İstanbul İl Başkanlığı'nda basın açıklaması yaparak gündeme ilişkin konuları değerlendiren Altay, "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sayın genel başkanı ve parti yöneticilerinin referandum süreciyle ilgili ısrarla ve inatla Türkiye'yi kamplaşma ortamına bir evetçiler-hayırcılar kutuplaşmasına çekmek için gösterdikleri gayreti, hırçınlığı anlamak mümkün değil" dedi.
Altay,"Biz ayrışma, kamplaşma ve kutuplaşma sadece terör örgütlerinin işine yarayacağını düşünüyoruz. Bu bakımdan bu referandumun siyasi partilerin meselesi değil artık son kararı verecek olan milletimizin takdiri çerçevesinde sonuçlandırılmasını arzu ediyoruz. Bu arzumuzla elbette TBMM'de yaşananları gördüğümüz vakit sayın başbakanın sayın genel başkanımızla ilgili 'millete bir dayatma yapıyor' açıklamasını garipsediğimi belirtmek isterim. Herkes biliyor ki bu anayasa sarayda yazılmıştır. Yine herkes biliyor ki TBMM'den gerek Bahçeli'den gerekse kimi AKP yöneticilerinin sayın milletvekillerimize yönelik olarak bir erken seçim şantajıyla TBMM'ye dayatılarak geçirildiği de hepimizin malumu. Şimdi TBMM'den erken seçim şantajıyla geçirilen anayasa milletimize de bir terör şantajı yapılarak milletin onayından geçirilmek isteniyor. Bunu ahlaki bulmuyoruz. Meclis'ten erken seçim şantajıyla bu anayasayı geçirmiş olabilirsiniz ama bu milletin terör şantajına boyun eğeceğini sanmıyorum. Tabii akla şu da geliyor. Bu terör ne menem şeydir ki tıpkı 7 Haziran ile 1 Kasım'da olduğu gibi birden bire hortlayan ve sonra birden kesilebilen, sonra şimdilerde yeniden hortlayan bu terör saldırılarının AKP tarafından mı kontrol edildiği sorusunu akla getiriyor. Siz milleti evet çıkmazsa terör artar, terör yaygınlaşır diye tehdide maruz bırakırsanız millette size der ki 'Bu teröristlerin ipi sizin elinizde mi?' der. Bu milletimize kaba, adi, küstahça bir şantajdır. Milletimiz başkanlık eksenindeki 7 Haziran seçimlerinde nasıl sarı kart gösterdilerse bu referandumda da aynı şey olacaktır."
'CHP VE HDP'Yİ YAN YANA GÖSTERME GAYRETİNİ ANLAMIŞ DEĞİLİM'
Altay, "Sayın Başbakan'ın ısrarla ve inatla CHP ile HDP'yi yan yana gösterme gayretini de anlamış değilim. Başbakan'ın milletin önüne koydukları teklifi ya samimice anlatacak bilgiye sahip olmadığını ya da işin gerçeğini milletin sezdiğinden kaynaklı olarak CHP'nin yanına HDP'yi yaklaştırarak, milletin aklıyla alay ederek böyle bir kamplaşma ortamını sürdürmesi, bu ülkeye yapılabilecek bir kötülüktür. Başbakan PKK terör örgütünün yanına yerleştirecek birini arıyorsa aynaya bakmalıdır. Orada ta 2009'lardan itibaren başlayan Oslo süreçlerini, İmralı süreçlerini, Kandil süreçlerini ve son olarak Dolmabahçe süreçlerini görecektir" diye konuştu.
'HAYIR DEMEK DEMOKRASİ AŞKININ TECELLİSİ OLACAKTIR'
Altay, "Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticisinin eski bir bakanın ‘Hayır demek 15 Temmuz’a evet demektir’ gibi çok absürt, siyasetin hiç bir etik kuralına uymayan bir açıklamada bulundu. Bu referandumda hayır diyen, hayır çıksın diye uğraşan herkesi terörist ilan edecek idiyseniz bu referanduma ne gerek vardı? Bilakis hayır demek 15 Temmuz’u elinin tersiyle püskürten milletimizin demokrasi aşkının tecellisi demek olacaktır. Tam tersine evet demek tek adam yönetiminin, temel hak ve özgürlüklerimizin anayasal güvenceye bağlı bütün haklarımızın anayasal düzenden çıkarılarak bir kişinin iki dudağının ucuna teslim edilmesi yeni 15 Temmuzların yaşatılmasına ve yaşanılmasına vesile olur. Bu meselenin parti davasının ötesinde bir demokrasi meselesi olduğunun, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu TBMM’nin varlık sebebinin ortadan kaldırılmasına vesile olacak bu teklife millet meclisine sahip çıkarak, demokrasisine sahip çıkarak hayırlı bir karar verecektir" şeklinde konuştu.