Siirt 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde '2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet' suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşmasına SEGBİS sistemi ile bağlanarak ifade veren Demirtaş, yargı ve yasama erkleri arasında bir yetki çatışması olduğunu söyledi.
‘DOKUNULMAZLIĞI DEVAM EDEN BİR MİLLETVEKİLİ OLARAK BURADA BULUNUYORUM’
Dokunulmazlıklar kaldırılırken bir hukuk ihlali yapıldığını belirten Demirtaş da ”Milletvekili dokunulmazlıkları geçmişe doğru değil, geleceğe doğru ve dönem sonuna kadar kaldırılır. Cumhuriyet tarihi boyunca bütün dokunulmazlık işlemleri bu şekilde yapılmıştır” dedi. Mahkemenin huzurunda ‘dokunulmazlığı devam eden bir milletvekili’ sıfatıyla bulunduğunu savunan Demirtaş, şöyle devam etti:
“Siz de Anayasa değişikliği nedeniyle beni yargılamakla yetkili yargı üyesi olarak bulunuyorsunuz. Mahkemenin beni yargılama yetkisi vardır. Benim de aynı zamanda devam eden dokunulmazlığım vardır. Yargı ve yasama erkleri arasında bir yetki çatışması vardır. Böylesi bir çatışma durumda yargı yetkisinin yasama yetkisinden üstün olduğuna dair herhangi bir düzenleme yoktur. Sistemimiz güçler ayrılığı ilkesine dayanmaktadır. Bu durumda yargı, yasama üyelerini işlemez ve görevini yapamaz hale getirmektedir. Bunun değerlendirilerek yargılamanın durdurulması ve bekletici sorun yapılarak Anayasa Mahkemesi'ne bildirilmesini talep ediyorum.”
Ara kararını açıklayan mahkeme, yasama dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili itiraz ve inceleme merciinin bu mahkeme olmadığını belirterek, talebin reddine karar verdi. Daha sonra ifadesi alınan Demirtaş, suçlandığı gösteri ve yürüyüşü kendilerinin düzenlediğine dair somut delil bulunmadığını belirterek şunları söyledi:
”Sadece bu izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşünü bizim düzenlediğimiz şeklinde suçlama yapılmıştır. Fezleke ve iddianame tarihi 2015 ve 2016 yılıdır. Oysa 6352 sayılı yasa 2012 tarihlidir. İddia makamı, fezleke ve iddianameyi düzenlemeden önce bunun 6352 sayılı yasa kapsamında kaldığını değerlendirmeli ve soruşturmanın ertelenmesine karar verilmeliydi. Ama maalesef söz konusu HDP ve HDP milletvekilleri olduğunda bir dava bir fezleke de benden olsun anlamında açılmış bir davadır. Oysa ki, 6352 sayılı yasa kapmasında soruşturmanın ertelenmesi gerekirdi. Çünkü suç tarihi 2011 yılıdır. Fezleke tarihi 2015 yılı, iddianame tarihi 2016 yılıdır. Bu aşamada hakkımızda kavuşturmanın ertelenmesi kararı verilmesini kabul etmiyoruz. Hakkımızda derhal beraat kararı verilmesini talep ederiz.”