Zygmunt Bauman'ın, İngiltere'nin Leeds kentindeki evinde, ailesinin yanında hayata veda ettiği belirtildi.
HAYIR! John Berger'den sonra Zygmunt Bauman da gitmiş. Dünya eşsiz bir filozofu daha kaybetti. pic.twitter.com/sJbGT7zDqS
— İrfan Aktan (@irfanaktans) 9 Ocak 2017
İkinci Dünya Savaşı patlak verene kadar, doğum yeri Polonya'nın Poznan kentinde yaşamanı sürdüren Bauman, Holokost'tan kaçarak ailesiyle Sovyetler Birliği'ne sığındı. Savaşın ardından Varşova Üniversitesi'nde doktorasını tamamlayan Bauman, 1954'ten itibaren aynı üniversitede sosyoloji dersleri vermeye başladı. Bauman, 1968'de Polonya Komünist Partisi'nden ayrıldı. Aynı yıl, politik nedenlerle sosyoloji profesörlüğü unvanını kaybederek ülkeyi terk eden Bauman, İsrail'e göç etti.
"Let us come together and find a solution."
— Tessa Prati (@tessaprati) 9 Ocak 2017
Zygmunt Bauman
1925 – 2017 https://t.co/RPw9TabiR3
Büyük Britanya'nın çağrısı üzerine 1971'de Leeds Üniversitesi'nde ders vermeye başlayan Bauman, 1990'larda emekli oluncaya kadar çalışmalarına burada devam etti. 50'nin üzerinde kitabı bulunan Bauman, 1989'da yayımladığı "Modernite ve Holokost" kitabıyla birçok felsefeciden ayrışarak, Yahudilerin soykırıma tabi tutulmasını modernitenin esaslarından olan sanayileşme ve rasyonel bürokrasinin sonucu olarak değerlendirdi.
'AKIŞKAN MODERNİTE'
"Holokost'u düşünebilir kılan modern uygarlığın rasyonel dünyasıydı" değerlendirmesinde bulunan Bauman, 1990'larda geliştirdiği 'akışkan modernite' kavramıyla çağdaş dünyada köksüz ve öngörülebilir herhangi bir çerçeveden yoksun bırakılan bireyleri tanımladı.
Postmodern Etik, Sosyolojik Düşünmek, Küreselleşme, Modernlik ve Müphemlik, Bireyselleşmiş Toplum kitaplarıyla tanınan Bauman, 1989'da Amalfi ödülü, 1998'de Theodor Adorno Ödülü aldı.