Anadolu Ajansı Editör Masası'nda soruları cevaplayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ şunları söyledi:
Reina saldırganının yakalanması polis teşkilatımız için çok büyük bir başarıdır, tebrik ediyorum. DEAŞ terör örgütü ile bu eylemin bağlantısı güneş gibi ortada. Zaten ortaya çıkan şu ana kadar bütün veriler de DEAŞ terör örgütünü işaret ediyor. DEAŞ'a dair önemli bilgilere ulaşılacağına inanıyorum. 2000'den fazla polis görev aldı. Binlerce kamera görüntüsü analiz edildi. İz takibi sağlıklı şekilde yürütüldü, sonuç alındı.
‘YENİ VERİLER ORTAYA ÇIKTIĞINI BİLİYORUM’
- Karlov'u öldüren teröristin Fethullah Gülen örgütü FETÖ ile ve Fethullah Gülen ile irtibatı konusunda bizim bir şüphemiz yok. Şu andaki elde edilen deliller bunu çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Yeni veriler ortaya çıktığını biliyorum. O verileri savcılıklarımız değerlendiriyor. Zaten Rus yetkililer de bu soruşturma sürecinde konuyu yakinen Türk yetkililerle beraber takip ediyorlar. Önümüzdeki günlerde belki daha net şeyler söyleme imkanı olacaktır."
'ADİL ÖKSÜZ'ÜN BİRİLERİ TARAFINDAN SAKLANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM'
Ortaya çıkan deliller gösteriyor ki (FETÖ'nün firari 'TSK imamı') Adil Öksüz, darbe teşebbüsünde kilit rol oynayan isimlerden birisi. Elde edilen veriler önemli bir aktör olduğunu gösteriyor. Adil Öksüz bu kadar saklanma becerisine sahip birisi değil. Onun birileri tarafından saklandığını düşünüyorum. Adil Öksüz'ün kafasını bulunduğu yerden dışarı çıkarabilme şansının olduğuna pek ihtimal vermiyorum. Ama eninde sonunda Türk polisi veya jandarması, güvenlik güçlerimiz, halkımızın da desteğiyle Adil Öksüz'ü saklandığı inde bulacak, onu da yargıya teslim edecektir.
'YURTDIŞINA ÇIKMIŞ OLAMAZ'
- Ben Adil Öksüz'ün Türkiye sınırları dışına çıkmayı başardığına ihtimal vermiyorum. Çünkü olay oldu, hemen arkasından konu deşifre oldu, güvenlik güçleri harekete geçti ve Türkiye'nin bütün hudut kapıları ve dışarı çıkabilecek ne varsa hepsi bilgilendirildi ve tedbirler alındı.
'YÜRÜTMEYİ TEKLEŞTİRMEK LAZIM'
- (Anayasa değişikliği) Biz bu değişikliği kendimiz veya Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) için değil Türkiye için istiyoruz.
Cumhurbaşkanlığı sistemi, doğası gereği siyasi istikrar ve güçlü iktidar kuracak. Çünkü sistemin zorunlu sonucu, hangi seçime giderseniz gidin seçimin sonunda birisi iktidar olacak, hem de güçlü iktidar olacak, iktidar yetkisini de halktan alacak. O nedenle Türkiye'nin geleceği bakımından bunun son derece büyük önemi var. Bugün Türkiye'de çift başlılıktan kaynaklanan sorunları yaşamıyor görünebiliriz ama geçmişe dönüp baktığınızda yürütmenin çift başlı olması çok büyük tartışmalara yol açtı. Yürütmeyi tekleştirmek ve cumhurbaşkanlığı sistemine geçmek lazım. Kirli güçlerden iktidar belirleme yetkisi alınıyor. Halka rağmen iktidar değişikliği olmayacak.