Cumhuriyet gazetesinden Canan Coşkun'un haberine göre, Şık’ın kitabına yapılan atıf arasında dönemin başbakanı Erdoğan’ın, 2014’de Ali Fuat Yılmazer ile Emre Uslu, Önder Aytaç, Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ve Zaman gazetesi yazarı Mehmet Kamış hakkında yaptığı suç duyurusu da var.
Habere göre, suç duyurusunda, Yılmazer’in ‘eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, Erdoğan’ın talimatı ile tutuklandığı’ iddiası şu ifadelerle reddedildi: “Erdoğan, Başbuğ’un değil tutuklanmasını istemesi, tutuklanmasından bile sonradan haberdar oldu.” Dilekçede, Şık’ın yanı sıra Şener’in tutuklanmasının da aynen buna benzediği aktarıldı.
Dilekçede, şu ifadelere yer verilmişti: “Şüpheli ve örgütlü olarak beraber hareket ettikleri bir kısım kamu görevlileri ile basın yayın organlarındaki yandaşlarınca henüz yayımlanmamış, bağlı oldukları hoca ve kamu görevlileri hakkındaki bir kitabın daha matbaadayken basılıp yok edilmesi ve yazarının tutuklanmasına sebep olacak bir süreç işletmiştir. Buna gerekçe olarak da olayla hiç ilgisi olmayan ve kanunlarımızdaki tek istisna hüküm olan Basın Kanunu’nun 25/1. maddesi gerekçe yapılmıştır. Müvekkil Sayın Başbakan, şüpheli ile beraber hareket eden kamu görevlilerinin artık kamu görevi ile bağdaşmayan davranışlara girdikleri ve baş amaçlarının olduğuna dair kendisine arz edilen bilgiler sonucu bir kanaate vararak, şüpheli ile bir kısım kamu görevlilerinin görevinden alınması talimatını vermiştir.
ERDOĞAN, ‘BOMBADAN DAHA TEHLİKELİ’ DEMİŞTİ
Erdoğan, Haziran 2011’de gazeteciler Şık ve Şener’in tutukluluklarını değerlendirirken “Öyle kitaplar vardır ki, bombadan daha tehlikelidir” demişti.