Kandıra F Tipi Cezaevi’nde 4 Kasım'dan bu yana tutuklu bulunan Yüksekdağ, Cumhuriyet gazetesinin sorularını cevapladı. Gazetenin soruları ve Yüksekdağ'ın yanıtları şöyle:
Kapınız kırılarak gözaltına alındınız. Bu durum sizde nasıl bir etki yarattı?
"Her şeyden önce kapımızın kırılması, gözaltı operasyonunun hukuksuzluğuna delalettir. Aslında her şey dokunulmazlıklarımızın kaldırılmasıyla başladı. Anayasayı delen Meclis’teki haksız çoğunluk,eş genel başkanın kapısını da kırar. Evimin kapısını kırarak beni gözaltına almaları iktidar sahiplerinin gayri meşruluğunun bir manzarası. Sabaha karşı evimin basılması talimatını verenler, kapımı kırdıranlar, seçmenlerimizin ve siyasete umut bağlamış tüm kesimlerin umudunu kırmayı hedefliyordu bence."
'KATI TECRİT KOŞULLARI DEVAM EDİYOR'
Cezaevi koşullarınızı anlatır mısınız?
'TÜRKİYE, ÜÇ TARAFI DENİZLERLE ÇEVRİLİ KOCA BİR HAPİSHANE'
Günlerinizi nasıl geçiriyorsunuz?
"Mahpuslukta geçen günlerim gelişmelere biraz daha dışarıdan bakmama da olanak sağladı. Anladığım şu; bu dönemde hepimiz içeride, hepimiz dışarıdayız aslında. İçeride de dışarıda da hepimize aynı zulüm, aynı esaret dayatılıyor. Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili koca bir hapishaneye dönüşmeden özgürlüğün değerine, özgürlük mücadelesine sahip çıkması gerekiyor. Bunun dışında cezaevindeki tecridin beni tecrit etmemesi için günlerimi hareketli, verimli değerlendirmeye çalışıyorum. Sonuçta burada da görevimiz devam ediyor. Sadece görev yerimiz ve şartlarımız değişti."
'HAYIR POTANSİYELİ GÜÇLÜ'
Partinize ve Kürt siyasi hareketine yönelik operasyonları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Siyasi, adli, polisiye, medyakara propaganda boyutları olan kapsamlı yok etme operasyonuyla yüz yüzeyiz. Temel hedefleri HDP nezdinde Türkiye’de gelişmekte olan yeni bir demokrasi gücünü boğmak. Partimiz ortaya çıkışı ve yakaladığı başarı ivmesi nedeniyle merkezi hâkim siyaset elitlerini hep rahatsız etti. Bu kadar saldırıya uğramamız ya da dokunulmazlıklarımızı kaldırmak, bizleri tutuklamak için bütün hâkim elitlerin birleşmesinin tek bir nedeni var: Hepsinin statükosunu tehdit ediyoruz. 7 Haziran’dan bu yana yaşadığımız onca baskıya, zora, linç operasyonlarına, medya ambargosuna, yalan, kara çalma, gözden düşürme operasyonuna rağmen kendilerine benzetemedikleri, yanlışlarına biat ettiremedikleri HDP’yi yok etmeye odaklanmış durumdalar. Bu da onların açmazı, gördükleri gündüz düşü."
'TÜRKİYE TARİHİNİN EN HAYATİ KIRILMA NOKTASI'
Türkiye’nin gidişatını nasıl görüyorsunuz?
Bugün bütün anti-demokratik şartlara, seçimlerin şeffaf-adil bir ortamda yapılacağına olan haklı güvensizliğe rağmen, başkanlık anayasasına karşı 'hayır' potansiyeli güçlüdür. HDP’ye ve demokrasi güçlerine dönük operasyon ve darbeyle bu potansiyelin oluşturacağı özgürlükçü cepheyi zayıflatmaya çalışıyorlar. Ama bu darbelerle alınan yaraları ve rejim değişikliğini onaylamayanların ya da başkanlığa şüpheyle yaklaşanların aralarındaki ayrımlara rağmen 'hayır'da birleşmeleri mümkündür. Farklı gerekçelerle 'hayır' diyenler kötü gidişi durduracak belirleyici bir irade olabilir."
Özellikle söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?
"Her şeye rağmen umudumuzu parlatmalı, muktedirlerin pompaladığı yılgınlığa prim vermemeli, daha da önemlisi birleşerek kazanabileceğimizi unutmamalıyız. Son olarak bizleri seçen seçmeyen bütün halklarımıza, en fırtınalı günlerde bize uzanan dayanışma dalı olan dostlarımıza, kadının, doğanın, emeğin, barışın yoluna ve yoldaşlarına, içerideki- dışarıdaki özgür kalemlere ve Cumhuriyet ailesine yürekten selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Görüşmek üzere…"
'DARBE ÖTESİ BİR ZAMANDA VE MEKANDAYIZ, VAZGEÇMEK YOK'
Yakınlarınızla görüşmelerinizde bir sıkıntı yaratılıyor mu?