Sığınmacı krizinin simgelerinden biri haline gelen Aylan Kurdi'nin Suriye doğumlu Kanadalı avukat halası Tima Kurdi, "Batılı ülkeler Suriye'deki bu korkunç savaşı durdurmak için hiçbir şey yapmadı" dedi.
Yeğeninin cansız bedeni sahile vuruncaya kadar medyada Suriye savaşına yeterli derecede yer verilmediğine değinen Aylan bebeğin halası, ses getiren fotoğrafın, bir çok batılı politikacının ülke kapılarını mültecilere açtırmasını sağladığını kaydetti: "Fotoğraf, bir kaç ay sonra unutuldu ve Batılı ülkeler Suriye'yi gündemlerinden çıkarıp günlük gündemlerine geri döndü. Fakat Suriyeli insanlar acı çekmeye devam ediyor.
'BATININ REJİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKASI DURUMU KÖTÜLEŞTİRDİ'
Kurdi, Batılı ülkelerin çatışmayı bitirmek için bir şey yapmamakla kalmadığını, aynı zamanda Suriye'de 'korkunç bir rejim değişikliği politikası' yürüterek durumu daha da kötüleştirdiklerini belirtti. Batının ‘ılımlı muhaliflere' silah yardımında da bulunmasının Suriye halkının acı çekmesine neden olduğunu söyleyen Kurdi, Suriye'de ‘ılımlı muhalifler' diye bir kesimin olmadığını, yapılan yardımların bölgedeki Fetih el Şam (eski adıyla El Nusra) ve IŞİD gibi terör örgütlerinin eline geçtiğini kaydetti.
'İNSANLARIN TEK BİR ŞEYİ ANLAMASINI İSTİYORUM: ESAD İKTİDARDA KALMAK İSTİYORSA…'
Batılı medya kuruluşlarının sadece Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kendi insanlarını öldürdüğüne' yönelik haber yaptığını ifade eden Kurdi, bu yaklaşımın Suriye halkına anlamsız geldiğini belirtti. Kurdi, "İnsanların bir tek şeyi anlamasını istiyorum: Eğer Başkan Esad ülkesinde iktidarda kalmak istiyorsa, ülkesi için savaşmak zorundadır. Ancak desteklerine ihtiyaç duyacağı için kendi insanlarını öldürmez" dedi.
'HALKIMI ÖLDÜREN İSYANCILAR VAR'
Ordunun da 'Suriye halkına zarar verdiğini' ancak bunun böyle bir kasıt taşımadığını vurgulayarak "Orada hükümetten ve Rusya'dan daha fazlası söz konusu. Savaşan ve halkımı öldüren birçok isyancı var" diyen Kurdi, Suriye ile ilgili Batı'da yayınlanan haberlerin ‘mantıklı olmadığını' söyledi.
Kurdi, sözlerine şu şekilde devam etti: "Çoğu Suriyeli savaştan önce hayatlarını yaşıyor, siyasete müdahil olmuyordu. Sünni, Şii, Dürzi, Alevi ve Hıristiyanlar birbirlerine saygılı bir şekilde birlikte yaşıyorlardı. Savaş geldiğinde de evlerini terk etmeye gönüllü değillerdi. Dünyadaki tüm insanların şunu anlamasını istiyorum, bir gün ülkenizi terk etmeye ve her şeyi geride bırakmaya zorlansanız ne yapardınız? Başkalarının sizin için ne yapmasını isterdiniz? Öyleyse halkım için de onu yapın."