‘BU TOPRAKLARDA DAYANIŞMA YILLARDIR YAPILIR'
Evrensel'de yer alan habere göre, Alpay, savunmasında dört aydır tutuklu bulunduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: "Bu yargısız bir infazdır. Neden mi? Açıklamak istiyorum. Metin üç parçalı. Gazete, silahlı örgüt, sanıklar. Ama metindeki üç parça arasında bağlantı göremedim. Danışma kurulu üyeliği için teklifi yapıldığında gazetenin yayınlanma özgürlüğü çerçevesinde davet yapıldı."
Aydınlanma çağının önde gelen Fransız yazarı Voltaire'den alıntı yapan Alpay, "Voltaire'in dediği gibi… ‘Düşüncelerine katılmıyor olabilirim ama onları ifade etmeniz için her şeyi yaparım'. Benim Gündem ile dayanışmam bu fikirle oldu. Yaşar Kemal'e ilk kez dava açıldığında bin kişi ‘aynı suçu işliyoruz' dedi. Bu topraklarda bu dayanışma yıllardır yapılır. Yetki kullanmadım, yönetmedim, yönetilmedim de. Dört aydır tutukluyum, bu kolay değil. Hayatım bir balta ile ikiye ayrıldı" diye konuştu.
‘TESLİM OLDUM DOĞRU DEĞİL, İFADE VERDİM'
Hakkında ‘yakalandı' denilmesine rağmen, ifade vermeye kendisinin gittiğini belirten Alpay, "Yakalanmadım" deyince, mahkeme başkanı, "Kendin teslim oldun" dedi. Ancak Alpay bu ifadeyi de düzelterek, "Teslim oldum doğru değil, ifade verdim" diye düzeltti.
Ünlü dilbilimci, savunmasında iddianamedeki ifade bozukluklarına da dikkat çekerek adeta ders verdi.
‘BU DEYİŞTEN ARTIK VAZGEÇMELİ'
"İddianamede somut bir şey yok, soyut şeyler var" diyen Alpay, şöyle devam etti: "İddianame önyargı ile yazılmış. Savcı bilerek önceden karar vermiş gazetenin ‘silahlı örgütün yayın organı' olduğuna. Bize suçlamalar da bu şekilde yapılmış. Kitaplar için, gazeteler için ‘ele geçirildi' ifadeleri artık terk edilmeli. Kitapların ele geçirilmesi deyişi çok kötü zamanları hatırlatıyor. 12 Eylül… Bu deyişten artık vazgeçmeli."