Sputnik'e konuşan Zaharova, "Özellikle Suriye ve Irak'ta olmak üzere Ortadoğu'da ardı arkası kesilmeyen kimyasal terör vakaları ciddi bir endişe yaratıyor. IŞİD, El Nusra ile bunlara bağlı terör örgütleri kimyasal silah kullanıyor. Üstelik sadece klor gibi endüstriyel kimyasallar değil, hardal ve sarin gazı gibi tamamen askeri zehirli maddeler kullanıyorlar" dedi.
IŞİD’İN MUSUL’U ALMASININ ARDINDAN KİMYASAL ÇALIŞMALARI ARTTI’
"Batılı uzmanların değerlendirmelerine göre 2014 yazında Irak'ın Musul kentini, Musul Kütüphanesi'ni ve Musul Üniversitesi'nin laboratuvarını ele geçiren IŞİD militanlarının zehirli maddeleri sentez çalışmaları arttı. Saddam Hüseyin dönemindeki askeri-kimyasal programla ilişkili olan Iraklı subayların IŞİD saflarına geçmesiyle ve yurtdışından uzmanların katılımıyla ülkedeki durum daha da kötüye gitti. Bu sayede Irak ve Suriye'deki örgütlerin terör faaliyetleri daha kapsamlı, sistemli hale geldi ve Ortadoğu'nun dışına yayılarak sınır ötesi özelliği kazandı" diyen Zaharova, Rusya'nın uluslararası topluma yaptığı kimyasal teröre karşı işbirliği çağrılarının yanıtsız kaldığını vurguladı.