Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dün Afgan mevkidaşı Selahaddin Rabbani ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Lavrov, Afganistan ile güvenlik, ekonomi gibi çeşitli alanlarda işbirliğini geliştirmek istediklerini kaydetti.
Suriye ve Irak'taki operasyonlarla örgütün zemin kaybettiğini söyleyen Orta Asya uzmanı Esedullah Oğuz, Sputnik'e yaptığı değerlendirmede, IŞİD'in arka planda kendisine bir cephe açmaya çalıştığını belirtti. Oğuz, IŞİD'in özellikle Afganistan'ın kuzeyinde çok sayıda Orta Asyalı militanın katılımıyla, son birkaç yılda güçlenmeye başladığını ifade etti.
‘SINIR KONTROLÜ TÜRKİYE KENDİ GÜVENLİĞİ İÇİN DE ÖNEMLİ'
Türkiye'nin militanların geçişinde ana güzergahlardan biri olduğunu kaydeden Oğuz, sınırların kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı:
"Türkiye zaten ana güzergahta yer alıyor IŞİD'in Orta Asya'dan, Afganistan'dan Suriye ve Irak'a geçişi konusunda. Tam tersi de söz konusu olabilir; Türkiye ve İran üzerinden Afganistan'a. Türkiye'nin sınırları yol geçen hanına dönmüş durumda. Özellikle İran'dan, Afganistan'dan insanlar kaçak olarak çok rahatlıkla gelebiliyor. 500-600 dolara Afganistan'dan ve İran'dan rahatlıkla Türkiye'ye geçiliyor."
Türkiye'nin son dönemde önlemleri artırmaya başladığını belirten Oğuz, Orta Asya kökenli cihatçıların Suriye ve Irak'a geçişleri öncesinde kaldıkları ilçelerden biri olan İstanbul Zeytinburnu'nda düzenlenen operasyonla 400 kaçağın polis tarafından yakalandığını ve 180 kişinin uçakla Afganistan'a gönderildiğini aktardı.
Sınır politikasının sıkılaştırılmasının Türkiye'nin güvenliği içinde önemli olduğunun altını çizen Oğuz, Orta Asya ülkelerinin bazılarıyla yapılan vizesiz geçiş anlaşmalarının da tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
‘ABD MÜDAHALESİ NEDENİYLE İDEOLOJİK ZEMİN VAR, ORDU ZAYIF'
80'li yıllarda ABD'nin mücahitleri desteklemesinin ardından Afganistan'da selefi cihatçı örgütlerin ortaya çıktığını bu nedenle ülkede IŞİD'in etkinliğine artırmasına yol açacak ideolojik zeminin bulunduğunu söyleyen Oğuz, askeri alanda da ABD'ye bağımlılığın zayıflık yarattığını kaydetti.
NATO, ABD müdahalesinin ardından ülkenin "terör yuvası" olmayı sürdürdüğünü söyleyen Oğuz, ABD modeli paralı askerliğinde yanlış bir adım olduğunu kaydetti:
"Amerika'nın 2001'de ilan ettiği amacı, Afganistan'ı terörden arındırılmış bir bölge haline getirmekti. 15 yıl sonra Amerika oradan çıktığı zaman, terörden arındırılma hedefi gerçekleşmedi; tam tersi yine Afganistan terör yuvası. Afgan Farsçası Darice'de bir atasözü var; eğri yük hedefine ulaşmaz. Yani yükü eğri bağladığınız zaman yolda sallana sallana düşecektir mutlaka. 2001'de Afganistan'da yük eğri bağlandı, yolda düştü ve bugünlere gelindi. 2001'de Afganistan devleti, ordusu her şeyi Amerikan örneği esas alınarak kuruldu. Paralı ordu, parlamenter sistem değil başkanlık sistemi… Şimdi Afganistan 350 bine yakın askere maaş ödüyor. Mecburi askerlik orada kalmalıydı, ABD modeline göre paralı askerlik yapılmamalıydı."
Oğuz bütün ülkelerin Afganistan'da kendi çıkarları doğrultusunda kötü durumu körüklemek yerine daha yapıcı roller üstlenmeleri gerektiğini vurguladı.