Ankara Barosunun anayasa değişikliği teklifine ilişkin gazetelere verdiği ilan şöyle:
"Sayın milletvekilleri, bu hafta TBMM Genel Kurulu'nda görüşeceğiniz 'Yeni Anayasa Değişikliği Teklifi' ile kuvvetler ayrılığı ilkesinin sona ereceğinin; yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin Cumhurbaşkanı'nda toplanmaya çalışıldığının; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 'tek adam iktidarına' bırakılacağının; Cumhurbaşkanı'nın kanun koyucu yerine geçirilmek istendiğinin; devlet yönetiminin yasa yerine 'Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri' ile düzenlenebileceğinin; yürütme erkinin artık TBMM'ye karşı sorumlu olmayacağının; Bakanlar Kurulu'nun Anayasa'dan çıkarılacağının; bakanların Cumhurbaşkanı'na hizmet eden birer memura dönüştürüleceğinin; 'Hükümet'in artık fiilen olmayacağının; TBMM Başkanlığı'nın yürütme vekaletini kaybedeceğinin; TBMM'nin artık devleti temsil edemeyeceğinin ve denetim yetkisini kaybedeceğinin; yasama organı olarak üyesi bulunduğunuz TBMM'nin etkisizleştirileceğinin; yasama yetkisinin ellerinizden alınarak Cumhurbaşkanı'na teslim edilmek istendiğinin; yasama organının birer sujesi olarak Başbakan'a ya da bir bakana soru soramayacağınızın, sözlü açıklama isteyemeyeceğinizin; salt çoğunluğa ulaşmadan bakanlar hakkında soruşturma isteyemeyeceğinizin; yargıda tek söz sahibinin Cumhurbaşkanı olacağının; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda seçimle gelme yoluyla üyeliğin sonlandırılacağının; ayrıca Devlet bütçesini düzenleme ve değiştirme yetkilerinin tek başına Cumhurbaşkanı'nda olacağının, üstelik bu yetkilerin herhangi bir denetime tabi olmadan kullanılabileceğinin; kısacası bu teklifi kabul etmenizin rejimi değiştirmek, göreve başlarken ettiğiniz yemini bozmak anlamına geldiğinin; teklife 'Evet' derseniz milletvekili seçilme amaçlarınızın ortadan kalkacağının farkında mısınız? Egemenliği milletten alarak kayıtsız şartsız Cumhurbaşkanı'na teslim etmeyin. Bu teklifi kabul eden milletvekillerini tarihin unutmayacağını bilin. Ve aydınlık bir gelecek için anayasa değişikliği teklifine 'Hayır' deyin"
TMMOB DA 'HAYIR' DİYOR TMMOB
Anayasa değişikliğine ilişkin yazılı açıklama yayımlayan Koramaz, "Geride bıraktığımız 2016 terör saldırılarının ve acının yılı oldu. Şiddetini gün geçtikçe artıran terör ülke geneline yayılarak doğrudan halkı da hedef aldı, yaşam alanlarımız daraldı, toplum olarak adeta nefes alamaz hale geldik. Bu kaotik ortamı kızıştıran, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen, ancak tarihe, basın-yayın organlarının kapatıldığı, muhalif gazetecilerin gözaltına alındığı, tutuklandığı, kamu çalışanlarının, akademisyenlerin görevlerinden alındığı, KHK'larla işten atıldığı, OHAL koşullarında önümüze bir anayasa değişikliği paketi dayatıldı. 10 Aralık'ta AKP üyesi 316 milletvekili imzasıyla TBMM'ye sunulan, 21 maddelik Anayasa değişikliği paketi, Anayasa Komisyonu'ndan 18 madde olarak çıktı. Anayasa'nın 58 maddesini değiştiren, 21 maddesini de yürürlükten kaldıran bu torba değişiklik paketi, kamuoyu daha ne getirip ne götürdüğünü tam olarak anlayamadan, yeterince bilgilenemeden TBMM Genel Kurulu'na sunuldu" ifadelerini kaydetti.
'OTORİTER REJİME GEÇİLİYOR'
"Yani konu çoğunluk iradesine indirgenemez. Ülkemizde ise demokrasi seçimlerde oy verme ve TBMM'de temsil edilen siyasal partilerin tartışmasına indirgenmiştir. Unutulmamalıdır ki, 1982 Anayasası yüzde 92 oranında oy almasına karşın meşruiyet kazanamamıştır. Tarih göstermiştir ki, ‘çoğunluk oyu' demokrasilerde tek referans olamaz, olduğunda da onu adı ve içeriği artık demokrasi değildir. Bu Anayasa değişikliği saray iktidarının totaliter bir tarzda kalıcı kılınmasına hizmet edecektir. Anayasa değişikliği ile siyasal rejim dönüşümünü tamamlayacak yeni bir dönemece girilmiştir. Anayasa değişikliği, kamuoyunda bilindiği üzere Cumhurbaşkanına olağanüstü yetkiler öngörmektedir. Ülkemizde yaklaşık 140 yıllık geçmişi bulunan parlamenter sistemin olmazsa olmazı olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin yerle bir edileceği, yasama, yürütme ve yargı mekanizmalarının tek kişide toplandığı otoriter-totaliter bir rejime, açık faşizme geçiş söz konusudur."
'DEĞİŞİKLİK GÜNDEMDEN ÇEKİLMELİDİR'
Koramaz, halkın temel hak ve özgürlüklerini güvenceye almayan, sosyal hukuk devleti normlarından, hukukun üstünlüğünden ve kuvvetler ayrılığından yoksun, toplumsal, politik örgütlenmelerin hazırlanmasında öncü bir rol üstlenmediği, demokratik koşullarda özgürce tartışılmayan hiçbir anayasa değişikliği girişimi Türkiye'de demokrasinin de ‘istikrarın' da önünü açamayacağını belirtti. Koramaz, "Bu değişikliğin gerçekleşmesi durumunda demokrasinin biçimsel unsurları da yok edilecek, toplum daha büyük yarılmalar yaşayacaktır. Bu gerçeklerden hareketle, anayasa değişikliği teklifi TBMM gündeminden çekilmelidir" çağrısı yaptı.