Oylamalar sırasında vekillerin gizli oy kullanılmasının bir zorunluluk olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sami Selçuk, "Anayasa Mahkemesinin görevi bunu belirlemektir. Biçim açısından oylama doğru yapılmış mı yapılmamış mı belirleme yetkisine sahiptir. Vekilin oyunu göstermesi kahramanlık değil, ucuzluktur. Bunları niçin yaptıklarını anlamakta zorlanıyorum. Bizde her gün hukuk çiğneniyor" dedi.
ATATÜRK'ÜN DEMOKRASİ BİLİNCİ BUGÜNÜN ÇOK ÖTESİNDE
Anayasa değişikliği ile erkler ayrılığı diye bir sistemin söz konusu olmayacağını ifade eden Selçuk, "Diyorlar ki Atatürk de öyle yaptı. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir diktatör kendiliğinden demokrasiye geçmiş değildir, bunu yapan tek adam İsmet İnönü oldu. İsmet Paşa, tek partiyle yönetilen bir ülkede duvara bakmaya utanıyorum, diyerek yola çıktı. Atatürk'ün demokrasi bilinci bugün pek çok insanın demokrasi bilincinin ötesinde idi. Cumhuriyeti kurmuş bir insan ne diyor, ben ileride öyle bir rejim istiyorum ki bu rejimde padişahlığı savunanlar bile parti kurabilsinler, diyor. Erkler birliğinden erkler ayrılığına getirilirken biz eskiye daha kötüye dönüyoruz" şeklinde konuştu.
GİZLİ OY ANAYASAL ZORUNLULUKTUR
VEKİLLER HUKUKU ÇİĞNERSE HALK DA ÇİĞNER
Anayasa Mahkemesi'ne gizliliğin ihlali konusunda dava açılır mı sorusuna yanıtlayan Prof. Dr. Selçuk, "Anayasa mahkemesinin görevi bunu belirlemektir. Biçim açısından oylama doğru yapılmış mı yapılmamış mı belirleme yetkisine sahiptir" dedi. Vekillerin ellerindeki görüntüleri mahkemeye sunacaklarını düşündüğünü ifade eden Selçuk, "Anayasa Mahkemesi bir oyun bile açık bir şekilde belirlemesini sonucu etkileyecek nitelikte gösterebilir. Çünkü böyle bir oy kullanma diğerlerini etkileyebilir. Baskı oluşturabilir. Vekilin oyunu göstermesi kahramanlık değil, ucuzluktur. Bunları niçin yaptıklarını anlamakta zorlanıyorum. Bizde her gün hukuk çiğneniyor. Yasayı yapan vekiller bunu yaparsa sokaktaki insana nasıl yasaya uy diyeceğiz? Hukuk bilincimizin son derece ilkel olduğunu üzülerek söylüyorum. Ben 60 yıla yakındır hukukla uğraşıyorum, bunlar bana utanç veriyor" şeklinde konuştu.
OHAL'DE REFERANDUM ETİK BİR SORUNDUR
Türkiye'nin OHAL koşullarında referanduma gitmesi önünde hukuki bir engel olmasa da etik açıdan konuyu değerlendirmek gerektiğini söyleyen Selçuk, "Türkiye OHAL anayasası ile yönetilen bir ülke. Bu dönemde anayasada bir yasak olduğunu düşünmüyorum ama bunu etik açıdan ele almanız gerekiyor. Hukuk size bunu yasaklamasa da düşünce özgürlüğünün sınırlandığı, yöneticilerin görüşlerinizden dolayı size nasıl tavır takınacağını bilmediğiniz bir anayasa değişikliği etik açıdan doğru değil. Bu ortamlarda yapılan oylamada kurşun yerine oy kullanılmıştır der Duverger. Sağlıklı sonuçlar doğurmaz alınan sonuçlar" sözlerini ifade etti.
BİR PAKETE EVET YA DA HAYIR DEMEK DOĞRU DEĞİL
Referandumda halkın neyi oylayacağı üzerine de görüş bildiren Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, her maddenin tek tek referanduma götürülemeyeceğini ve bu nedenle bir paketin tamamına evet ya da hayır demeyi doğru bulmadığını söyledi. "Erkler ayrılığından mı erklerin bir olmasından mı yanasınız ancak sorulabilir" diyen Selçuk, toplum üzerinde fiilen baskı olduğunu vurguladı. Yargıtay Onursal Başkanı Selçuk, "Yüze yakın hukuk fakültesi var. Herkes çekiniyor. Baskı fiilen var. Hepsi susuyor. Herkesten kahramanlık yapmasını bekleyemezsiniz. Hiç kimseye bir şey söyleyemezsiniz. Bilim adına sesinizi duyurun diyorum. Ben bilim adına sesimi duyuruyorum. Bu kendinizden menkul bir sistem. Başkanlık derseniz ya Amerika gibi tam olur ya da Fransa gibi yarı başkanlık olur. Bunlar deneyimlerle oluştu. Biz kendimizden menkul sistem yaratıyoruz, yapamazsınız. Bugünün ve yarının devlet başkanlarına da yararı olacak bir sistem değil. İktidara da bu sistemin yarayacağını hiç sanmıyorum" dedi.