Nazlıaka'dan AK Partili vekiller hakkında suç duyurusu

Nazlıaka, dilekçede üzerine gelen kalabalığın amacının kürsüdeki kelepçeyi çözmek ve eylemini sonlandırmak değil, muhalif görüş ve fikirleri fiziksel şiddet kullanarak susturmaya çalışmak olduğu görüşünü savundu.

SUÇ DUYURUSUYLA İLGİLİ YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI

Değerli basın mensupları;

Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka; Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi, Ankara Barosu Gelincik Projesi Temsilcileri, Halkevleri Temsilcileri ve birçok kadın destekçisiyle birlikte başta Gökçen Özdoğan Enç ve İlknur İnceöz olmak üzere saldırıya müdahil olan tüm AK Parti kadın milletvekillerine yönelik Ankara Adliyesi'nde suç duyurusunda bulundu.

Nazlıaka; 19.01.2017 tarihinde gerçekleştirdiği demokratik protesto hakkı sonrasında saldırıya uğrayan ve tek bileği Meclis mikrofonuna kelepçelenmiş olmasına rağmen kendisine şiddet uygulamaya devam eden tüm AK Partili kadın milletvekillerinden şikayetçi oldu. Aylin Nazlıaka'nın olayın görüntü kayıtları ve darp raporuyla birlikte verdiği dilekçe Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından işleme konuldu. Kasten yaralama (TCK 86) ve re'sen tespit edilecek maddeler kapsamında değerlendirilecek olan dosyada Nazlıaka'ya destek olmaya gelen diğer muhalif milletvekillerinin de adı geçiyor.

Nazlıaka, dilekçede üzerine gelen kalabalığın amacının kürsüdeki kelepçeyi çözmek ve eylemini sonlandırmak değil, muhalif görüş ve fikirleri fiziksel şiddet kullanarak susturmaya çalışmak olduğunu belirtti.

'MECLİS BOKS RİNGİNE DÖNÜŞTÜ'

Aylin Nazlıaka kadın destekçileriyle birlikte yaptığı suç duyurusu sonrasında şöyle dedi:

"Başkanlık sisteminin oylaması Meclis'ten büyük bir dayatmayla ve telaşla geçirildi. Meclis adeta boks ringine dönüştü. Daha önce erkek şiddetine birçok kez tanıklık etmiştik ancak ilk kez kadının kadına hunharca şiddet uyguladığı anlar yaşadık. Üstelik de bu saldırı bir erkek talimatıyla gerçekleşti. "Ben senin saçını başını yolarım" tarzıyla kendisine partisinde siyasi kariyer oluşturmak için canhıraş çabalayan kadınlardan utanç duyuyorum. Uzaktan kumandalı bu kişiler kadın kılığına bürünmüşler, ancak onlar Meclis'te kadınları temsil etmiyor. Kendilerini köleleştirecek bir rejim değişikliği için gösterdikleri gayretin milyonda birini kadın hakları için sarf etselerdi, bugün başka bir Türkiye'de yaşıyor olurduk. Oysaki özgürlükler için mücadele eden tek bir kadın, esarete teslim olmuş binlerce kadından daha güçlüdür. Biz bugün kadın arkadaşlarımla şiddeti kınamak ve özgürlüğümüze sahip çıkmak için buradayız" dedi.

Nazlıaka ayrıca şunları söyledi:

"Sokakta, iş yerinde, otobüste şiddete uğrayan kadın artık Meclis'te de şiddete uğruyor. Topluma örnek olması gereken Milletin Meclis'i AK Parti milletvekilleri nedeniyle şiddeti yeniden üretiyor. Bundan sonra yaşanacak tüm şiddet vakaları AK Parti'nin yarattığı sarmalın bir devamıdır. Bu süreç Başkanlık sisteminin provasıdır."