'SİZE KARŞI BİR TEPKİM YOK, GÖRÜŞLERİNİZE SAYGI DUYARIM' DEDİ
Halaçoğlu şunları söyledi: "Evet, hayır' meselesini konuşmadık. Ancak ben teklife ilişkin görüşlerimi söyledim. Mevcut Anayasanın 7.maddesi yasama yetkisinin Türk milleti adına TBMM'ye verdiğini ve bu yetkinin devredilemeyeceğini düzenliyor. Oysa teklif, bu yetkili tek bir kişiye bırakıyor. Genel Başkan'a bunu söyledim. O da kendi görüşlerini izah etti. 'Size karşı bir tepkim yok, görüşlerinize saygı duyarım' dedi. Ben de kendisine teşekkür ettim. 'Aldığım terbiye gereği genel başkanımız olarak size en ufak bir saygısızlık yapmıyorum' dedim. Genel kurulda başlayan görüşmemiz, kuliste de devam etti. Yeni çalışmalarım hakkında bilgi aldı. Yaklaşık iki saat süren bir görüşme oldu."
Bunun şimdiye kadar olması gereken bir görüşme olduğunu belirten Halaçoğlu, "Kendisinin beni daveti güzeldi. Fikirlerimize saygı duyduğunu söylemesi çok güzeldi. Ama ben 'hayır' oyunda aynen devam ediyorum. Benim açımdan değişen bir şey yok. Sadece genel başkanla diyalog kurduk, fikirlerimi doğrudan kendisine söyleme fırsatı buldum. Medenice sohbet ettik. Sonuçta kendisi genel başkanım" diye konuştu.
Ülkücü camiada 'Ne olursa olsun liderin peşinden gidilir' anlayışının hakim olduğu yorumlarına dair ise Halaçoğlu şu ifadeleri kullandı: "1967'de üniversiteye girdim, anne babamdan ve ülkücü camiadan aldığım terbiye gereği liderimize saygısızlık etmeyiz ancak fikrimizi de söyleriz, şiarımız böyle. Rahmetli Başbuğumuz, Alparslan Türkeş bile danışırdı. Örneğin kendisi Gümrük Birliği'ni istemesine rağmen, MYK'de oylanmasını istedi ve 'Hayır' kararı çıktı. Bize 'Çocuklar aslında çok iyi yaptınız' dedi. Düşünün, Başbuğ çevresine sorardı. Türk Tarih Kurumu Başkanlığım sırasında birkaç kez beni ziyarete geldi, fikirlerimi sordu. (Süleyman) Demirel ve (Turgut) Özal onlar da sorardı. Çünkü bizler fikir adamıyız."