Suriye'de ateşkes için Rusya, İran ve Türkiye'nin garantörlüğünde Kazakistan'ın başkenti Astana'da başlatılan süreç sahayı hareketlendirdi. Astana'ya katılan muhaliflerin de IŞİD ve Nusra ile savaşmayı kabul etmesiyle sahada, özellikle de İdlib'de gruplar arasında çatışmalar ve geçişler hızlandı. Kaide'yle bağlarını kopardığını ilan edip adını Fetih el Şam olarak değiştiren Nusra, görüşmelerde kendisi aleyhine adım attıkları gerekçesiyle ülkenin kuzeybatısındaki ÖSO'cu gruplara karşı taarruz başlattı. Son olarak ÖSO bünyesindeki altı örgüt ise Ahrar'uş Şam'a katıldığını ilan etti. Suriye sahasında yaşanan hareketliliği ve Astana'daki sürecin yansımalarını gazeteci Hasan Sivri ile konuştuk.
'ORTAK OPERASYON KARARI SAHAYI HAREKETLENDİRDİ'
'ASTANA'DAKİ ANLAŞMANIN NUSRA'YI VURACAĞI AÇIK'
Sivri sahanın Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde giriştiği Fırat Kalkanı'ndan önce de biraz hareketlenmeye başladığına dikkat çekerek "Rusya ile Türkiye arasındaki yakınlaşmadan sonra Nusra ve diğer gruplar arasında gerginlikler başladı. Çünkü terör örgütü olan Nusra'nın artık gözden düşeceği belliydi o zamanlarda. Bu Astana'daki anlaşma ile Suriye'de rolü olan üç ülkenin terör örgütlerine karşı iki tarafı da desteklemeleri eninde sonunda Nusra'yı vuracak. Bu savaş bunun savaşıdır. Burada Beşar Caferi'Nin açıklamalarından da anladığımız kadarıyla bu uzun biraz zaman alacak" değerlendirmesini yaptı.
'CİHATÇI GRUPLAR SAVAŞA HAZIR'
Silahlı cihatçı grupların birkaç gün önce İdlib'de, yayınladıkları açıklamalara işaret eden Sivri, "Kullandıkları tarihlere de bakarsak aslında onların da bu savaşa hazır olduklarını görüyoruz. Mücahitler ordusu mesela radikal unsurlara karşı savaşacağını belirten onlara istemediğini söyleyen açıklamalar yaptı. Ahrar uş Şam ya da ona bağlı bazı gruplar da benzer açıklamalarla Nusra'nın artık harici olduğunu belirtti" dedi.
'YENİ BİR ILIMLI MUHALİF OYUNU OYNANABİLİR'
'GRUPLAR ARASI GEÇİŞTE DIŞ MÜDAHALE ETKİSİ VAR'
'TÜRKİYE Şİİ GRUPLARI TARTIŞMAYA AÇMAK İSTEYECEK'
Önümüzdeki süreçte bu savaşın uzun süreceğini öngören Sivri, ‘ılımlı' muhaliflerin sahadaki diğer yabancı unsurları Astana'daki masada gündeme getiremesine dikkat çekerek, "Bunlardan ‘Nusra'yı evet terör örgütü olarak kabul ediyoruz ve savaşacağız' açıklaması geldi. Ama diğer yabancı militanların da tartışmaya açılmasını istediler. Tabi Tahran ile Şam bunu kesinlikle reddeti ve tartışmaya bile açmadı. Burada kast ettikleri İran ve Şii grupları. Bu tür tartışmalar biraz zaman alacaktır. Türkiye bu tür grupları Nusra'ya karşı bir araya getirirken bir yandan da İran'a karşı artık bu Şii grupların tartışmaya açılmasını isteyecek" dedi.
'RUSYA GERÇEK BİR GARANTÖR POZİSYONUNA GİDİYOR
Rusya'nın pozisyonunun çok önemli olduğunu ifade eden Sivri, "Rusya artık Suriye hükümetini destekleyen ve özellikle askeri varlığı ile ayakta tutan bir güç noktasından, artık biraz daha objektif bir yerde, gerçek bir garantör pozisyonuna doğru gidiyor. Özellike Türkiye ile birlikte IŞİD'e karşı ortak operasyon düzenlemesi Türk uçaklarına destek vermesi de Rusya'ya bu pozisyonu veriyor. Bu da ileriki süreçlerde etkili olacak. Burada tabii Rusya'nın hükümet ve Şam ile anlaşmalarını daha alt bir seviyeye çektiği söz konusu değil. Hatta daha üst seviyeye çıkardığına dair anlaşmalar var" değerlendirmesinde bulundu.
'ASTANA'DA ASGARİ ŞARTLAR SAĞLANDI'
Geçen hafta Şam ile Moskova arasında Tartus'taki üste 11 tane kalıcı savaş gemisine sahip olacağına dair bir anlaşma imzaladığına dikkat çeken Sivri, "Burada biraz Rusya ile İran Rusya ile Şam arasındaki ilişkilere de oynuyorlar aslında. Rusya'nın muhalifler tarafından böyle görülmesi kendisine daha çok yol verecektir. Cenevre'de ya da diğer yerlerde yapılan başarısızlıkla sonuçlanmış süreçlerden daha farklı bir durumla karşı karşıyayız. Üç ülke de belirli şartlarda bir anlaşma sağladı. ABD yeni yönetiminin de belirli bir pozisyonu olacaktır. Ama asgari şartlar sağlandı diye düşünüyorum" tespitini yaptı.
'SURİYE'NİN KUZEYİNDE TÜRK-RUS KOORDİNASYONU ETKİLİ'