© Fotoğraf : DHAUzun yıllardır Akdeniz'de bilimsel çalışmalar yürüten Doç. Dr. Deniz Ayas, zehirli bir tür olan aslan balığının son 2 yıldır Mersin açıklarında görülmeye başladığını belirtti.
1/5
© Fotoğraf : DHA
Uzun yıllardır Akdeniz'de bilimsel çalışmalar yürüten Doç. Dr. Deniz Ayas, zehirli bir tür olan aslan balığının son 2 yıldır Mersin açıklarında görülmeye başladığını belirtti.
© Fotoğraf : DHAÖzellikle Taşucu-Anamur arasında yapılan çalışmalarda çok sayıda aslan balığına rastladıklarını belirten Ayas, "Aslan balıkları, İndo-Pasifik kökenli, Kızıldeniz'den Akdeniz'e geçen tropik balıklardır. Küçük balıklar, omurgasız ve kabuklular ile beslenen avcı-predatör türlerdir. Bu avlan sezonu içerisinde çok sayıda aslan balığı topladık. Topladığımız balıkları fakültemizde muhafaza altına aldık. Sayısında gözle görülebilir bir artış var" dedi.
2/5
© Fotoğraf : DHA
Özellikle Taşucu-Anamur arasında yapılan çalışmalarda çok sayıda aslan balığına rastladıklarını belirten Ayas, "Aslan balıkları, İndo-Pasifik kökenli, Kızıldeniz'den Akdeniz'e geçen tropik balıklardır. Küçük balıklar, omurgasız ve kabuklular ile beslenen avcı-predatör türlerdir. Bu avlan sezonu içerisinde çok sayıda aslan balığı topladık. Topladığımız balıkları fakültemizde muhafaza altına aldık. Sayısında gözle görülebilir bir artış var" dedi.
© Fotoğraf : DHATürün istilacı karakterinin yanı sıra usta bir avcı olması nedeniyle Doğu Akdeniz ekosisteminde büyük popülasyonlar kurabileceğini de ifade eden Ayas, "Bu türün çoğalması diğer türler üzerinde bir baskı oluşturacağı için bir risk, etinde zehir bulunmaması ve insan gıdası olarak tüketiminin bulunması nedeniyle bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Ayrıca zehirli ışınlara sahip olmalarına rağmen avcıları da vardır. Bu durum yayılımcı karakterdeki bu türün üzerinde sınır bir baskı oluşturabilir. Ekosistemde yaratacağı tahribatı önlemek için birçok ülkede aslan balığı avcılığı yapılmakta ve eti tüketilmektedir" diye konuştu.
3/5
© Fotoğraf : DHA
Türün istilacı karakterinin yanı sıra usta bir avcı olması nedeniyle Doğu Akdeniz ekosisteminde büyük popülasyonlar kurabileceğini de ifade eden Ayas, "Bu türün çoğalması diğer türler üzerinde bir baskı oluşturacağı için bir risk, etinde zehir bulunmaması ve insan gıdası olarak tüketiminin bulunması nedeniyle bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Ayrıca zehirli ışınlara sahip olmalarına rağmen avcıları da vardır. Bu durum yayılımcı karakterdeki bu türün üzerinde sınır bir baskı oluşturabilir. Ekosistemde yaratacağı tahribatı önlemek için birçok ülkede aslan balığı avcılığı yapılmakta ve eti tüketilmektedir" diye konuştu.
© Fotoğraf : DHAAyas, balıkçılar ve dalgıçların bilinçsiz şekilde aslan balığını yakalamalarının tehlikeli olabileceğine dikkat çekti.
4/5
© Fotoğraf : DHA
Ayas, balıkçılar ve dalgıçların bilinçsiz şekilde aslan balığını yakalamalarının tehlikeli olabileceğine dikkat çekti.
© Fotoğraf : TwitterAyas şu uyarılarda bulundu: "Aslan balığı zehri insanda aşırı acı, kusma, ateş, solumun güçlüğü, baş ağrısı ve ishal gibi birçok istemik semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Nadir olarak kalp rahatsızlıkları ve ölüm görülür. Ölümler bağışıklık sistemleri zayıf olan çocuklar ve yaşlılarda görülüyor. Ayrıca alerjik insanlar içinde zehri ölümcüldür. Sağlıklı erişkin insanlarda ölüm nadir görülür. Aslan balıkları tarafından gerçekleşen yaralanmalarda kişi en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır."
5/5
© Fotoğraf : Twitter
Ayas şu uyarılarda bulundu: "Aslan balığı zehri insanda aşırı acı, kusma, ateş, solumun güçlüğü, baş ağrısı ve ishal gibi birçok istemik semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Nadir olarak kalp rahatsızlıkları ve ölüm görülür. Ölümler bağışıklık sistemleri zayıf olan çocuklar ve yaşlılarda görülüyor. Ayrıca alerjik insanlar içinde zehri ölümcüldür. Sağlıklı erişkin insanlarda ölüm nadir görülür. Aslan balıkları tarafından gerçekleşen yaralanmalarda kişi en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır."