‘BU ÇETE, TARİHİMİZİN EN ALÇAK TERÖR EYLEMİNİ GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR'
‘15 Temmuz darbe girişiminin, devlete ve millete yapılmış ilk ihanet' olmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Fakat hedefleri, uygulayıcıları ve sonuçları itibariyle bu darbe girişimi, en sinsi, en pervasız, en büyük ihanettir. 'Himmet, hizmet, diyalog ve eğitim' diyerek, devletimiz içinde örgütlenen, takiye yaparak kendini gizleyen, milletimizin malını, mülkünü, evlatlarını gasp eden bu çete, tarihimizin en alçak terör eylemini gerçekleştirmiştir."
‘DOSTLARIMIZ VE MÜTTEFİKLERİMİZ İÇİN DE TURNUSOL KAĞIDI OLDU'
‘Darbe girişiminin, hainler ve vatan aşıklarını ayrıştırdığına' işaret eden Erdoğan, "15 Temmuz, nasıl içeride hainler ile vatan aşıklarını ayırmış, ayrıştırmışsa, dışarıda da aynı görevi icra etti. Bu hadise, dostlarımız ve müttefiklerimiz için de turnusol kağıdı oldu. Bunu çok açık, net gördük" dedi.
‘BU MÜCADELE, UZUN ZAMAN VE MESAİ ALACAKTIR AMA BİZ ASLA PES ETMEYECEĞİZ'
‘FETÖ'NÜN MANİPÜLASYONLARINA KARŞI MÜTEYAKKIZ OLACAĞIZ'
FETÖ'nün sürece müdahalesine karşı tetikte olunacağını ifade eden Erdoğan, "FETÖ'nün manipülasyonlarına ve süreci sulandırma çabalarına karşı daima müteyakkız olacağız. Adalet terazisine halel getirmeden, sapla samanı karıştırmadan, masumla suçluyu iyi ayırt ederek mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" diye konuştu.
‘SURİYE VE IRAK'TAKİ ATEŞİ ÜLKEMİZE TAŞIMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Türkiye'nin, ‘bir yandan FETÖ ile cebelleşirken diğer yandan da PKK ile, IŞİD'le ve DHKP-C ile mücadele ettiğini' hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
‘YABANCI KARŞITLIĞINI ÖNCELİKLİ GÜNDEME ALMIŞ BULUNUYORUZ'
İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının yurtdışında yaşayanlar için güvenlik tehdidi haline geldiğini hatırlatan Erdoğan, "Yurtdışında yaşayan insanımız için ciddi bir güvenlik tehdidine dönüşen 'İslam düşmanlığı' ve 'yabancı karşıtlığı' konularını artık devletimizin öncelikli gündemine almış bulunuyoruz" dedi.
‘MİLLİ GÜVENLİĞİMİZİ İLGİLENDİREN KONULARDA MASADA VE SAHADA OLMAYA KESİNLİKLE DEVAM EDECEĞİZ'
Türkiye'nin, milli güvenliğini ilgilendiren konularda masada ve sahada olmayı sürdüreceğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Son dönemde DEAŞ ile mücadele konusunda, maalesef müttefiklerimizin ve koalisyon odaklarının sınıfta kaldıklarını ifade etmek istiyorum. Güney sınırımız boyunca bir terör koridorunun veya terör örgütlerinin yuvalandığı kurtarılmış bölgelerin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren konularda masada ve sahada olmaya kesinlikle devam edeceğiz. Öte yandan, Irak'taki gelişmelere de kayıtsız kalmadık, kalmıyoruz ve kalmayacağız."
Rusya ve İran'la Moskova'da düzenlenen toplantı ve diğer görüşmelerle Astana sürecinin zemininin hazırlandığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu an devam eden ateşkes, kırılgan olmasına, pek çok ihlallerle karşılaşılmasına rağmen, çok önemli bir fırsat penceresidir. Uzun bir dönemden sonra Suriye'de siyasi süreç aracılığıyla barışın sağlanması noktasında bir umut belirmiştir. Bunun heba edilmemesi için çalışmaya devam edeceğiz."
‘AKTİF ÇABA GÖSTERMELİYİZ'
Erdoğan, dış politika çalışmalarına ilişkin, "Dış politikamızı dar, kurumsal ve ideolojik kalıplara, 'bekle gör'lere, 'acaba kim ne der', bunlara mahkum edemeyiz. Stratejik etkinliği hedefleyen, girişimci ve vicdani diplomasi anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. 'Önce tedbir sonra tevekkül' diyerek önlem almalı, devrede kalmalı, aktif çaba göstermeliyiz." dedi.
‘AB'NİN İPE UN SERMEKTEN VAZGEÇMESİ GEREKİYOR'
"Geçtiğimiz yıla, özellikle Suriyeli kardeşlerimizin ölümü göze alarak çıktıkları o tehlikeli yolculukların son bulması için Avrupa Birliği ile yürüttüğümüz çabalar sayesinde olumlu bir havaya gelmiştik. Maalesef bu olumlu havanın devamı gelmedi. Avrupa Birliği'nin artık göç mutabakatı bağlamındaki taahhütlerini yerine getirmesi, ipe un sermekten vazgeçmesi gerekiyor."
‘AB HALEN ÜLKEMİZ İÇİN STRATEJİK BİR TERCİHTİR'
‘Dünyanın beşten, Avrupa'nın ise Avrupa Birliği'nden büyük olduğuna' dikkat çeken Erdoğan, "Avrupa Birliği'nin tam üyelik sürecine verdiğimiz öncelik değişmemiştir. Avrupa Birliği halen ülkemiz için stratejik bir tercihtir. Bir taraftan bu hedef doğrultusunda adımlar atarken, Birliğin ülkemize yönelik tutarsızlıklarına, çifte standartlı politikalarına da 'eyvallah' demeyiz. Çabalar ancak karşılıklı olursa, adımlar iki taraflı atılırsa anlamlıdır" dedi.
İSLAM KARŞITLIĞI İLE GENİŞ CEPHEDE MÜCADELE ÇAĞRISI
Türk toplumunun, İslam karşıtlığı ve kültürel ırkçılıkla mücadelede yalnız olmadığını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aynı sorunla muhatap olan diğer Müslüman toplumlar ve göçmen gruplarla el ele verip, çok geniş bir cephede birlikte mücadele etmeliyiz. Dünyanın her yerinde ülkemize ve vatandaşlarımıza karşı şiddeti, terörü, nefreti teşvik ve tahrik eden mihraklarla kapsamlı bir hukuk, halkla ilişkiler ve sivil toplum mücadelesini yurt dışında yürütmeliyiz."