Habertürk'te katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Anayasa değişikliğine niye karşısınız?" sorusu üzerine, anayasa değişikliğine karşı olmadıklarını, güçlü parlamenter sistemi ve Türk hukukunun darbe hukukundan arındırılmasını istediklerini ifade etti.
"Başkanlık sisteminden, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil herkes vazgeçmişken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 'Bu böyle yürümez, fiili durumu hukuki durum haline getirelim' çağrısında bulundu. Bahçeli'nin daha önceki söylemleri farklıydı. Bahçeli'nin bu tavır değişikliğinin nedenini kendisiyle yaptığınız görüşmede öğrenebildiniz mi?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Hayır, bunu sormadım da zaten. Doğru da değildi. Ben Sayın Bahçeli ile yaptığım görüşmede anayasa değişikliğinin Türkiye için hangi felaketlere yol açacağını, bütün endişelerimi dile getirerek ifade ettim" yanıtını verdi.
'BİZDE TUTARSIZLIK YOK'
"MHP, 'Keşke CHP'de görüşmelere katılsaydı, o zaman elimiz daha güçlü olurdu, daha iyi bir anayasa yapabilirdik. CHP, işin içinde olmayınca bu anayasa daha çok AK Parti'nin istediği şekilde çıktı.' diye CHP'yi suçluyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ilk Anayasa Uzlaşma Komisyonu toplandığında 60 madde üzerinde uzlaştıklarını hatırlattı.
"MHP'nin de görüşü öyleydi o da demokratik parlamenter sistemi istiyordu. Bahçeli'nin defalarca seçim meydanlarında, diğer alanlarda yaptığı konuşmalar var. Biz Meclis Başkanına da yazı yazdık, 'Parlamenter sistemi güçlendirecekseniz biz her türlü katkıyı veririz.' Zaten 60 madde üzerinde bir uzlaşma var, gerekirse onu biraz daha genişletebiliriz ama 'Başkanlık sistemini getirelim, anayasayı buna uyduralım' dediğiniz andan itibaren kimse kusura bakmasın ama biz o kadar kıvrak değiliz. Bizim bir düşüncemiz var, net, açık söylüyoruz. Hangi gerekçeyle bunu savunduğumuzu da söylüyoruz. Biz, tutarlı bir partiyiz, bizde tutarsızlık yok."
Kılıçdaroğlu, toplumsal uzlaşma belgesi olan anayasanın bir partinin mutfağında hazırlanamayacağını söyledi.
'FESİH YETKİSİ ATATÜRK'E VERİLMEDİ'
Kanun yapma yetkisinin, rejim ne olursa olsun bütün dünyada parlamentoların tekelinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, değişiklikle bu tekelin ve Meclisi feshetme yetkisinin cumhurbaşkanına verildiğini savundu. Kılıçdaroğlu, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk en güçlü dönemindedir. Parlamentoya gelir anayasal düzenleme, 'TBMM'yi fesih yetkisini verelim' derler. İki genç milletvekili çıkar, 'Hayır, sizi çok seviyoruz, bu ülkenin kurtarıcısısınız ama kimse milli iradeyi feshedemez' der ve Atatürk'e o yetki verilmez. Şimdi biz o yetkiyi bu anayasa değişikliyle veriyoruz. Yüzde 51 ile seçilen bir cumhurbaşkanı, yüzde 100'lük bir milli iradeyi feshedebiliyor" diye konuştu.
"Hayır. Sistemin kendisi sakat. Bir CHP'li de başkan olsa, biz ona da karşı çıkarız. Bu sistem, doğru bir sistem değil. Bütün yetkiler bir kişiye verilemez. Aynı zamanda kendisi partinin genel başkanı olacak, gelecek Parlamentoya diyecek ki 'Ben tarafsız davranacağıma dair namusun ve şerefim üzerine yemin ediyorum.' Bir partinin genel başkanı tarafsız olabilir mi? Peki nasıl yemin edecek? Bu milletin aklıyla alay etmek demektir. Yazık, günahtır."
Kılıçdaroğlu, değişikliğe göre bir partinin genel başkanının Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinin 12'sini atayabileceğine dikkati çekerek, "Diyelim ki başkan bir suçtan ötürü yargılanacak. Benim tayin ettiğim hakimler beni yargılayacaklar bu olur mu?" dedi.
'SANDIĞA DÜŞÜNEREK GİTMELİYİZ'
Cumhurbaşkanı danışmanlarının da benzer açıklamalar yaptığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Bu referandumda benim vatandaşlarımdan istediğim ister sağcı, ister solcu olsun, ister dindar, ister milliyetçi, ülkücü olsun düşünerek sandığa gitmemiz lazım. Ülkemizin, çocuklarımızın geleceği açısından" dedi.
'TÜRKİYE AYRIŞABİLİR'
"Hedefimiz şu, ülkesini seven, demokrasiyi, düşünce özgürlüğünü savunan, hangi görüşten olursa olsun bütün insanları bu anayasa değişikliğine 'hayır' demeye davet ediyoruz. Bizim kültürümüzde de tarihimizde de böyle bir düzenleme yok. Osmanlı öncesinde de Metahan'dan bu yana gelen süreçte de böyle bir düzenleme yok. Bu düzenleme bir kişiye özgü olarak getirilen ve kalıcı hale getirilmek istenen bir düzenleme. Bu düzenleme sonunda Türkiye ayrışabilir, bölünebilir, iç çatışma çıkabilir. Yazık, günahtır."
'ZIRHLI ARACA BİNMİYORUM'
"Zırhlı araca binmiyorum. Biz siyasetçiyiz. Sürekli arabanın içinde değiliz ki. Bazen otobüsün üzerindeyiz, bazen kahvehanedeyiz… Suikast yapacak adam istediği zaman yapar. Otobüsün üzerinde konuşurken ben önünde kurşun geçirmez camların arkasında mı konuşayım? Garajda duruyor. Binmiyorum. Gün olur harman olur… Koşullar zorunlu kılar binersiniz ama şu anda öyle bir koşul ben görmüyorum."
'REFERANDUMDAN 'EVET' ÇIKMAYACAK'
"Yeni değişikliğin kabul olması durumunda ilerde cumhurbaşkanlığına aday olur musunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Referandumdan 'evet' çıkmayacak 'hayır' çıkacak. Bu kadar eminim. Neden? Çünkü bu ülke bu kadar sahipsiz değil. Bu ülkenin vatandaşları nasıl milli Kurtuluş Savaşı'nda Meclise sahip çıkmışsa yine kendi meclislerine sahip çıkacaklardır. Kendi iradesine sahip çıkacaktır. Milletin sağduyusuna güveniyorum. Neden, millet egemenlik hakkını başkasına devretsin? Bir kişiye egemenlik devredilemez, dünyada böyle bir örnek yok. Bir kişi milleti temsil edemez. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."