AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Paris'teki temasları sırasında Le Monde gazetesi ve France 24 televizyon kanalına değerlendirmelerde bulundu.
Çelik, Le Monde gazetesinde verdiği röportajda, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine ilişkin bir soruyu yanıtlarken “Birlikte çalışmak için özellikle de kritik konulara ilişkin fasılları açmak gerekiyor. Avrupalı diplomatlar, Türkiye’deki Anayasa değişikliği reformunun içeriğini bilmeden konuşuyorlar. Avrupa’da uzun zamandır yabancı düşmanlığına ve İslamofobi’ye dayalı bir çeşit Erdoğanofobi var” dedi.
Anayasa değişikliğindeki Cumhurbaşkanı yetkileri hakkında eleştirilere ilişkin bir soru üzerine Çelik, şunları söyledi: “Aslında Cumhurbaşkanı yetkilerini arttırmaktan ziyade bu reformla bazılarını bırakacak. Ayrıca cumhurbaşkanı eylemlerinden dolayı yargılanabilecek. Türk halkı bu reformu geniş bir şekilde destekleyecektir çünkü 15 Temmuz’daki darbe girişimi mevcut siyasi sistemin zayıflıklarını ortaya çıkarmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise halkla beraber tanklara karşı.”
‘TÜRKİYE’NİN RUSYA’YLA İYİ İLİŞKİLER GELİŞTİRMESİ, AVRUPA BARIŞINA DA KATKI SAĞLAR’
Çelik, France 24 kanalının ise Türkiye'nin Rusya'yla ilişkilerinin normalleşmesi sonrası NATO'daki konumuna ilişkin sorusunu yanıtladı.
Türkiye’nin NATO’nun en güçlü ordularından birine sahip olduğunu kaydeden Çelik, “Avrupa Konseyinin kurucu üyelerinden biriyiz ve OECD ülkesiyiz. Ayrıca Rusya’yla yakın ilişkiler gerçekleştirmemiz son derece doğal ve tarih boyunca biz Rusya’yla komşuyduk. Türkiye’nin hangi örgütlere üye olduğu belli. Türkiye’nin Rusya’yla iyi ilişkiler geliştirmesi, Avrupa barışına ve diyaloğuna da katkı sağlar” ifadelerini kullandı.
‘KAZANAN SADECE AVRUPA’
Erdoğan'ın AB ile imzalanan geri kabul anlaşmasıyla ilgili büyük bir liderlik gösterdiğini belirten Çelik, şunları söyledi: “Asıl tehdit Avrupalı liderlerden gelmiştir. Fransa’nın kabul etmesi gereken sığınmacı sayısı 17 bindir. Bugüne kadar Fransa 2 bin kişiyi kabul etti. Birçok Avrupa ülkesi hiç kabul etmedi. Türkiye’nin bu durumdan hiçbir kazancı yok. Kazanan sadece Avrupa. Vize serbestisi sağlanmadı. Ayrıca AB’den anlaşmadan vazgeçtik anlamına gelen sözler geliyor. Cumhurbaşkanımız buna tepki gösterdiği zaman onu suçluyorlar. Asıl sözünü tutmayan Avrupa, vadedilen 3 milyon euroluk yardım gönderilmedi.”
Çelik, AB'nin vize serbestisi için şart olarak öne sürdüğü terörle mücadele kanununa ilişkin bir soruyu ise şöyle yanıtladı: “Terörle mücadelemiz devam ederken bizden terör yasamızı değiştirmemizin talep edilmesi doğru bir yaklaşım olmaz. Suriye’de, Irak’ta terörle mücadele ediyoruz. Birçok ilimizde onlarca saldırı oldu. Terörle mücadele yasamızı değiştirmemizi istiyorlar. Bu Türkiye’nin ve Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atar”
‘TÜRK ASKERİNİN KIBRIS'TA OLMASI BARIŞI KORUR’
Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin Türkiye'nin konumuna da değinen Çelik, şunları kaydetti: “Biz Kıbrıs’ta iki eşit devlete dayalı bir çözümü destekliyoruz. Oradaki şartlar gözetildiğinde barışın korunması önemli. Türk askerinin orada bulunması barışı tehdit etmez. Tam tersine barışı korur. Bu bir tartışma konusu değildir. Bunun sayısı konuşulabilir ama Türk askeri orada bir şekilde bulunacak”