‘Kuduz Köpek’ lakaplı ABD Savunma Bakanı James Mattis, yemin ederek göreve başlamasının ardından denizaşırı ilk gezisi için Güney Kore ve Japonya’yı seçti.
Gezisine Güney Kore’nin başkenti Seul’den başlayan Mattis, burada mevkidaşı Han Min-koo’yla bir araya geldi. Görüşmelerin ardından Han’la kameralar karşısına geçen Mattis, Kuzey Kore’nin nükleer programını geliştirmeyi ve füze denemelerini sürdürdüğünü belirterek, “Yarımada ve bölgede istikrarı sağlamak için barışsever müttefikimiz Güney Kore’nin yanında durmaya devam edeceğiz” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Güney Kore ile ‘daha güçlü ilişkiler’ geliştirmek istediğini aktaran Mattis, Trump’ın, iki ülke arasındaki ittifaka verdiği önceliği açıkça vurguladığını kaydetti. Mattis ayrıca, müttefiklerine yapılmış her saldırıyı kendilerine yapılmış sayacaklarının da altını çizdi.
Ancak Mattis’in Güney Kore gezisi Kuzey Kore’de tepkiyle karşılandı. Kuzey Kore Barışçıl Birleşme Komisyonu’nun yayınladığı açıklamada, “Sorun, Güney Kore hükümetinin, mart ayında ortak askeri tatbikat yürütmek ve ABD’nin nükleer stratejik varlığını bölgeye yeniden getirmek istemesi. Birden stratejik durumumuzu değiştirecek, gözümüzün önünde yapılan bu tür nükleer savaş provalarının sonucunun nasıl bir felakete yol açacağını söylemeye bile gerek yok” ifadeleri kullanıldı.
Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA aracılığıyla yayınlanan açıklamada, Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-hye’nin yetkilerinin elinden alınmasıyla sonuçlanan siyasi skandala da değinildi: “Güney Kore, kargaşanın üstesinden gelmek için pervasız zıtlaşmalara ve provokasyonlara kalkışırsa, akıl almaz çatışmalarla ve savaşla karşılaşabilir.”
Güney Kore ve ABD, 22 Ağustos 12 günlük bir ortak tatbikat gerçekleştirmiş, tatbikata 50 bini Güney Kore’den, 25 bini ABD’den toplam 75 bin asker katılmıştı. ‘Ulchi Özgürlük Gardiyanı’ (Ulchi Freedom Guardian) adı verilen tatbikat büyük ölçüde bilgisayar simülasyonu destekli olmuştu.
Kuzey Kore Genelkurmay Başkanlığı, tatbikatla ilgili olarak, kendi topraklarına yönelik herhangi bir saldırganlık belirtisi göstermeleri halinde Seul ve Washington’ı, “Kore tarzı önleyici nükleer saldırı yoluyla küllerinden bir yığına döndüreceği” tehdidinde bulunmuştu.
Güney Kore Birleşme Bakanlığı’nca yapılan açıklamada ise ABD ile tatbikatların tabiatı gereği savunma amaçlı olduğu belirtilerek, Kuzey’in açıklamalarıyla ilgili duyulan üzüntü ifade edilmişti.
Güney Kore ve ABD, günümüze kadar olan en geniş katılımlı askeri tatbikatını geçen yıl mart ayında düzenlemişti. ‘Operasyon Planı’ (OPLAN) 5015 olarak adlandırılan ve nisan ayının sonuna kadar süren tatbikatta 300 bini Güney Kore, 15 bini ABD’den toplam 315 bin asker yer almıştı.
Öte yandan, Güney Kore, ABD ve Japonya, Haziran 2016 sonunda Büyük Okyanus’ta ilk kez ortak füzesavar tatbikatı yapmış, ABD ordusu tarafından yayımlanan açıklamada, Büyük Okyanus’ta düzenlenen ‘Pasifik Ejderhası’ adlı tatbikatın üç ülke arasında var olan güçlü ilişkileri daha da geliştireceği vurgulanmıştı.
Tatbikatı ‘askeri provokasyon’ olarak niteleyen Pyongyang hükümeti, KCNA resmi haber ajansında yayımladığı mesajda, “Kuzey Kore, ülke güvenliğine tehdit oluşturan düşman güçlerine karşı balistik ve nükleer silah çalışmalarını sürdürecektir” ifadelerini kullanmıştı.
Kuzey Kore, 1950’de Kore Yarımadası’nın kuzeyini ve güneyini birleştirmek için güneye saldırmıştı. Çin’in Kuzey Kore’ye destek verdiği savaş, 27 Temmuz 1953’te imzalanan ateşkesle sona ermişti. Taraflar arasında barış anlaşması yapılmadığı için iki Kore teknik olarak hala savaş durumunda sayılıyor.