğe ilişkin planlarını anlatırken başı belaya girse de habercilikten vazgeçmeyeceğini belirtiyor: "İlk önce dinlenmeye ihtiyacım var. Annem çok telaşlı, endişe ediyor onu sakinleştirmeye ihtiyacım var. Ben kalemimle para kazanıyorum, yazacağım. Yayınlanmayacak belki, belki yayınlayacak mecra bulamayacağım. Belki yazdığım için yine başım belaya girecek ama devam edeceğim."
'GEREKİRSE LİMON SATACAĞIM'
Değirmenci'ye işten çıkarıldıktan sonra birçok iş teklifi yapılmış. En ilgincini ve hoşuna gideni anlatıyor: "Bir pazarcı, esnaf temsilcisi arıyor beni ‘Size bir tezgahlık yer ayarlayabiliriz' diye. Ben gerekirse o pazar tezgahında limon satacağım ama devam edeceğim."