Sputnik’e konuşan Alfrihat şu ifadeleri kullandı: "Kazakistan’ın Suriye krizinin çözümü bağlamında ortaya koyduğu çabaları takdirle karşılıyorum. Astana görüşmeleri için Kazakistan yönetimi elinden gelen her şeyi yaptı. Astana’da Suriyeli taraflar biraraya gelebildi. Astana görüşmelerinin organizasyon çalışmalarını çok yüksek değerlendiriyoruz. Hiç bir sorun yaşamadık. Kazakistan yönetimi bu organizasyonu çok yüksek düzeyde gerçekleştirdi. Kazakistan Suriye krizinin çözümü bağlamında faydalı bir iş yaptı."
'SİLAHLA BARIŞ SAĞLANMAZ'
Suriyeli akademisyen sözlerine şöyle devam etti: “Suriye krizinin çözümü kolay olacak bir süreç değil. Durum ciddi şekilde ağır. Öncelikle muhaliflerin silahlı birlikleri ve teröristler silahlarını bırakmalı. Onlara yardım eden bazı ülkeler de bu destekten vazgeçmeli. Hepimiz Suriye’de barışın sağlanmasına odaklanmalıyız. Basra Körfezi ve Batı ülkelerini buna davet ediyorum. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ülkenin yasal başkanı. En iyi çözüm Suriye halkının kendi yönetimiyle diyalogudur. Ama bazı muhaliflerin silahla konuşması yanlış. Silahları bir kenara bırakmak lazım. Suriye yönetimi ülkenin çeşitli kesimiyle biraraya gelmeli, görüşmeli ve dertlerini dinlemeli. Fakat çeşitli muhaliflerin kendi programları olmalı. Onlar yabancı güçlerin aleti olmamalı. Onlar diğer ülkelerin çıkarlarına hizmet etmemeli. Örneğin Astana görüşmelerine katılan 50 kişilik Suriyeli heyet içinde bir kaç kişi, bazı bölgesel ülkeleri temsil etti. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın etkisinde kalarak Suriye olayından zarar gördü.
'SURİYE’NİN HAYAT TARZI BAZI İSLAMCI RADİKALLERİN KORKULU RÜYASI'
Benim şahsi görüşüm şu: Suriye’de iç savaşı çıkartanların asıl amaçlarından biri, ülkede varolan güzel hayat tarzını yok etmek. Küçük bir örnek, Suriye’de kadının rolü çok yüksek. Üniversitede okuyan kız sayısı erkeklerden daha fazla. Böyle bir hayat tarzı da İslamcı radikallerin korkulu rüyası."