Suriye’nin altını Körfez ülkelerden aldığını kaydeden Cazmati, "Eskiden bu altını almak için kendimiz yurtdışına çıkıyorduk. Ama şimdi bize vize verilmiyor, bu yüzden gereken malzemeyi, kriz öncesinde bu ülkelerde oturma izni alan Suriyeliler getiriyor ve hazır ürünleri alarak Körfez ülkelerine, oradan da Mısır, İran ve Cezayir’e götürüyorlar. Yurtdışında Suriye yapımı altın süs eşyalara talep büyük. Bunun ticaretini yapan kişiler iyi para kazanıyor çünkü yerel ustalarımızın emeği çok ucuz” dedi.
‘TÜRK KUYUMCULAR SİSTEMİMİZİ ALMAYA ÇALIŞTI AMA YAPAMADILAR’
Suriyeli ustaların her ürün üzerine, altının gerçek olduğunu teyit eden kendilerinin ve kuyumcu birliğinin simgelerini işlemesi sebebiyle bu mücevheratın dünyada iyi bilindiğini ifade eden Suriye Kuyumcular Birliği Başkanı, “Ayrıca bizde şöyle bir kural var: 21 ayar altından saç örgüsü bilezikler, bileziklerin içi ve altın zincirler yapılıyor. 18 ayar altından altın zincirler, kolyeler ve yüzükler yapılıyor. Türk kuyumcular sistemimizi almaya çalıştı ama yapamadılar” diye konuştu. Suriyeli kuyumcuların hiçbir zaman sahte altın üretmeyeceğini kaydeden Cazmati, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
'SURİYELİLER DOLAR YERİNE ALTINI TERCİH EDİYOR'
Suriye Merkez Bankası’nın altın fiyatlarını sabitlediğini, böylece vatandaşların altına güveninin geri geldiğini belirten Cazmati, şimdi insanların dolar yerine altın almayı tercih ettiğini ifade ederek, "Her gün saat 11.30’da altına tüm ülke için geçerli tek bir fiyat belirleniyor. Bu fiyat, küresel altın fiyatlarına ve dolar kuruna bağlı. Halihazırda Suriye, bu konuda diğer ülkelerle işbirliğine sahip değil” dedi.
Savaşın kuyumcular için büyük zorluklar yarattığını dile getiren Cazmati, şöyle devam etti: "Örneğin gümüş suyunun tedarikiyle ilgili sorun oluştu. Bu su, üretimde çok önemli. Bu su sayesinde bakır eritilerek oyuk madde elde ediliyor. Bu suya teröristler de ihtiyaç duyuyor, çünkü onun yardımıyla patlayıcı üretilebiliyor."