Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, Malta Başbakanı Joseph Muscat bu nedenle, 500 milyonluk AB'nin yöneticiliğini üstlenmenin sembolik ve lojistik olarak büyük bir zorluk olduğunun farkında.
Şubat ayında, Malta'nın başkenti Valletta'da AB devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı gayriresmî bir zirve düzenlenecek.
Bu zirvede AB'nin karşı karşıya olduğu muhtelif krizlerin yanı sıra göç krizinin gündeme gelmesi bekleniyor.
GÖÇMEN YÜKÜNÜN ADİL PAYLAŞIMI EN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDESİ
Pek çok AB ülkesi sığınmacı ve mülteci kabul etmeyi reddediyor. Yunanistan, İtalya ve Malta gibi yoğun şekilde göçmen akınına maruz kalan 'cephe ülkeleri' ise yüklerinin azaltılmasını ve sığınmacıların üye ülkeler arasında adil şekilde dağıtılmasını talep ediyor. Muscat, aralık ayı ortasında Brüksel'de yapılan son AB Zirvesi'nde "Bence, pozisyonları yakınlaştırma iradesi var. Bu, dönem başkanlığı sırasında Malta'nın önündeki en büyük görev. Farklı pozisyonları ortak paydada buluşturabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız" dedi.
MALTA, AFRİKA'DAN AB'YE GELEN GÖÇÜ KESMEYE ÇALIŞACAK
Daha önce "Türkiye ile yaptığımız anlaşmaların benzerlerini Akdeniz'de de uygulamamız gerektiğini düşünüyorum" diyen Muscat, Afrika'dan AB'ye yönelen göçün önünü kesmek istiyor.
Mart ayında AB ile Türkiye arasında varılan anlaşma doğrultusunda Türkiye, Yunanistan'a yasa dışı yollardan giriş yapan sığınmacıları geri kabul etmeyi taahhüt etti.
Bu anlaşmanın büyük bir caydırıcı etkisi oldu. Muscat'ın planına göre, insanların Afrika'da kalması ve bu tehlikeli yolculuğa hiç çıkmaması en doğrusu.
Libya ile İtalya arasında göç rotası üzerinde bulunan Malta'ya 2016 yılında 1 bin 700 sığınmacı geldi. 2012 yılından bu yana adaya gelen sığınmacıların sayısı 20 bine ulaştı. Ancak bunların sadece üçte biri Malta adalarında kalıyor. Çoğu İtalya'ya gidiyor. Malta ocak ayına kadar sığınmacıları kapalı kamplarda tutuyordu, ancak uluslararası eleştiriler üzerine bu uygulama gevşetildi. AB'nin yardımıyla ülkede sığınmacı kampları kuruldu.
BREXİT DE MALTA'NIN GÜNDEMİNDE
Mart ayında İngeltere'nin AB'den ayrılmak için başvuruda bulunması halinde, Muscat müzakerelerin organizasyonunda görev alacak.
Muscat, Yunanistan krizinde olduğu gibi müzakerelerin oldukça sert geçmesini bekliyor.